Sonra, "makineler" tonlarca şükür ve sabrı karmaya başladılar. Sessizliğin dağıldığı, gafletin sökülüp atıldığı, nankörlüğün parça parça edildiği o cıvıltılı alana döküldü şükür-sabır çimentosu. Rahmet yağmurlarıyla yıkandı temel...
Temiz niyetler üzerine kuruldu bina... Duvarlar yükselmeye başladı hızla... Takvadan tuğlalar dizildi üst üste... Hüsranı dışarıda bıraktı, rahmeti içeride bıraktı duvarlar. Darlıklar dışarıda kaldı, genişliklere odalar açıldı takva takva üstüne kondukça.. Var edilen her şey, hayırla yâd edilen her dilber, hayranlıkla tanışılan her güzel, şükürle tadılan her nimet içeride kaldı.. Dışarıda şer.. Dışarıda hiçlik.. Dışarıda lüzumsuzluk. Dışarıda yalan. Dışarıda boş söz.. Dışarıda kaldı hüzün ve korkular... Hayranlık bahçeleri doluştu içeri.. Rahmet yağmurları indirildi tavandan içeri... Çiçeklerin hepsi içeride açtı. Rayihaların hepsi damlaya damlaya gül oldu. Dışarıda kaldı tüm çirkinlikler...
paylaşım için teşekkürler...
|