Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-10-2009, 17:44   #3
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart Bir Sanat Hamisi
Üvey ana elimle büyümesine rağmen İkinci Abdülhamid'ın gençlik yılları pek mazbut geçmiştir.

BİR SANAT HÂMİSİ OLARAK ADINI EBEDÎLEŞTİRMİŞTİR.

Halûk Y. Şehsuvaroğlu, Sultan Hamid'le alâkalı tetki-
kinde aynı mevzua temasla şunları yazıyor:Bkz: Türkiye Tarihi. Cild: 12. İstanbul, 1967.

Bkz: Büyük Doğu Gazetesi 25 ve 26 Mayıs 1952
nüshaları,F. 2


«— İkinci Abdülhamid gençliğinde spor yapar, ata biner, yüzer ve silâh kullanırdı. Silâh kullanmakta pek mahirdi. Nişan alarak ismini yazdığı, madalyaları ortasından deldiği rivayet edilmektedir. Piyanoyla da meşgul olmuş, fakat sonraları bırakmıştır.
Abdülhamid bir amatör olarak suluboya, yağlıboya resim de yapardı. Portreye de çalışmıştı. Kadınlarından baş-ikbalin muvaffak olmuş bir resmini yapmıştı. Bâzı resimlerde sedef parçaları kullanır, bunları manzaralar arasına serpiştirerek tezyini şekilde tertiplerdi.
Abdülhamid'in en ileri olduğu sanat kolu ince marangozluktu. İlk gençlik yıllarında merak ettiği bu sanata son zamanlarına kadar devam etmiş ve hakikaten pek mahirâne yazıhaneler, sedefli masalar, raflar vesair kıymetli eşya vücude getirmişti.
Abdülhamid Yıldız'da kurduğu çini fabrikasıyle Türk zevkine ve sanat tarihimize büyük bir hizmette bulunmuş, Eser-i İstanbul, Çeşm-i bülbül, Beykoz gibi İstanbul güzel sanat işçiliğini daha mütekâmil bir şekilde devam ettirmiştir. Yıldız porselenleri, ismini bir sanat hâmisi olarak da ebedîleştirmiş bulunmaktadır.
Abdülhamid, şehzadeliğinde Maslak ve Kağıthane'deki arazisinde ziraat yapar, hayvan besler ve bunların ticaretiyle meşgul olurdu. Kendisi hesabını iyi biliyor, diğer biraderleri gibi sade maaşiyle iktifa etmiyor ve bilhassa israftan son derece çekmiyordu.
Şehzade Abdülhamid Efendi'nin bütün dikkat ve alâkası, Osmanlı tahtı etrafında dönen ihtiras ve Jön-Türkler'in faaliyetleri üzerinde toplanıyordu. Kendisi büyük biraderi Veliahd Murad Efendi'nin Jön-Türkler'le olan münasebetlerini dikkatle takip ediyor ve bu münasebetlerle Sultan Abdülaziz'i tahttan indirmek faaliyetlerinden yakînen. haberdar bulunuyordu.»

İkinci Abdülhamid tab'an titizdi, hergün yıkanırdı. Kendi işini kendi görürdü. Uykusu hafifti. Vücutça zinde ve çevikti. Zekâsı kuvvetli, hele hafızası daha kuvvetliydi. Bilmediklerini sorup öğrenmekte hakikaten mahirdi ve kârdı..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla