|
İstihlâf
İstihlâf : Namaz içinde, her hangi bir sebepten dolayı, imâ(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mın kendi yerine, başka birini geçirmesi demektir.
Namazın binasının eaiz olduğu her yerde imâmın da ye(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)rine bir başkasını geçirmesi caizdir.
Namazın binasının sahih olmadığı yerlerde ise, istihlâf yoktur.
Başlangıçta, imâm olmaya elverişli olan her şahsın, imâ(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mın abdesti bozulunca, onun yerine geçip imâm olması da elve(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)rişlidir.
Başlangıçta, imameteelverişli olmayan kimsenin, imâmın ha-desi halinde, onun yerine geçmesi de doğru olmaz. Muhryt´te de. böyledir.
İstühlâfın Şekli:
Namazda abdesti bozulan imâm, burnunun kanadığı zannını vermek için, elini burnunun üzerine koyarak ve eğilerek geriyo çekilir; arkasındaki saftan birini, öne geçirir. Ve bu işi, konuşa(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)rak değil de, işaretle yapar. Sahrada, safları geçmeden; camide ise, daha dışarı çıkmadan, imâmın, yerine bir başkasını geçirme hak(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)kı vardır. Tebyîn´de de böyleedir.
imâmın abdesti bozulduğu zaman, yerine, safları birbi(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)rine muttasıl olduğu halde, mescidin dışından birini geçirmesi sa(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)hih olmaz. Ebû Hanîfe (R.A.) ve Ebû Yûsuf (R.A.)un görüşlerine göre, bu durumda, cemaatin namazı bozulur, imâmın namazının, bozulup bozulmayacağı hususunda ise, iki rivayet vardır. Esahh olan, onun da namazının bozulacağıdır. Fetâvâyi Kâdîhan´da da böyledir.
îmâm için evla olan, mesbûku yerine geçirmemesidir. Şayet imâm, mesbûku yerine geçirmek isterse, münasip olan, onun kabul etmemesidir. Kabul etmiş olursa, bu da caizdir. Za-hîriyye´de de böyledir.
İmâm, mesbûku öne geçirirse, mesbûk da imâmın bırak(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)tığı yerden başlar. Selâm verme vaktine gelince, mesbûk, bir mü4riki öne geçirir. Müdrik, cemaatle birlikte selâm verir.
Namazı tamam olduğu zaman imâm, kahkaha ile güler, kas-den abdestini bozar, konuşur veya mescidden çıkarsa, hem ken(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)disinin hem de cemaatin namazı tamamen bozulur. Birinci imâma gelince eğer o namazım kılıp bitirmiş ise, onun namazı bozulmaz, şayet bitirmemiş ise, onun da namazı bozulur. Sahih olan da bu(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)dur. Hidâye´de de böyledir.
İmâmın abdesti, namaz içinde rükûda bozulmuşsa, yeri(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ne geçirdiği imâma, parmağını, dizinin üstüne koyarak işaret eder.
Eğer, namazı secdede bozulmuş ise, parmağını alnına koyarak işa(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ret yapar. Eğer, okurken bozulmuş ise, parmağını ağzına kor.
Şayet, geride bir rek´ati kalmışsa, bir parmağı ile; iki rek´at kalmışsa iki parmağı ile işaret" eder.
Tilavet secdesi için, parmağını, alnına ve ağzına koyarak işâ-rette bulunur. Sehiv secdesi için ise, parmağım, kalbinin üzerine koyar. Zahîrüyye´de de böyledir.
îmâm, bu işaretleri, yerine geçirdiği adam durumu bil-catyorsa yapar; şayet durumu bilen birisi ise, bu işaretleri yapma(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)sına hacet kalmaz. Tatarhâniyye´de de böyledir.
Bir kimse, dört rek´atli bir namazda bir imâma uysa, imâmın da abdesti bozulsa ve yerine bu kimseyi geçirse; eğer bu şahıs, imâmın kaç rek´at kıldığını ve geride kaç rek´at kaldığını bilmezse, bu kimse, bu durumda, dört rek´at namaz kılar ve ihti(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)yaten her rek´atte de oturur. Fetâvâyi Kâdîhan´m Mesbûk Bölü(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)münde de böyledir.
Namaz içinde abdesti bozulan imâm, yerine bir lâhıkı ge(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)çirmiş olsa; lâhık, cemaate işaret ederek noksanını tamamlar ve sonra cemaatle namaza devam eder. Şayet böyle yapmaz ve kendi üzerinde bulunanı tehir edip, imâmın bıraktığı yerden devam ederse; selam verme yerine kadar varır ve burada, yerine başka birini geçirir; bu yeöi imâm da cemaatle selam verir. Bu, bize gö(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)re caizdir. Muzmarât´ta da böyîedeir.
Namazda abdesti bozulan imâm, mescidden çıkmadıkça veya yerine başka birini getirip de, o kimse, imâm makamında ce-caate imâm olmaya niyyet etmedikçe veya cemaat, bir başkasını imâmın yerine geçirmedikçe, imamlık hakkına sahiptir. Hatta, bu hallerden biri bulunmasa da. abdesti bozulan imâm, mescidin bir tarafında abdest alsa ve cemaatte onu beklemiş olsa, imâmın yeri(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ne dönüp, onlarla beraber namazını tamamlaması caiz olur.
Eğer, yerine bir imâm geçirmez, cemaatte bu işi yapmaz ve imâm mescidden çıkarsa, cemaatin namazı fesada gider. îmâm ise, abdestini alıp, namazım bina eder; çünkü imâm, kendi nefsinde, rnünferîd (tek başına namaz kılan) gibidir. Mumyt´te de böyledir.
Şayet, bir kimse, kendiliğinden, abdesti bozulan imâmın yerine geçer ve imâm mescidden çıkmadan Önce, imâmın yerine durursa, bu da caiz olur. Fakat, o şahıs, mihraba varmadan, imâm mescidden çıkarsa, o şahsın da, cemaatin ´de namazı bozulur; ön(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ceki imâmın namazı ise bozulmaz. Fetâvâyi Kâdîhân´da da böyle(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)dir.
İmâmın ardında tek bir şahıs olduğu zaman, imâmın ab(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)desti bozulmuş olsa, imâm tayin etse de, etmese de, o şahsın imam olacağı açıktır.
Abdesti bozulan imâm, bir şahsı, cemaat de, başka bir şahsı ileri geçirse, asıl olan, imâmın ileri geçirdiği şahıstır. Ancak, cemaat, imâmın öne geçirdiği şahıstan daha önce, kendilerinin öne geçirmiş oldukları imâma uymuşlarsa, bu durumda imâm, ce(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)maatin Öne geçirdiği imamdır.
Eğer, cemaatten ayrı ayrı topluluklar, ayrı ayrı birer imâ- , mı öne geçirmişlerse, bu durumda, sayıca çok olan topluluğun ile(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ri, geçirdiği imâma itibar olunur. Topluluklar sayıca müsavi ise(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ler, hepsinin de namazları bozulur.
Öne, iki kişi geçecek olsa, hak, daha önce imâmın yerine varanındır. Bu iki kişi, imâmın, yerine aynı anda varır ve cemaatin bir kısmı birine, diğer kısmı da-öbürüne iktida ederlerse, cemaat-. ten, daha çoğunun uymuş olduğu tarafın namazı sahih olur; az olan tarafın ise, namazı fasid olur. Cemaat, sayıca müsavi olduğu takdirde, tercih mümkün olmadığından, her iki tarafın namazları da sahih olmaz. Tebyîn´de de böyledir.
Abdesti bozulan bir imâm, son safta bulunan bir şahsı ye(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)rine geçirse ve sonra mescidden çıksa; eğer, imâmın yerine geçir(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)diği kimse, o esnada imamete niyyet ederse; imâm olmuş olur. Bu durumda, önceki imâmın durduğu yerle, yeni imâmın arasında olanlarla, sağ ve sol tarafında bulunanların namazları bozulur. Fa(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)kat, bu kimse önceki imâmm makamına varınca, imamete niyyet eder ve bu şahıs mihraba varmadan, önceki imâm mescidden çık(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mış olursa, hepsinin de namazı bozuümuş olur.
Bu durumda, imâmın yerine geçen şahsin ve cemaatin, nanıazlaıının caiz olmasının şartı, imâmın yerine geçen şahsın, imâm mescidden çıkmadan önce mihraba varıp, imâmın yerine clurmasıdır. Bahrü´r-Râik´ta da böyledir.
Abdesti bozulan imâm, yerine birini geçirdiğinde, o şah(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)sın da abdesti bozulur ve o da yerine bir başkasını geçirirse, bu durum hakkında Fudalî : «Önceki imâm mescidden çıkmamış ve üçüncü imâm da imâmın yerine varmamışsa, bu caiz olur. Durum, sanki o şahıs kendi nefsini öne-geçirmiş veya önGeki imâm onu öne geçirmiş gibi olur; böyle olmaz ise caizâ olmaz.» demiştir. Hulâsa* da da böyledir.
Bir imâmın, namazda abdesti bozulsa ve yanında da hiç kimse bulunmasa, bu durumda bir adam gelip cemaat olana ka(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)dar, o imâm mescidden çıkmaz. Ve sonra çıkar. İkinci adam, ar(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)kadaşlarımıza göre, birincinin halifesi C= yerine geçirdiği kimse) olur. Zahiriyye´de de böyledir.
Bir imâm, namazda kıraatten (= Kur´ân okumaktan) aciz kaldığı zaman, yerine birini geçirir. Bu, namaz caiz olacak kadar okuyamadığı veya utanmak veyahut korku arız olduğu zaman olur; unutmaktan dolayı böyle yapılmaz. Fakat, imâm, namaz caiz ola(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)cak kadar okumuşsa, yerine hiç kimseyi geçirmez; rükû´a varır ve namazına devam eder. Şayet, bu durumda yerine başkasını geçir(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)miş olursa, namaz fasid olur. Çünkü, böyle yapmaya ihtiyaç yok-U*ı\ Tebyîn´de de böyledir.
îmâm, okumayı unuttuğu zaman, yerine birini geçirmesi asla caiz olmaz. Bunda icmâ´ vardır. Aynî´de de böyledir.
Bir misafir, diğer bir misafire uyduğunda, imâm olan mi(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)safirin abdesti bozulur ve yerine, bir mukimi imâm olarak geçirir(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)se, arkasındaki misafir, namazını dörde tamamlamaz; iki rek´atte sslam verir. Şayet yerine, misafir olan birini geçirir ve bu şahıs da ikâmete niyyet ederse, arkasındaki cemaat içinde bulunan misafir(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ler, namazlarını tamamlamazlar. Serâhsî´nin Mıüuyt´inin Müsafİ-rin Namazı BÖlümü´nde de böyledir. [46]
Bu Konu İle İlgili Bazı Meseleler :
Abdestim bozuldu zannı ile mescidçlen çıkan bir kimse, sonra abdestinin bozulmadığını anlasa, namazını kılmaya yeniden baştan başlar. Bu şahıs, mescidden çıkmamışsa, namazını bi(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)na eder, (Geride kalanını kılar.) Hidâye´de de böyledir.
Yukarıdaki durum,-bir kimsenin, namaza abdestsiz başla-dığmı veya mesh müddetinin bittiğini sanmasmm veya teyemmümlü iken serabı görüp de su zannetmesinin veya tertib sahibi ise, öğle namazında iken sabah namazını kılmadığını sanmasının veya elbisesinde bir kırmızılık görüp de onu pislik zannetmesinin hilâfınadır; bu hallerde hakikati anlayıp geri dönse, namazı bozulur; bina caiz olmaz.
Ev, namazgah ve cenaze namazı kılman yerler de mes-cid hükmündedir. Sahradaki saflar da mescid hükmündedir.
Bir kimse, imamlık için öne geçmiş olsaf eğer önünde sütre yoksa, arkasındaki safların mesafesine itibar olunur. Eğer önünde sütre varsa, hudut sütredir. T&byîn´de de böyledir.
Bir kimse, yalnız başına namaz kılıyorsa, secde yeri, mes-citldc olduğu gibidir. Sağı, solu ve arkası da böyledir. Yani, bu me(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)safeler kadar olan mesafe, mescid hükmündedir. Muhıyt´te de böyledir.
Kadının, musallada namazgâhda) abdesti bozulsa, na(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mazı fasid olur. Çünkü, musallanın mescid hükmünde olması sa(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)dece erkekler hakkındadır. (Yani kadın burada namazını bina edemez.) Tebyîn´de de böyledir.
Namaz kılan bir kimse, abdestinin bozulacağından kor(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)kup, namaz kıldığı yerden ayrılsa ve sonra da abdesti bozulsa, o kimsenin, namazım bina etmesi hakkı yoktur. Fetâvâyi Kâdîhân´da da böyledir. [47]
Namazı Bozan Bazı Haller :
1- Sabah namazını kılarken güneşin doğması,
2- Cum´a namazını kılarken, Ükndi vaktinin girmesi,
3- Yara iyileştiği için sargının düşmesi,
4- Özürlü bir kimsenin namaz içinde— özrünün sona er(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mesi,
5- Ümmîniıı, imâmın yerine geçmesi,
6- İmâ ile namaz kılanın, rükû´ ve secdelere gücü yetmesi,
7- Mestleri üzerine meshetmiş olarak, namaz kılmakta olan bir kimsenin, namaz içinde mesh müddetinin bitmesi,
8- Teyemmümle namaz kılmakta olan kimsenin namaz esmişinda su bulması,
9- Ayaktaki mestlerin, amel-i yesirle (kolaylıkla çıkması,
10- Üromî´nin, bîr sûreyi düşünerek okuyabilmesi,
11- Ümmî´nin namaz içinde dinleyerek, Kur´ân ezberle(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mesi, gibi hallerde namaz bozulur.
Teyemmümle namaz kılmakta iken, su bulan bir kimse, onu kullanmaya gücü yetmezse veya onu kullanmaya imkân bula(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)mazsa namazı bozulmaz,
Bir kimsenin, mestleri geniş olduğu için, zahmetsiz çıkar(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)sa, abdesti bozulur. Fakat, mestler zor bir fiil ile çıkarsa, namazı tamamdır.
Ümmî, Kur´ân okuyan bir kimseden, fazla meşgul ol(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)madan Kur´ân okumayı hakikaten öğrenirse, namazı tamamdır. Bu hüküm, ümmînin, namazı münferiden kıldığı veya imâm oldu(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)ğu zaman geçerlidir. Böyle okursa, ümmînin imameti caiz olabilir.
Fakat, ümmî, güzel Kur´ân okuyan bir kimsenin arkasında na(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)maz kıldığı zaman, —Kur´ân öğrenirse— umuma göre namazı fa-sid olur. Ebû´I - Leys ise, o ümmînin, namazının bozulmadığı görü(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)şünü seçmiştir: Tebyîn´de de böyledir. Sahih olan da budur. Zahl-rîyye´de de böyledir.
12- Çıplak bir halde namaz kılan kimse, temiz ve kendisi ile namaz kılmak aciz olacak kadar elbise bulursa, namazı bozulur.
13- Pis bir elbise ile namaz kılmakta olan bir kimse, o ne(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)caseti temizleyecek bir imkân bulur veya bu imkânı bulamaz fakat elbisesinin dörtte biri veya daha fazlası temiz olur ve bununla ör(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)tünmesi mümkün olduğu halde, o şahıs bunları yapmazsa, namazı bozulur.
14- Teyemmümlü olarak namaz kılmakta olan bir kimse, na(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)maz esnasında su bulur ve kullanmaya da gücü yeterse, namazı bozulur.
15- Sahib-i tertib olan bir kimse, namaz kılarken, geçirmiş olduğu bir namazı hatırlarsa namazı bozulur.
16- Abdestli bir kimse, teyemmümiü bir imamın arkasında namaz kılarken suyu görürse veya bu kimse, imâmın sahib-i tertip olduğunu ve onun da bir fâitesi (= kazaya kalmış namazı) bu(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)lunduğunu hatırlarsa, sadece, o muktedîniıı namazı bozulur; bâlıl olur. Tebyîn´de de böyledir.
Bu durumlarda, naınaz batıl olduğu zaman, bu namaz, na(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)fileye çevrilmiş olmaz. Yalnız, şu üç yerde btı namazlar, nafileye çevrilmiş olur´
Tertip-sahibinin, «--namaz esnasında™ kilau^viığı bir na-mazi hatırlaması hailinde,
Sabah namazını kılarken güneşin doğması halmd´e/
Cum´ayı -kılarken ikindi vaktinin girmesi halinde, Cevheretü´n - NeyyâreMe de böyledir.
Pis elbise İle namaz k»J arken, onu temizleyecek bir şey bu(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)lan kimsenin namazı bozulur.
Bir kisfse, keza namazı kılarken tulü´., zevfcl, gurup gibi kerahat vakti girerse, o namaz bozulur,
Bir cariye, baş örtüsüz namaz kılarken azad edilir ve : anda başmı Örtmezse, namazı bozı$m\
Bu mes´e!elerden herhangi biri, namaz kılan bir kimseye, —teşehhüd miktarı oturduktan sonra veya sehiv secdesi yaparken bile arız olursa, o kimsenin namazı bâtıl olur. Eğer bu İr-imâm ise, arkasındaki cemaatin namazları da batıl ölür.
Namazdan, selâmla çıkmış olan bir kimsenin üzerinde, i eecdesi bulunsa ve bu esnada mezkûr hallerden -birisi anz tâz: bu kimse, eğer sehvinden dolayı secde ederse, namazı batıl old^ sehiv secdesi yapmazsa, namŞzi batıl olmaz
Cemaatten, olan bir kimse, teşehhüd miktarı oturdukta sonra, imâmdan Önce selam verip namazdan çıkmış sonradan da bu şahsa, saydığımız haÜerden birisi arız olsa, sadece bu şahsın namazı batıl olur. Cemaatin —ve imâmın namazına bir şey ol-
Keza, imâm, sehiv için secde ettiği zaman, cemaatten olanlar, .sehiv secdesi yapmasalar; imâma da bu hallerden birisi, arız olsa, bu durumda, imâmın namazı bozulur; cemaatin namazı ise bozul(Uygunsuz kelime. Yönetimle irtibata geçiniz)maz. Tebyîn´de de böyledir. [48]
|