Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2009, 13:56   #3
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart "Bir tek Allah'a can borcumuz var"

Başbakan Erdoğan : "Şişhane'den Maslak'a 21 dakikada ulaşır hale geldik. Bununla yatırımlarda bir markayız biz. AK Parti ile kalan herşey hayat buldu. İnşallah marmarayda devam ediyor. Marmaray'da bittiği zaman artık raylı bir sistem ile İstanbul'u örmüş olacağız. Toplu taşımada yeni bir kültür bizimle gelmiş olacak. Ta osmanlıya gidelim bir raylı sistem, bir tünel diyebiliriz. Ondan sonra en ufak bir şey yapılmış değil. Ondan sonrası hamdolsun hızla bize aittir. Hafif metro'da bazı adımlar atılmıştı ama bunun dışında belediyecilikte maalesef. Sayın Sözen atılımını yapmış 50 milyon dolar yapıtırım yapmış ama ondan sonra 580 milyon dolara biz yaptık biz bitirdik. Cuma, Cumartesi, Pazar yaptığmız yatırımlarda ise İstanbul'umuzu, Ülkemizi sevindiren bir adım attık. O da İstanbul tabii ki şehir olarak vizyon bir şehir olarak dünyada ismiyle hep konuşulan bahsettiren bir şehir. Topkapının tarihini bilenler Topkapı'nın ne denli tinercilerin olduğu bir yerdi. Surların diplerini söylüyorum. Buraları Belediye Başkanlığım döneminde yıkımını yaptık projeler derken kavşak projelerini yaptık ve kalan kısmı da sağolsun Kadir Topbaş kardeşimizle devam ettiriyoruz. İstanbul'a gidenler mutlaka Panorama 1453 Müzesini gezsinler.

GEMİ HIZ ALMAYA BAŞLADI, BUNDAN MI RAHATSIZSINIZ?

Doğalgaza evlerde yüzde 17 indirim yaptık. Fakat bu bazı siyasi parti liderlerini memnun etmemiş galiba. Onların döneminde BOTAŞ'ın karı yüzde 28'di. Biz geldik bu oranları kademeli olarak indirdik. Bizim dönemimizde 2007 sonunda kar oranı yüzde 8'di. 2008'de Kar oranı sadece yüzde 1,5 olarak gerçekleştirdik. Biz milletimizin karşısına bütün samimiyetimizle çıkyoruz. İmkanlarımızı milletimiz için seferber etmenin gayreti içindeyiz. Biz seçime gidiyoruz diye indirim yapamayız. Bu geminin direksiyonu şu anda bizde. Onlar bu gemiyi batırdılar. Böyle bir dönemde biz işi ele aldık. Gemi şimdi yükselmeye başladı. Artık gemi hız almaya başladı, bundan mu rahatsız oluyorsunuz?

YAPTIĞIMIZ YATIRIMLARLA ENERJİ SIKINTISI YAŞATMADIK

Avrupa'da çok büyük bir doğalgaz krizi ortaya çıktı. Ama biz bu enerji krizini vatandaşımıza yansıtmadık. Eğer biz tedbir almamış olsaydık bu kesintiler bizde de olurdu. Son 6 yılda enerji konusunda ciddi reformlar gerçekleştirdik. Son 27 çeyrektir büyüme kaydediyor ülkemiz. Böyle bir süreçte tabi ki enerji talebimiz de arttı. Bu büyümenin getirdiği enerjinin talebini karşılamak zorundaydık ve hamdolsun karşıladık.

Ülkemizde doğalgaz boru hatlarının uzunlığı 4 bin 500 km'ydi. Şimdi 11 bin km'yi aştı. Biz göreve geldik 9 ilimizde doğalgaz vardı. Doğalgaz kullanımı çağdaşlıksa, bu çağdaşlığı yaygınlaştıran, getiren bizim iktidarımız oldu.

TÜRKİYE ARTIK BÜYÜK DÜŞÜNEN BİR ÜLKE

Türkiye'yi geçmişin parametreleriyle değerlendirenler yanılır. Türkiye artık o eski Türkiye değildir. Biz 2006'da iktidara gelirken Türkiye'ye inanıyoruz, Türkiye'ye güveniyoruz dedik. Türkiye kendi öz değerleriyle kalkınabilir, büyüyebilir dedik. Eğer siz kendinize inanmazsanız başka kimse size güvenmez. Türkiye bugün AB ile katılım müzakerelerini kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye BMGK'nın 151 ülkenin oyunu alarak üyesi olmuştur. İşte bu hedefler sonucudur ki Türkiye dünyanın 17. Avupa'nın 6. büyük ekonomisi haline geldi. Dünya, gıda sorununu tartışırken biz GAP gibi projelere hız vererek Türkiye'yi tarımın merkezi haline getiriyoruz. Türkiye aman risk almayalım diyerek enerjisini heba etmiştir. Türkiye artık küçük düşünen bir ülke değildir.

BİZİM BİR TEK ALLAH'A CAN BORCUMUZ VAR, ÇETELER TEMİZLENECEK

İktidara geldiğimizde kendimizi tozlu dosyalar içerisinde bulduk. Nedir bu dosyalar? AB dosyası, Ortadoğu, Suriye, Lübnan, Ermensitan, Yunanistan dosyası, çete ve mafyalar dosyası. Bulaşma, dokuma, yerler... Yerlerse yerler! Ama biz büyük yeriz! Bizim kendi senaryomuz vardı. Bizim Allah'a bir can borcumuz var. Kul'a değil. Bu hizmeti vereceğiz ki torunlarımıza tertermiz bir ülke bırakalım.

DEVLETİN MİLLETİNE BORCU OLMAZ

Bizden önceki yönetimler 13 buçuk katrilyon işçiden , memurdan topladı. Bu parayı ödediler mi? Ödemediler. KEY dediniz. Ödediniz mi? Ödemediniz. Biz yaklaşık 3 katrilyon ödedik. Zorunlu tasarrufla para topladınız. Gittiniz faiz ödemeleri yaptınız. Biz böyle birşey yapmadık. Biz devletin milletine borçlu olmasını kabul etmeyen bir iktidarız. Hangi soruna el uzattıysak birileri "aman ha" dedi. Yapıyormuş gibi görünüp geçiştirmek ne Türkiye'ye yakışır, ne de AK Parti gibi vizyon sahibi bir partiye yakışır. Türkiye'nin menfaatleri dar anlayışlardan geçmiyor. 6 Yıl boyunca bu dosyaların derinlerine inip, millet adına yapılaması gerekeni yaptıkça birileri itiraz etti. Ama biz samimiyetle yolumuza devam ettik.

İSRAİL, TÜRKİYE'NİN KİM OLDUĞUNU ANLAMALI

Davos zirvesindeki toplantılarda küresel ekonomik kriz ve buna bağlı konular ele alındı. Bu toplantılara ben de davetliydim. Muhataplarıma Türkiye'nin vizyonuyla önceliklerimizi anlatma fırsatı buldum. Bir çok devlet adamıyla görüştüm. Bu arada IMF Başkan Yardımcısı Lipsky ile bir araya geldik. Ayrıca dünyanın önde gelen iş ve finans çevreleriyle de görüşmelerimiz oldu. Uluslararası finans krizini görüştüğümüz gibi ortadoğuyu da görüştük. Perşembe gecesi Davos'ta arzu edilmeyen bir olay yaşandı. Tabi bu panelin önü açıktı. Yani son paneldi. Kimsenin Türkiye'yi yanlış bir konumda göstermeye çalışmasına izin vermeyiz veremeyiz. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Başkanına fırsat vermeyiz veremeyiz. Zira Türkiye ülkelerinden bir ülke, sıradan bir ülke değildir. Bunu herkesin iyi algılaması gerekir. Gösterdiğimiz tepkiyi diplomatik bulmayanlar oldu. Ben bir diplomat değilim. Ben siyasetçiyim. Ama eğer diplomatlar bu anlayışla gevşek, yumuşak mantığıyla ülkemin menfaatlerine halel getiriyorlarsa ben böyle bir diplomatı da kabul etmiyorum. Benim diplomatım aslanın midesinden hakkını söküp alacak bir diplomat olmalıdır. Biz haksızlığa karşı nasıl davranmamız gerektiğini de iyi biliriz. İsrail'in ortadoğu'da, balkanlarda bizim kadar menfaat paylaşımı içerisinde olduğu bir başka ülke de yoktur. Herkes şunu iyi bilmeli Başbakan milletinin kalbinden ne geçiyorsa onu yansıtmıştır. Ama bir moderatör bir Başbakan'ın omuzuna elini atamaz, bu edepsizliktir. Eğer ben orada diplomatik davranmamış olsaydım benim daha farklı birşey yapmam gerekirdi. Ben onu yapmadım. Türkiye'nin itibarını, Türkiye'nin haysiyetini savunmak bana düşersi ben de bunu yaptım. Bizden kimse haksız eleştirilere karşı yutukmamızı, söylenenlere göz yummamızı beklemesin.

Olayın ardından benim üslubumu eleştirenler konuyu başka tarafa çekmeye çalışmışlardır. Biz bu birkaç kişinin halet-i ruhiyesini çok iyi anlıyoruz. Ama onların da milletin anlaması gerekir. Öyle zamanlar vardır ki orada siyaset, şahsi menfaatler, ideolojiler susar. Bizim en büyük vasıflarımızdan biri de ülkemize yönelik bir hakaret olduğunda 71 milyon tek yürek olmaktır.

Diğer HaberlerKatar Başbakanı Türkiye'ye geliyorUnakıtan'a ameliyat gündemde değil"Kaybedecek olan biz olmayız""Başbakan'a yönelik tavır küstahçaydı"Ergenekon'da 47. duruşma başladıİzmir Körfezi'nde 109 adet mermi bulundu'İlişkilerimizi korumak istiyoruz'El Kaide operasyonunda 5 tutuklama
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla