....tuğbA..... Hanım bu çocuksu çalışmayı forumla paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.
Bir anda Kastamonu Kız Meslek Lisesinin Bahçesi geldi gözlerimin önünde, Bizim mahallenin tam ortasındaydı bu okul, okuldan çıktıktan sonra hemen oraya koşardık, ölümüne top oynardık

...
Ne mahalle maçları yapardık bee.. Kürtler gelirdi yukarıki mahalleden bizim abilerimiz onlarla maç yapardı, kaleye de çoğu zaman beni koyarlardı, çünkü bendeki ruhu iyi bilirlerdi yüreğimle oynardım, herşeyimi verirdim sahada. İlkokula gidiyordum küçüktüm ama İbrahim Sadri'nin dediği gibi kocaman bir yüreğe sahiptim.. En nihayetinde Trabzonluyduk, futbol oyunu genlerimizde vardı. Küçücük bünyemle koca futbol toplarını geri çevirirdim.
Ondan sonra bu anketteki şıkların hemen hepsi vardı bizim maçlarımızda, en çok da 5'te devre 10'da biter vardı

Sonra, Babam kızardı "Akşam Ezanı okunduğu zaman bırakıp geleceksiniz" derdi. İyi oynayan iki kişi aynı takımda olmazdı buna dikkat ederdik

Bizim oynadığımız lisenin bahçesinde hazır direkler vardı ama başka yerlerde oynadığımız zaman taş koyardık arasını adamla sayardık

Topun sahibi çok artislik yapardı be, iyi ki bi topu var dedirtirdi yani

Metin Ali Feyyaz'ı bilmem ben Hami derdim Şota derdim..