Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-13-2009, 19:36   #88
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
CHP seçime çok iddialı başladı. Bir tarafta "çarşaf açılımı" ile zirve yapan ideolojik dönüşüm trendine, kamuoyunu inandırdı. Öbür tarafta, belediyeler için dosya savaşları ile AK Parti'yi etkili bir muhalefetle yıpratmaya girişti. Bu strateji, doğru ve yerinde bir kurgu idi. Ta ki bir strateji olmadığı ortaya çıkana kadar. Geldiğimiz nokta, Baykal'ın AK Parti için koyduğu % 52 barajı ile, iflasını ilan etmesinden ibaret. Öyle ya siz rakibinize % 50'yi aşan bir çıta koyuyorsanız, kendi iddianızı peşinen kaybetmişsiniz demektir. Üstelik Baykal'ın hesabı matematiksel olarak yanlış. Faraza, genel seçimlerde % 96 oy almış bir parti, mahallî seçimlerde "artı 5"i nasıl elde edebilir? "% 96 oy mu olur?" sorusuna ise "% 52 oy mu olur?" sorusu ile karşılık verebilirsiniz. Son üç haftanın içinde iken seçim sonucu konusunda ortak bir kanaat kuvvetleniyor. Bu kanaat Baykal'ın "% 52" çıtasında somutlaşan bir AK Parti başarısı. Bu başarı ise CHP'nin başarısızlığı anlamına geliyor.

CHP'nin ikili stratejisi doğru idi. Dünya değişirken, üstelik artık darbe ihtimali de yok iken CHP'nin değişmesi kaçınılmazdı. CHP'nin bu işe başörtüsü gibi semboller üzerinden girişmesi de doğruydu. Kusursuz bir strateji, kötü bir komutana zafer getirmez. Baykal yalpalayarak, bazen aldığı tepkilerden keskin dönüşler yaparak bu stratejiyi çökertti. Her mahalleye "Kur'an kursu" açmaktan bahsederken, CHP'yi 1950'de sandığa gömen asıl gerekçe olan "Türkçe ezan ve namaz"ı telaffuz ederseniz, kendi kalenize gol atmış olursunuz. Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin önde gelen politik figürü haline getiren dosya savaşları da aynı akıbete uğradı. Önce birkaç yanlış ile, inandırıcılık kayboldu. Sonra, CHP, mahallî yönetimler için bir vizyon geliştirmeyi beceremedi.

Mümtazer Türköne
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla