Alıntı:
MethVural Nickli Üyeden Alıntı
İnsanları tanımadan yaptıgınız yorumların veballerinden kalkamıcaksınız siz ve sizin gibiler.. Tabiki vebale cennete cehenneme inanıyorsanız 
Ölçü mü diyen arkadaşada; görünen köy kılavuz istemez gösterişci sözde müslümanları savunuyorsanız birşey diyemeyiz..
Ölçümüz Peygamberimiz ve sahabelerdir.. |
sen dikkat et sözlerine birine inanıyor yada inanmıyor demek ne kadar büyük vebaldir seni Allaha havale ediyorum..........
olayı nereye cekmişşin yazık..........
ölçü jip mi mercedes olmaz mı bu sacmalıgı savunmayın Allah askına
Allah diledigine diledigini verir....
Müslüman herseyin en iyisine layiktir, dinsiz, münafik, munkir, kafir, fasik binecegine, giyecegine, yiyecegine, oturacagina... Kelime-i Tevhid söyleyen, ibadetini yapan, Mü'minlerin binmesi , giymesi, yemesi, oturmasi daha hostur tabi ki...
Ayeti kerimede Allahu eala buyuruyor ki isteyene istedigini verilecek..
İsteyene, istediği verilecek. ....
İstediğimiz sırf dünyalık ise, korkalım ki, bize dünyada verilecek; ama ahirette nasibimiz olmayacak...
İstediğimiz iki dünyada da geçer akçe olacak ‘hasene’ler ise ve sakındığımız ‘ateşin azabı’ ise eğer; aldığımız yol ve ettiğimiz dua bir anlam ifade edecek...
Velhasıl, hepimizin bunca yıllık hayat tecrübemiz içinde bizzat gördüğümüz bir gerçek var karşımızda: Neyin duasını ettiyse ona erişir insan. Makam isteyene makam, servet isteyene servet, şöhret isteyene şöhret, araba isteyene araba, ev isteyene ev, dünya isteyene dünya, ilim isteyene ilim, hikmet isteyene hikmet, takva isteyene takva... İnsanoğlu her neyi istemişse, hayat yolu o yöne sevkedilir; her neyi ıztırar lisanıyla talep etmişse, ona o verilir. Dolayısıyla, ‘dua etmek’ kadar önemli olan, edilen duanın yönü ve içeriğidir. O halde, ey Rabbimiz! Bize dünyada da hasene var, ahirette de hasene ver
bir mümin olarak niye her ikisinide istemeyelim degil mi kardesler.........