Peygamber Efendimiz (s.a.s) beddua etmekten kaçınırdı Kendisinin lânet eden değil, aksine rahmet peygamberi olduğunu söylerdi Mekke döneminde İslâmî tebliğ etmek üzere Tâif'e gittiğinde, orada kötü bir davranışla karşı karşıya kalmış; dönüşte taş yağmuruna tutulmuş, mübarek ayakları kanlar içerisinde kalmıştı O sırada ALLAH(c.c) tarafından kendisine "onlar aleyhinde yapacağı bedduanın kabul edileceği, dilerse onları helâk edeceği" bildirilmiş, fakat Peygamber Efendimiz "Hayır, belki bunların sulbünden sana ibadet edecek çocuklar doğar, yâ Rabb " demişti Uhud'da dişini kıran, yüzünü yaralayan düşmanları için: "ALLAH'ım! Kavmimi hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar" diye dua etmiştir Bütün çalışmalara rağmen İslâmiyeti kabul etmeyen Devs kabilesine beddua etmesi istenince: "Yâ Rabbi! Devs kabilesine hidayet eyle de onları bizim saflarımıza kat" diye dua etmişti
|