Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-13-2009, 14:55   #6
Kullanıcı Adı
Sevban
Standart
Bir Tevazu Örneği...

Bazen birisine iyilik yaparız. İyilik yaptığımız kişi bize teşekkür eder. Biz de buna binaen “estağfirullah” deriz. Sözde mutevazılık yapmışi tevazu göstermişizdir. Oysa bildiğimiz tevazu bunun daha da ötesinde bir incelik taşımaktadır. Aşağıdaki kıssadan hisseye bakarak tevazunun ne demek olduğu hakkında bir yorumda bulunabiliriz, sanırım…

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli’nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister. O zamanlar dergâhlar ayni zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektaş Veli’ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli ‘helal değildir’ diye bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlana’ya anlatır . Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder.
Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli’ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana’ya bunun sebebini sorar.


Mevlana şöyle der:

“Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.”

Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergâhı’na gider ve Hacı Bektaş Veli’ye, Mevlana’nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veli’ye sorar.

Hacı Bektaş Veli de şöyle der:

“Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.”

Kaan Fakılı
Sevban isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla