01-03-2009, 18:33
|
#6
|
|
Sevgili dilemma, kitabı ben henüz okumadım ama içindeki cümleleri gördükçe yazara ve kitaba olan hayranlığım, kitabı okuma iştiyakımı artıp duruyor..İnşallah okuyup, ayrıca yorumlarımızı aktarırız 
Kıymetli başkanım, kitabı temin etmenize sevindim.
Ayrıca başkanım,
kitap hediye edilecek kadar değerli bir kitap,
ve melek kardeşim ,
kitap temin edilecek kadar güzel bir kitap.. Seçim sizin..
Kitap insanı içine çeken bir rüzgar sanki.. Ve galiba içine girdiğimizde de çıkmak zor olacak.. Şu cümlelerde bunun delili olsa gerek...
"Bildim ki can acımazsa kurban, Kurban olmazdı. "
"Koyacak başka bir şeyim olsa onu da koyacaktım. Ama yoktu, daha fazlasını bulamadım. Öyle ağırdı ki feda ettiklerimin toplamı, kendimi bir tüy gibi hissettim. Yüklerimin tümünü üzerimden attım devirdim. Bütün bir dünya ağırlığını gölge gibi hissettim. "
"Kabil, habilin ne kadar dayanacağı sınanırken sadece içi boş bir gölge. Çünkü masumlar da gölgeden ateşler çıkararak sınanır. Kabil bir bahane.
Ve habil diye biri de yok aslında. Bir Allah (c.c) var bir de kabil. Kabil sınanırken de habil bir gölge. Çünkü zalimler de sınanır habil bir bahane.
Habil kabile gölge kabil habile gölge.
Hatta bir Allah (c.c) var ikilik yok arada kabil kabile gölge habil habile gölge."
A"llah'a (c.c) göre habil gölge, kabil gölge
Gölge üstüne gölge.
Öyleyse gölgenin derdiyle dertlenmek niye."
"Ey, oğul, dedi adem. Vicdan, kaybetmeye en fazla hakkımız olduğu anda koruyabildiğimiz şey değil midir".
"Habile baktı, taşı elinde tarttı. Aradaki mesafeyi ölçtü biçti. Tarttı döktü. Zamanını kollamadı bile. Habil, öyle savunmasızdı.
Hırsla kavradı, eli yanmadı, taş yandı. Taş korktu da kabil korkmadı."
"Öyle bir yanacak ki ruhun, gerçek bir ateşin bedenini yakıp kavurması için yalvaracaksın, bir an unutmak için, seni kaldırıp cehennemin en derin çukuruna sen atmaya kalkışacaksın lakin yapamayacaksın."
"Akşam inerken kabil kendisini soğuk karanlığın içinde buldu. Demek kazılan her mezar önce mezarcısını içine alıyordu."
"Zannetti ki görmese, görünmezdi. Toprak yığınıyla örttü üzerini cesedin, kaskatıydı. Bastırdı ayaklarıyla toprağı, elleriyle sıkıştırdı. Habil'i sonsuza değin yok etti. Varlığıyla sonsuzca acı verenin yokluğuyla ödüllensindi."
"Ruh daha mı dayanıklıydı ki beden dayanamadı. Bu yorgun bedenin gözelerinden kan boşandı. Kabil'i önce kendi bedeni yarı yolda bıraktı. İşlediğinin ağırlığını ruhu ve aklı kaldırsa da bedeni kaldıramadı. Ruh ve beden cürümün ağırlığını aynı rıza ile paylaşamadı. "
"Sussa boğulacaktı, susmasa boğulmaklı."
"Yumruklarını sıktı. Artık o içine sığmayan şeyi daha fazla tutamadı. Makamından koparken bütün ciğerlerini de paramparça eden tek bir nefesle, öyle bir çığılık attı ki. O karanlık çığlıkla kalbi de atmaya başladı. Yumruğunu bastırmasa üzerine, göğsü parçalanacaktı."
Bir an önce dalmalıyız kitabın derinliklerine..Kitabın çağrısına daha fazla suskun kalamayız galiba..
selam ile..
Konu Fasl-ı Gül tarafından (01-03-2009 Saat 18:38 ) değiştirilmiştir..
|
|
|