Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-18-2008, 20:29   #3
Kullanıcı Adı
kariyb
Standart
Yangın yerlerinde, kül arayan, eşeleyen bir çok kimseler vardır, orada bir çok şeyler bulurlar. Yangın yerlerinde, küllerde, bir çok hazineler gizlidir. Bu hazineleri arayanlar her zaman, her diyarda bulunur.

Yangın yerlerindeki küllerde altın bile rengini değiştirerek senelerce saklı kalır. Her türlü hazine kül altındadır.

Sözlerimiz biraz kapalı söylendi gibi... Size hayal değil, geçmişte olmuş bir ALLAH dostunun kahramanı olduğu bir hikâye anlatayım:

Bu hikâyedeki ana fikrin yokluğu, bu günkü beşer neslini, şuûrlu bir mesaiden ziyâde zamanın hikmetine tabi’ otomat bir hâle sokmuştur.

Buyurun dinleyin:

Tüyleri dökülmüş, vücudu yara içinde, zayıflamış, güçlükle yürüyen bir köpek..
Açlık ve susuzluktan dili dışarda, bütün kasaba halkı hayvana nefretle bakıyor, taş atıp uzaklaştırmak istiyorlar...
Hayvan acı acı bağırıyordu..
Bir lokma ekmek, bir yudum su esirgeniyor bu hayvandan..
Zorla, sürüne sürüne, korkarak çeşme yalağına yanaştı.
Orada su dolduranlar hayvana taş atıp uzaklaştırdılar.
Yan tarafta ellerinde ekmek yiyen çocuklara baktı.
Bir parça ekmek atan bile yok.
Çocuklar da taş atmağa başladı.
Tüyleri dökük, yaralı, çıplak vücudunu süsleyen yalnız iki adet koyu kahverengi sadakat timsali gözlerini şefkatle çocuklara çevirdi.
Çeşmeye baktı sonra güçlükle döndü, sürüne sürüne uzaklaşmağa bağladı, bu insan sürüsünden.
Yine taş attılar, yine nefret nidaları yükseldi.
Açlık, susuzluk, hastalık ve insan merhametsizliğinin yenemediği sadakat timsali koyu kahverengi gözlerini ayırdı, ümit beklemeden ve sürüne sürüne uzaklaşmağa başladı...
kariyb isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla