04-09-2009, 02:39
|
#22
|
|
Küpürlere neresiyle baktı bazıları bilmiyorum, konu; ROJ TV VETO konusu. Bu bir.
İkincisi, körfez kardeşim; Rasmussen'in özür konusunu gündeme getirip diğerlerinin üstünü örtüyorlar dikkaini çekerim. Rassmussen'in peşine takacağımız Türk'ü unutturuyorlar. Roj TV meselesinin üzerine gitmiyorlar. O dik duruşu, AYNI DAVOS'TA ''BUNLAR FASA FİSO-İCRAAT BEKLERİZ İCRAAT'' deyip geçiştirmeye çalışan hazımsızlar YİNE ÇEKEMEYİP BUAŞIKLIK EDİYOR.
Hele durun. Dün bir bugün iki.
Rasmussen özür dendi, İstanbul'da denmemişti; İstanbul'da bekleniyor özür demişti.
Tabii hepimiz beklerdik bunu. Ama üstte de dedim, Avrupa ülkesine bırakın taviz koşmayı, önünde diz çöküp neredeyse kul köle olanların ardından gelen bir yönetimin dik duruşu bunlar.
Daha da ötesi, daha da düşük profil ülkelerin 'çadır'larında nereye kaçacağını bilmeyenlerin elemanları bunun üzerini örtmek için bahaneleri çoktaaan hazır ettiler.
Bunlar dik duruş nedir bilmeyenler. Medyası da, monşerleri de, bulaşıkları da.
Tavizi kopardık, zaman ve dua...
Yola büyük adımlarla devam... Devam... Devam.
Reis açıyor önümüzü, o yoldan yürümek kalıyor bize
Zaman ve yarınlardaki ufuğu görebilenelerdeniz çok şükür.
Yaptırımlar '1-2 günlük' değildir. 1-2 günde gerçekleşebilecek şeyler değildir.
Tıpkı Roj TV'nin ve Karikatür krizinin yeni olmadığı gibi...
Bilmem anlatabildim mi.
Konu FarukARSLAN. tarafından (04-09-2009 Saat 03:37 ) değiştirilmiştir..
|
|
|