Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-30-2008, 18:50   #4
Kullanıcı Adı
aşk-ı ilahi
Standart
Peki, Başbakan Erbakan’ın İsrail’e Karşı Kişisel Yaklaşımı Nasıldı?

Başbakan Erbakan’ın REFAHYOL Hükümeti’nde kişisel eğiliminin ne olduğunu anlamak için şu üç olaya bir bakış yapmak yeterlidir zannediyorum: 1. Olay: 26.09.1996’da İsrail Başbakanı Netenyahu, El Aksa Camii’nin altından geçen tüneli açınca çıkan olaylarda 38 Filistinli ve 11 İsrail’li ölmüş; bu olay üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tünelin derhal kapatılması çağrısında bulunmuştu. Türkiye’de, bu olaya ne Demirel, ne de Çiller hiç ses çıkarmazken Başbakan Erbakan: “Böyle bir tünel kazma çalışması büyük bir tahriktir. Kendilerine bir an önce bu tahrikten vazgeçmelerini, tüneli derhal kapatmalarını hatırlatıyorum. Ortadoğu’da barışı bozucu hareketler, önce bu barışı bozanlara zarar verir. Bu sözleri 65 milyonun hislerine tercüman olarak söylüyorum.” (Stratejik ittifak, sh. 77) diyordu.

Erbakan’ın bu konuşmayı “Hükümet adına” değil “millet adına” yapıyorum demesi, olaylar karşısında Çiller’in suskun kalmasından kaynaklanıyordu. Ne de olsa Çiller Türkiye-İsrail ilişkilerinin mimarlarından biriydi.

2. Olay Yılmaz Hükümeti zamanında 14.03.1996 tarihinde imzalanan ve Türkiye ile İsrail arasında Gümrüklerin Sıfırlanmasını Öngören Anlaşma TBMM’nin 04.04.1997 tarihli oturumunda kabul edilmişti. Ne var ki Başbakan Erbakan’ın talimatı üzerine bu anlaşmanın yürürlüğü REFAHYOL Hükümeti’nin sonuna kadar durdurulmuş ve bu konuda yapılması gereken çalışmalar askıya alınmıştı.

3. Olay REFAHYOL Hükümeti’nin kurulmasından sonra İsrail Dışişleri Bakanı Davit Levy uzun uğraşlar ve ısrarlı randevu talepleri sonunda Başbakan Necmettin Erbakan’ı 08.04.1997 tarihinde ziyarete gelmiş ve bu görüşme sonunda Erbakan kendisine aşağıdaki uyarıları yapmıştı:

• Birleşmiş Milletler kararlarına uyunuz.
• İşgal ettiğiniz topraklardan çekiliniz.
• Yeni yerleşim merkezi açmaktan vazgeçiniz.
• Mescid-i Aksa’ya saygılı olunuz.

Bu uyarılar elbette Levy’nin hoşuna gitmedi ve Levy İsrail’e içi buruk döndü.

Durumu farkeden Çiller Levy’nin hemen arkasından Mayıs 1997’de Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan’ı, Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı da, Genelkurmay 2. Başkanı Org. Çevik Bir’i İsrail’e gönül almaya gönderiyorlardı!

Şu inkar edilemez bir gerçektir ki, REFAHYOL Hükümeti’nin en büyük sıkıntısı, İsrail konusundaki görüşleri gün gibi berrak olan Refah Partisi’yle, Türk-İsrail ilişkilerinin mimarı kabul edilen DYP’nin Tansu Çilleri’nin birlikte hükümet olmalarından kaynaklanıyordu. Yine de bir kanadı İslam Dünyasından, diğer kanadı ise İsrail’den yana olan bir REFAHYOL Hükümeti’nde Genelkurmay’ın ve Tansu Çiller’in özel çabaları ötesinde Türkiye-İsrail ilişkilerinde zaten fazla bir gelişme de kaydedilmiş değildi.


(Kaynak: Şevket KAZAN, Refah Gerçeği, 2. Cilt, sh. 281-287)
aşk-ı ilahi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla