Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-04-2009, 23:54   #12
Kullanıcı Adı
Sezgin6556
Standart
PEÇENEKLER

Peçenekler, Uz (Oğuz), Kuman gibi Türk boyları ile birlikte Orta Asya'dan doğu Avrupa'ya akan büyük bir göç dalgası içerisinde yer almışlardır. Oymaklar birliği biçiminde hareket eden Peçenekler, siyasî hayatları boyunca bir devlet düzenine geçememişlerdir. Peçenekler, Batı Göktürklerini oluşturan Onoklardan gelmektedirler. Öncleri Isık -Balkaş gölleri dolaylarında oturuyorlardı. Batı Göktürk Kağanlığı'nın dağılmasından sonra, Karluk ve Oğuz baskısı ile VIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı Sibirya'ya çekilmişlerdir. Hazar-Oğuz ittifakının zorlaması ile İtil ırmağını geçerek Don ve Dinyeper nehirleri arasında yaşayan Macarları yurtlarından etmişlerdir. Böylece Peçenekler, Azak denizi ile Karadeniz arasında kalan sahaya hâkim olurlar. Bu geniş sahada 130 yıl kadar hâkim olan Peçenekler, bu süre içerisinde Ruslar'a ağır darbeler indirmişler ve onların Karadeniz'e inmelerine engel olmuşlardır. Ayrıca Bizans ile de iyi ilişkiler kurmuşlardır. Ancak doğuda artan Uz (Oğuz) baskısı karşısında Peçenekler yerlerini terk edeceklerdir. 1036 yılından sonra aşağı Tuna boylarında gördüğümüz Peçenekler, Uz ilerleyişinin durmaması üzerine Balkanlara inmeye başladılar. Peçeneklerin bir kısmı Bizans hizmetine girerek Bizans topraklarında yerleştirilmişlerdir.

Hatta bunların bir kısmı 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinde, Alp Arslan'ın tarafına geçmek suretiyle Bizans'ın yenilgisinde rol oynamışlardır. Selçuklu Türklerinin Anadolu'yu yurt edindikleri tarihlerde, Peçenekler de Balkanlar da Bizans ile şiddetli mücadelelere girmişlerdi. Bu sırada İzmir'i alarak Batı Anadolu 'da güçlü bir beylik kuran Çakan Bey, İstanbul'u zapt etmek istiyordu. Bu amaçla Çakan Bey, soydaşları Peçenekler'le ittifak kurdu. Çok zor durumda kalan Bizans'ın yardımına yine bir başka Türk boyu Kumanlar yetişmiştir. Peçenekler, Bizans'ın kışkırtması ile 40 bin Kuman atlısının baskınına uğrayarak ezildiler (1091). Bu olaydan sonra artık Peçenekler siyasî bir varlık olmaktan çıkmışlardır. Dağınık gruplar hâlinde Hristiyanlaştırılarak yerli halk arasında eridiler.


KIPÇAKLAR

Doğuda Kıpçak, batıda Kuman adıyla tanınan bu Türk kavmi, aslında iki Türk kavminin birleşmesinden meydana gelmiştir. Batı Göktürk topluluklarından Kimeklerin bir kolu olan Kıpçaklar, önceleri Balkaş gölünden İrtiş ırmağına kadar olan bölgede oturuyorlardı. Güneyden Kumanların kendilerine katılmalarıyla güçlerini daha da artırmışlar ve çeşitli sebeplerle İtil ırmağını geçerek batıya yönelmişlerdir. Batıda daha çok dış görünüşleri ile alâkalı olarak, sarışın manasına gelen çeşitli adlar verilen Kıpçaklar, kaynaklarda beyaz tenli, sarı saçlı, güzel görünüşlü insanlar olarak tasvir edilmektedirler. Uzun süren mücadelelerden sonra Uzları batıya sürerek, XI. yüzyılın ikinci yarısında Karadeniz'in kuzeyindeki geniş bozkırlara gelip yerleştiler. Bu Uz (Oğuz)-Kıpçak mücadeleleri ünlü Dede Korkut destanlarının esas konusunu oluşturur. Kıpçaklar Karadeniz'in kuzeyindeki yeni yurtlarında, 150 yılı aşan bir süre hâkimiyet kurmuşlar, Rus ve Balkan tarihinde derin izler bırakmışlardır. Yaşadıkları bölge, o zamandan başlayarak, İslâm kaynaklarında Deşt-i Kıpçak (Kıpçak Bozkırı) adını alacaktır.

Kıpçaklar bir çok kere Tuna'yı geçerek Balkanlar'a ve Macaristan'a akınlar yaptılar. Bizans ile zaman zaman savaşmakla birlikte genellikle iyi ilişkiler kurmuşlardır. Nitekim 1091 yılında Çakan Bey ile ittifak yapan Peçenekler'i ağır bir yenilgiye uğratarak, Bizans'ı kurtarmışlardır. Kıpçak ülkesi, 1238-39 yılarında Altınorda Hanı Batu han tarafından tamamen işgal edilmiştir. Kıpçakların bir kısmı Macaristan'a çekilmişler, bir kısmı da İtil Bulgarları ile karışarak Kazan Türklerinin oluşmasında önemli rol oynadılar. Karadeniz'in kuzeyinde kalan Kıpçaklardan pek çoğu daha sonraki yıllarda Mısır'a götürülmüş, bir kısmı yüksek mevkilere kadar yükselmiştir. Hatta aralarında sultanlık mertebesine erişenler dahi olmuştur.
Sezgin6556 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla