03-19-2009, 20:32
|
#3
|
|
Orada deniliyor diye lanse edilenlerin çoğu çarpıtma.
Kim demiş öyle?..
Son zamanlarda bu 'yanlış' politikalarını eleştiren 2-3 yazar çıktı diye hemen absürd savunma yazıları.. Ne alakası var?
Mesela diyorlar ki Saadet Partisi belediye başkanlıklarını kazanmaya çalışmamalı. İl genel meclisinde başarılı olmaya bakmalı. Bunu yapmazsa seçim şansını riske sokar!
Bunu Abdurrahman Dilipak söyledi.
Ama o yazı dadan salt bu mantık çıkarılamaz.
Bakın mesela yazıdan alıntılar yaparsak;
Alıntı:
Esasen ben bunu daha önce de yazdım.
SP’nin seçim stratejisini İl Genel Meclisi üzerine kurması gerekirdi.. Ama belediye başkanlığı ve belediye meclisi üzerine bir kampanya yürütülüyor..
Bekaroğlu’nun haklı olduğu bir nokta var. O da, Doğan Mediası dışındaki basın SP’ye fazla bir yer vermiyor.. Bu da SP’yi Doğan Mediasının yanına iteliyor.. Bu durum da AK Parti’ye yakın çevreler tarafından başkasının bahçesinden bizim bahçeyi taşlamak olarak algılanıyor..
|
Alıntı:
Bekaroğlu sesini duyurmak için bir yerden konuşması gerek, ama gittiği yer ötekilerin evi olunca onların çizdiği çerçevede ve onların sordukları sorulara cevap vermek zorunda kalıyor..
|
Alıntı:
Sonunda vahim sonuçlar da ortaya çıkmıyor değil. Biri Silivri’yi Guantanamo’ya benzetiyor, öteki tersanedeki iş kazalarından yola çıkıp Erdoğan’ı Peres’e benzetiyor..
Bunlar Tuncay Özkan’ın programına çıkıp “gazanız mübarek olsun” dendiğinde ortaya çıkan duruma benziyor..
|
Ve sanki bu 'çarpıtma' ve eleştiri tahammülsüzlüğünü görüp cevabını o zamandan vermiş gibi;
Sonuçta keskin sirke küpüne zarar veriyor. Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok ediyor..
Bana kalırsa SP tabanı ile AK Parti tabanını birbirinden uzaklaştıracak bir üslub, her iki partiye de fayda sağlamaz. Bundan sadece CHP ve onu destekleyenler kârlı çıkar..
Muhalefetin, siyasi tartışmanın üslubu maalesef ki bizde çok iyi değil.. Sevdiğimize toz kondurmuyoruz, sevmediğimizi ise en acımasız bir bir şekilde suçluyoruz..
Siyasi partiler hakkında yazı yazmak da zor.. Ne yazarsanız yazın, bazıları hemen tepki veriyor.. Asla eleştiriye tahammülleri yok.. Hemen niyet okuyorlar ve ona dayalı komplolar üretiyorlar.. Bazıları için siyasette iki renk var: Siyah ve beyaz. Bizdensen “sütten çıkmış ak kaşık”sın, değilsen, hain.. Kötü.. Ajan..
Aslında bana kalırsa insaflı bir eleştiri, ucuz bir amigoluktan daha değerlidir..
---
Sonra bu yazıdan bi bölüm;
Hükümetin medyası, Saadet Partisi’nin adını bile zikretmiyor. Haber değeri ne olursa olsun hiçbir gelişmeyi tek satırla dahi görmüyor.
Yalan.
İnternet siteleri dahil 'verilen' reklamlarla boy boy SP reklamları yapıyor. Mesela sürekli taib ettiğim gazeteden örnek verirsem VAKİT her zaman Tayyip Erdoğan ve N.Kurtulmuş'un mitinglerini ön planda tutuyor.
E tutmasa da, arka sayfalarda YER verse de diyemezsiniz ki NİYE?..
E BBP'ye de o kadar yer verilmiyor ona bakarsak..
Diğer MECLİSTE OLMAYAN ve son seçimlerde az bir oy yüzdesine sahip olan partilere de aynısı uygulanıyor...
Bu 'saadete sus deniliyor' felan .. Bu laflar boş.. Kimsenin bunu dediği yok çünkü...
AYRICA.
Saadet ve AK Parti konulu bir yazı kaleme alanın TARAFSIZ olması lazım.
MENFAAT beklememesi lazım..
Mesela; AKP deyip YANLIŞ KISALTMA DA BULUNUYOR ama Saadet Partisi'ni güzeeeel güzel yazıyor.. Neden onu da kısaltmıyor demez miyim?..
AK Parti yazmaya üşeniyorsun da Saadet Partisi yazmaya üşenmiyor musun DEMEZ MİYİM?...
GELİNMEYECEK BU OYUNLARA... İNŞALLAH...
Alacaklarsa, yapacaklarıyla, duruşlarıyla oy alsınlar.
Partim üzerinden dala-verelerle inşallah alamayacaklar (kartel zihniyeti de SP'de.)
Konu FarukARSLAN. tarafından (03-19-2009 Saat 20:40 ) değiştirilmiştir..
|
|
|