04-27-2009, 23:53
|
#18
|
|
EDEBİYAT MAHKEMELERİ / DOĞU EDEBİYATI / DİL RAPORLARI- Fikir
EDEBİYAT MAHKEMELERİ: Bu başlık altında, 1945 Büyük Doğu dergilerinde neşredilmiş yazılarda, edebiyat dünyamızın ünlü isimlerinden Tevfik Fikret, Yahya Kemal, Mehmet Akif ve Nurullah Ataç, mizah üslûbuyla bir mahkeme mizanseni içinde kritik ediliyor. Ayrıca farklı zaman ve mekanlarda Necip Fazıl nezaretinde yapılan sohbet toplantılarında "Tevfik Fikret" ve ayrı bir bahis olarak "şiir" ele alınıyor.
DOĞU EDEBİYATI: Doğu edebiyatına kısa ve genel bir girişten sonra, Arap Edebiyatı bölümünde "Muallakat-ı Seb'a" şairleri; Fars edebiyatı bölümünde ise Baba Tahirden başlayarak ilk şehnameciler ve Firdevsi, hayatı, edebi kıymeti ve eserlerinden örneklerle anlatılıyor, Mısır Edebiyatı bölümünde Papiruslar üzerine yazılmış Annana isimli bir kâhine ait en eski bir hikayenin tercümesi bulunuyor. Eserin son bölümünde ise Doğunun Büyükleri başlığı altında, Nizami, El-Maarri, Ömer Hayyam, İbn-i Fariz ve Sadi ele alınmış ve eserlerinden oldukça hacimli tercümeler yapılmıştır.
DİL RAPORLARI: "Zavallı Türkçe" ve "Dil Laboratuarından" ana başlıkları altında bir taraftan lisana dair ölçüler verilirken, diğer taraftan, "teşhis"le birlikte, Türk dilinin içine sürüklendiği kaostan çıkması için çarelerin neler olabileceği üstünde duruluyor.
..........
HÜCUM VE POLEMİK- Fikir
Necip Fazıl, içini doldurduğu fikir ve sanat şubeleriyle eğer çok köşeli bir yıldıza benzetilecek olursa, bu yıldızın en sivri ve göze batan köşesi, şüphesiz ki, onun polemikçi kimliğidir. O büyük bir polemikçidir; ve aslında bu büyüklüğün en iyi farkında olanlar da, onun fikir düşmanlarıdır. "Hücum ve Polemik", fikir öfkesini, kıymet hükümlerinin hamle ve irade kaynağı bilen Necip Fazıl'ın, Bâbıâlide geçen 50 senelik ömrü müddetince bir an geri adım atmadığı ve sendelemediği kavgasının belgeleri olarak derlenmiş ve kitaplaştırılmıştır.
........
KONUŞMALAR- Fikir
Eser, çok genç yaşında üne kavuşmuş Necip Fazıl'ın 1931-1983 yılları arasında, çeşitli dergilerde, gazetelerde yahut televizyonda kendisiyle yapılan ropörtaj, anket ve sohbetlerin kronolojik bir sıra dahilinde bir araya getirilmesiyle derlenmiştir. Konuşma'lar, şiirden spora, tiyatrodan siyasete kadar hemen her mevzuda görüşüne başvurulan Necip Fazıl'ın, diğer eserlerinin fikir yumağını çözmeye ve onun fikir mizâcını anlamaya yarayacak ipuçları vermesi bakımından çok önemlidir.
...........
MOSKOF - Fikir
Toplumlar ve milletler arasındaki zıtlığa, buzdağı ve yanardağ derecesinde en keskin örnek olarak, Moskofla Türkün gösterilebileceğini söyleyen Necip Fazıl, bu eserinde tarihî bir perspektif içinde Türk- Rus münasebetlerinin tahlilini yapar. Bu tahlilin içinde "Moskof" sözcüğünün ifade ettiği mânâ kadar Altun Ordu'dan başlayarak Cumhuriyet devrine kadarki Türk tarihinin kritik dönemlerinin teşhis ve mânalandırılması da vardır.
Üç ana bölüm halindeki eserin, kitap boyunca ispatına girişilen temel tezi ise, 1917 ihtilalinden sonra bütün dünyanın başına belâ kesilen Rusya'nın dünya sahnesine çıkmasında iki müslüman ve asılları Türk başbuğun, 14. Asır sonlarında Timurlenk'in ve 18. Asır başlarında Baltacı Mehmed Paşa'nın sorumlu olduğudur.
|
|
|