[Üç mevsim]

Türk Medyasında Alçaklık Diz Boyu!

Medyada Gazze katliamına ilişkin inanılmaz yorumlar yer almakta. Alın birini vurun ötekine. Mantıki siyasi tahliller(!) yapanlar mı istersiniz; içindeki kini Hamas’a kusanlar mı istersiniz; çözüme yönelik(!) pratik öneriler serdedenler mi yoksa bir de İsrail cephesinden bakarak kamuoyunu aydınlatmaya çalışanlar mı?



Her nedense bu tahlillerin her biri mağdurların suçunu beyan etmekle kalmayıp aynı zamanda katliamcıların elinin kolunun ne kadar da bağlı olduğu konsepti üzerinden İsrail'in yıllardır izleyegeldiği politikaları meşrulaştırma ve İslami hareketlerin Ortadoğu'da mümkünse kökünün kazınması beklentisiyle nihayetlenmekte.

Terazinin bu kefesini de görelim minvalli (denge adı altında sunulan) hin yorumlar; insanlık suçlarının üzerini örtme amaçlı değil, gerçek suçluyu belirleme ve çözümü ona göre üretme hedefine matuf(!)

Vicdan Yoksunu Türk Medyası...

Hangi birini sıralayalım;

• TRT'nin ilk günkü yayınında "Hamas'ın füze saldırısına misilleme olarak İsrail'in Hamas mevzilerini vurmaya çalışırken sivilleri de vurmak zorunda kalışını mı?

• Sedat Laçiner'in sorunun kökeninde Hamas'ın olduğu ve çözümün Hamas'ın siyaset sahnesinden tamamen ortadan kaldırılmasıyla gelebileceği kehanetlerini mi
• Zaman gazetesinden Ahmet Turan Alkan'ın Esad'ın gerçekleştirdiği Hama katliamına kadar geri giderek, eğer İhvan'ın çağrısı olmasaydı Esad bu katliamı gerçekleştirmeyecekti minvalli "İslami terör"e vurgu yapan satırlarını mı?
• Yine Zaman'dan, uzmanlığını İsrail basınını takibe borçlu Fikret Ertan'ın "soğukkanlı" yorumlar eşliğinde (üstelik yazısının sonuna tarafsız bir siyasi tahlil yapmaya çalıştığı şerhi düşerek) İsrail'in bu saldırıyı yapmak zorunda olduğunu -insanın kanını dondururcasına sakin bir edayla- anlatışını mı?
• Fatih Çekirge'nin Hamas militanlarının bebekleri havaya kaldıran görüntülerinden (sıkılıp bıktığını) iğrendiğini belirten ve "Ölmeyi bile bilmiyorsunuz; ölmeyi bilmeyen nasıl savaş kazanır…" diyerek içindeki İslam düşmanlığını salyalar eşliğinde akıttığı satırlarını mı?

Allah'tan Samanyoluhaber basındaki "İsrail'i temize çıkarma" vurgularına cevaben İhsan Dağı'nın yazısını manşetten alıntılıyor, Sabah'tan Umur Talu gibiler "Denge Cambazları"na atfen kalemini kuşanıyor da insanın içine bir parça serinlik düşüyor. Yoksa, İsrail elçisinin ekranlardan propaganda yapmasına çanak tutan CNN Türk'ten tutun, Tufan Türençleri, Oktay Ekşileri içinde barındıran Aydın Doğan'ın karteline kadar boğazımıza kadar bunların iğrençlikleriyle cebelleşmek zorunda kalacağız.


Bunların ürküntüsü, nefreti, buğzu tamamen mağdurun kimliğinden kaynaklanıyor. O kimlik ki, bunları İsrail'le aynı çıkar ortaklığında buluşmaya zorluyor. Aynı tehlikenin(!) bu topraklarda kendileri için de tehlike oluşturduğunu, İsrail'in aslında kendi çıkarlarını da savunduğunu şimdilik söylemekten çekiniyorlar. Dün bunu yapanlar olmuştu aralarından, şimdi ise sadece "Domuzun hiç mi suçu yok?!" kumpasına yatıyorlar…
Alçaklık diz boyu! Yarabbi içimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak etme!

HAKSÖZ-HABER
30.12.2008 12:18