Ey oğul!
Amel yapma çağı gençlik çağıdır. Akıllı olan, bu çağı ziyân etmeyip fırsatı ganimet bilendir. Çünkü durum kapalı. İlerisi gözükmüyor. Yaşlanıncaya kadar dünyada kalınmayabilir de.. Toparlanma imkanı olsa da, o zamanlar zayıflığın ve düşkünlüğün başlangıcı olacağı için amel işlemeye güç yetmeyebilir.
Velhâsıl şuan, derlenip toparlanma imkânı mevcuttur. Hele anne-babanın hayatta olması, Allahû Teâlâ'nın en büyük ihsânıdır. Çünkü senin mâişetin, onların zimmetindedir. Yani onlar senin rızkına kefildir. İşte bu mevsim, fırsat mevsimidir, güç ve kuvvetin elde olduğu vakittir. Böyle olduğuna göre, bugünkü yapman gerekenleri yarına bırakmanın ne gibi mazereti olabilir?
Peygamber (s.a.v.) bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurdu:
'Yarın yapalım diyenler, helâk oldular.'
Evet, alçak dünyanın işlerini, ahiret işleriyle meşgul olmaktan dolayı geciktirmek, hakîkaten çok güzeldir. Bunun tersini yapmanın, çok çirkin olacağı gibi..
Bu devirler, nefis ve şeytandan olan din düşmanlarının, gençlerin üzerine üşüştüğü devirdir. Bu zamanlarda yapılan az amel, diğer zamanlarda yapılan birçok amelden kat kat daha üstündür.
Şu askerî kuralda olduğu gibi, düşman hücum ettiği zaman, askerin ufak bir hareketi, çok kıymetli olur. Sulh zamanında ise, yapılan büyük ta'limlerin, manevraların bu kadar kıymeti olmaz.
73. Mektup