Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-01-2007, 01:00   #2
Kullanıcı Adı
yolcu44
Standart Çocukların Bazı Problemleri!
ÇOCUĞUNUZUN YEMEK YEMEME PROBLEMİ

18 aylıktan 2 yaşına kadar çocuk, yetişkine karşı çıkmanın bir yolunu yemeklerde bulur. Ve daha sonra 3 ve 6 yaşları civarında, çocuk tat alma konusunda başka bir orijinal dönemden geçer. Hep aynı şeyleri sevmeye ve yemeye başlar. Genelde; makarna, pilav, patates kızartması, sosis, tavuk ve yumurta... Bu çocuğuna göre bir yada iki yıl sürebilir. Anne babalar için bu durum oldukça üzücüdür. Zira çocuk bu zamana kadar yiyeceklerin hepsini seviyordu. Çocuk okulda yemek yemeye başladığında yiyecek tercihleri daha da zenginleşir.

Yemek olayını bazı çocuklar annelerine karşı koz olarak kullanabilirler. Genelde çocuklar anne babayı yönlendirebildikleri konularda ısrarcı olarak o konuda problem çıkarırlar. Bazı durumlarda anne babanın yanlış tutumu bu durumun pekişmesine neden olur.

Normalde bir yaşından sonra çocuğun sofraya erişkinler ile beraber oturması ve yaşına uygun yemekleri yemesi beklenir. Belli bir dönem sonra yemek alışkanlığı gelişir. Çocuğun çok yönlü beslenmesi açısından , normal sosyal gelişimi açısından , psikomotor gelişimi açısından bu durum önemlidir. Bazı annelerin çocuğum yemek yemiyor diye çocuğa ısrarcı ve yanlış tutumları da bu davranış probleminin pekişmesine neden olur.
Genelde bedensel ve psikiyatrik problem olmadıkça her çocuk acıkır ve öğün vakti geldiğinde yemeğini yer. Ama çocukta iştahsızlık gerçekten var ise o zaman bazı hastalıkları düşünmek gerekir.

Yemek yeme konusunda anne babalara şu tavsiyelerde bulunacağız;
1- En başta öğün vaktine bir iki saat kala dönemden itibaren çocuğa kesinlikle ufak tefek gıda vermeyin ,
2- ikinci olarak yemek konusunda çocuk sofraya çağırılmalı ,tabak önüne konduktan sonra kesinlikle iki -üç kereden fazla yemek yeme konusunda ısrar edilmemeli ,
Dört yaşında bir oğlum var. Eşim öğle yemeği için sofrayı hazırladı. Oğlumu yemeye davet ediyoruz, "Ben yemek yemeyeceğim" diye karşılık veriyor. Anne ısrar ediyor. O da direniyor. Ona diyorum ki; "Oğlum bak eğer oturmazsan akşam yemeğine kadar acıkırsın. Sonra ben acıktım diye gelirsen yemek yiyemezsin. Yemeğe oturur musun !.."
O hala "Ben yemeyeceğim" diye direnmekte. Biz daha fazla üstelemeden yemeğimizi yiyor ve sofrayı kaldırıyoruz.
Bir saat sonra "bizim delikanlı"; ben acıktım diye yıkıyor ortalığı. Annesine yalvarıyor, anne beni doyur diye. Onun ağlayıp, bağırmasına aldırmadan ona diyorum ki; "Oğlum ben sana demiştim. Neden daha önce oturmamıştın. Akşam birlikte yiyeceğiz." Ağlamalar bağırmalar devam ediyor.
Eşim de çaktırmadan bana yalvarır gözlerle; "Vereyim mi?" diye soruyor. Ona da başımla "gaddar ve zalim bir baba " olarak; "HAYIR" ! diyorum. Akşam sofra atılır atılmaz bizim ki yemeklere saldırıyor ve inananın benden de fazla yiyor.

3- üçüncü olarak yemek yeme konusunda çocuk ile çok fazla konuşulmamalı . Unutmayınız ki yemek yeme o çocuğun sıra dışı yapması gereken bir olay değil, onun fizyolojik bir ihtiyacı . Bu yaşamsal ihtiyacı ve zevkle yapılması gereken bir şeyi işkence haline getirmemeli .

4- Bir başka nokta da yemek yapmadan önce çocuğun fikri (yemek çeşidi konusunda) alınabilir. Önemli besin kaynaklarını alması için aynı tür yemek değişik şekiller ile önüne getirilebilir. Aynı zamanda iştahı azaltan bol şekerli bisküvi ve çikolataları belli miktarda alması sağlanabilir. Bütün bu önlemlere rağmen devam eden iştah problemlerinde , doktora başvurarak altta yatan (varsa ) nedeni bulmak gerekebilir.
Bizi asıl üzen durum; Anne-babaların çocuğu yemek yemediğinde soluğu doktorda alırken. Çocuklarının okul arkadaşı olmadığında, sessiz, suskun olduklarında, kendi içlerine kapandıklarında, sürekli büyüklük tasladıklarında ve zorbalık yaptıklarında hiç merak edip, endişelenmemeleridir. Oysa bütün bunlar daha ciddiye alınmalıdır.

yolcu44 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla