Akşam Gazetesi ve Show aynen devam komutanım
Eruygur’un Sarıkız ve Ayışığı darbelerini hazırladığı dönemde gerçekleşen görüşmede Atilla Uğur, “Milli duruşa ihtiyaç olan çok kritik bir dönemdeyiz. Adam gibi medya lazım” diyerek Akşam ve Show TV’den memnuniyet bildirdi
Asker /Akşam ve Show Tv
Görüşmede askerler Show Tv ve Akşam'ın yayınlarını hatırlatarak "Milli duruşa ihtiyaç duyulan çok kritik bir dönemden geçildini, Kıbrıs, Kuzey Irak'taki yapılanmanın çok önemli olduğunu" hatırlatıyor ve Karamehmet'in AKP hükümetinin etkisinde kalıp kalmadığını sorguluyor. Karamehmet de askerlere "Televizyonu ve gazetesinin devleti rahatsız edecek bir şey yapmayacağı" konusunda güvence veriyor.
Özkan ve irtibat gazetecileri
Levent Ersöz ise Eruygur’un “Bu yerine gelsin” sözünü aktarıp Tuncay Özkan’ın, Karamehmet Medya Grubu’na döndürülmesini istedi. Uğur, özel irtibat için gruptan iki gazetecinin isim ve telefonlarını patronlarından aldı.
Levent Ersöz- İki yıllık süre içerisinde karşılıklı olarak paylaştığımız bir çok değer var, karşılıklı ilişkilerdeki hassasiyetler var. Dolayısıyla bütün bunları tekrar bir kez daha gözden geçirirseniz, bunun bu ülke için önemini çok daha net olarak ortaya koyabiliriz.
K.Mehmet- Komutanım hassasiyeti biliyoruz ama sorun, kendisine biz en ufak bir şey söylememişizdir. Ama devletin aleyhine bir yayın falan, onlara da müsaade etmeyiz tabi.
Levent Ersöz- Kesinlikle, kesinlikle.
K.Mehmet- Ben bir daha konuşayım.
Levent Ersöz- İyi olur. Ben Komutanıma sizinle görüştüğümüzü ifade edeceğim. Kendisini bu konuda rahatlatmamız lazım. Komutanım sizin söylediğinize çok üzüldü, bir anda böyle bir şey söyleyince. Komutanımız hassas bir insan, tanıyorsunuz değil mi?
K.Mehmet- Ama biz Devletin aleyhine hiçbir şey yapmayız, orada içiniz rahat olsun, hiçbir şey yapmayız.
Albay Atilla Uğur- Ama Mehmet bey tabi bu arada şu da var. Komutanım bana bunu İlettiği zaman Genel Komutanımızla birlikte, ben sizin samimiyetinizi bildiğim ve
sizi herkesten daha iyi tanıdığım için rahatlıkla şunu söyledim. Komutanım,
çağırırız Mehmet bey gelir oturur konuşuruz ve açıklıkla konuşacak bir insandır dedim. Hakikaten de öyle oldu. Komutanımız hakikaten kırılmış, hassas bir insan, tekrar çağırıp da Tuncay bey ile konuşursanız kendisini de mutlu edersiniz.
K.Mehmet- Ama komutanım. Tabi bazı yapamayacağım şeyler de var.
A. Uğur- Bir dinlerseniz en azından kendisini.
K.Mehmet- Biz zaten kendisiyle konuşmak için pazar günü sözleşmiştik. Kendisini arayacaktım ama işte Ankara'ya geldiğim için görüşemedik. Ama arkadaşımız Osman bey her gün görüşüyor. Kırgınlığımız yok.
L.Ersöz- Tabi yansıyan başka türlü. Bu şekilde yansıması, dışardan bakıldığında sizler içindesiniz tabi ama patlayan bir bomba gibi.
K.Mehmet- Şimdi tabi ama komutanım, adam medya başkanı ertesi gün ayrıldı deniyor. Orada tabi herkesin aklına acaba baskıyla mı ayrıldı sorusu geliyor.
L. Ersöz- Bazı şahıslar, bazı kuruluşlar kasıtlı olarak reyting yapmak için bu konuları başka türlü yansıtıyorlar, sıkıntı oradan kaynaklanıyor.
K.Mehmet- Ben iki şey söyleyebilirim Komutan'a. Bir tanesi hiç kimseden, ama hiç kimseden en ufak bir şey gelmedi bir. İki, onunla konuşan, o gruba bakan arkadaşımız, "yahu çok erkek adammış, iki dakikada ben ayrılıyorum dedi" şeklinde takdirlerini de söyledi. Hatta bu ayın sonu diye söylenmişti, sonra 01 Ocak diye kendisi düzeltti. Ama benim bunun dışında da söyleyecek bir şeyim var. Benim hiç haberim olmadı.
A.Uğur- Bir de ben şunu eklemek istiyorum izin verirseniz. Mehmet bey'in Çukurova Grubu'nun kuruluşunda hükümetler değişse de sizin açınızdan bir değişiklik olmadı. Show TV, Akşam Gazetesi. Şu anda milli duruşa ihtiyaç olan çok kritik bir dönemden geçiyoruz, siz de biliyorsunuz. Kıbrıs meselesi, Kuzey Irak'taki yapılanma, devlet hadisesi, içinde bulunduğumuz ortam çok önemli.
Bu durumda adam gibi bir medya, adam gibi bir basın lazım. Şimdi biz bu güne kadar Akşam Gazetesi ve Show TV 'de hep bunu gördük. Aynı şeyleri yine göreceğimizden şüphemiz yok, ama tabi bir takım baskılardan atıldı gibi şeyler bize yansıyınca.
K.Mehmet- Hayır, en ufak bir şey ne Bakandan ne Başbakandan, ne de başka bir kimseden en ufak bir baskı gelmedi. Gelse ne yapardık onu da bilmiyorum ama. Şimdi bize daha önce gelen baskılara biz hiç itibar etmedik. Ama tavır koyuyorlar tabi.
A.Uğur- Böyle şeyler önemli değil, önemli olan devlet.
Taraf/MEHMET BARANSU - Istanbul - 10.02.2009