06-20-2009, 15:36
|
#2
|
|
Bu da yalan:
Alıntı:
Hedefimiz her Türkün cemaatle ilişkisi olması
Gülen Enstitüsü Başkanı Dr. Alp Aslandoğan,“Türkiye'nin her şehrinde hareketin bir şubesi ya da bir yapısı var. Cemaatin hedefi, her Türk vatandaşının bir şekilde hareketle içli dışlı olmasıdır. Herkes potansiyel hedeftir” dedi
ABD'nin Houston kentinde faaliyet gösteren Gülen Enstitüsü Başkanı Dr. Y. Alp Aslandoğan, Washington'daki Uluslararası ve Stratejik Çalışmalar Merkezi (CSIS) Türkiye Programı Direktörü Dr. Bülent Alirıza'nın yönettiği bir panelde, cemaatin son dönemde içinde bulunduğu tartışmalı konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında cemaatin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile bir sorunu olmadığını belirten Aslandoğan, “Son olaydan sonra Gülen bir açıklama yaparak, Türk ordusunu yıpratmanın doğru olmadığını söylemiştir. Ordu hepimizin ordusudur. TSK'da münferit olarak cemaati sevmeyenler olabilir. Ama bazı emekli askerlerin de cemaate büyük sempati beslediğini biliyoruz” dedi.
Gülen cemaatinin 1960'larda Fetullah Gülen'in İzmir'deki vaazlarıyla başladığını ve Kestane Pazarı'ndaki dershanenin öğrencileri aracılığıyla yayıldığını anlatan Aslandoğan, “Hareket sadece gönüllülerin ve aynı değerlere bağlı insanların desteğiyle 40 yılda yardım teşkilatı, okulları, hastaneleri, bankaları, işadamı grubu ve medya ayağı olan uluslararası bir hareket haline geldi” diye konuştu. Hareketin bir hiyerarşisi ve bir merkezi olmadığını belirten Aslandoğan, “Türkiye'nin her şehrinde hareketin bir şubesi ya da bir yapısı var. Hareket, devletin diğer organlarına olan güvensizlikten doğdu. Halk, bu hareketin paralarını alıp gitmeyeceğini gördü. Cemaatin hedefi, her Türk vatandaşının bir şekilde hareketle içli dışlı olmasıdır. Herkes potansiyel hedeftir. Kapı herkese açıktır” dedi
"Herkes % 5, 10, 15 yardım yapar"
“Cemaatin mali durumu hakkında şeffaflık” sorularını yanıtsız bırakan Aslandoğan, “Bunu açıklamak mümkün değil. Harekete giren herkes maddi durumuna göre, yüzde 5, 10, 15 yardım yapar. Bir işçi yılda 500 dolar verir, bir işadamı 1 milyon dolar verir. Bunun hesabı yoktur. Vereceğimiz rakamın manası yoktur” ifadesini kullandı.
Bağış toplantılarının evlerde “çay sohbetleri” ile başladığını ve her davetlinin çevresindekilerden birkaç kişiyi daha harekete getirmek için cesaretlendirildiğini anlatan Aslanoğlu, “Bu hızla büyüyen hareket çok yakında Türkiye nüfusunun önemli bir çoğunluğunu içine alacaktır” dedi.
'Saylan'a tavır münferit'
Aslandoğan, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı gibi eğitim kurumları ve yöneticileri hakkında Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonunda yapılan yayınlar hakkında, “Bazı yayın kuruluşlarında bireysel tavır almalar olmuş olabilir. Bunlara münferit olaylar olarak bakmak gerekir. Hiçbir sivil toplum kuruluşuna karşı değiliz. Memlekette herkese hizmet verecek kadar sorun var” diye konuştu.
Gülen Hareketi'nin tüm partilere eşit mesafede durduğunu iddia eden Aslandoğan, “Hareketin içindeki isimlerin bir partiden aktif siyasete girmesini istemeyiz. Onun yerine tüm partilerde aktif olarak görev almalarını tercih ederiz” dedi.
Taraf gazetesinde yayımlanan “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesi hakkında, “Gülen hareketini yok etmeye çalışmak kendi içinde bir çelişkidir. Çünkü, bu hareket Türk halkından güç alıyor. Bunu yıkmak Türk halkını yıkmaktır” ifadesini kullanan Aslandoğan, “Hareket bir kişinin hareketi değildir. Sayın Gülen arkasında Mevlana gibi bir felsefe bırakmak istiyor” diye konuştu.
'Biz de kadro dışıydık'
Aslandoğan, AKP iktidarında özellikle Emniyet, Milli Eğitim, Adalet ve Sağlık Bakanlığı'ndaki kadroların Gülen hareketinden seçildiği iddiaları için ise, “Kadrolaşma her hükümette vardır. Daha önce de bizler kadro dışında tutulurduk. Bunda özel bir durum yok. Bunu ispatlayan belirgin bir kalıp da yok” yorumunu yaptı.
Her Türk vatandaşının Gülen hareketi ile bir şekilde ilgili olmasını istediklerini söyleyen Aslandoğan, “Asla bir siyasi parti olmak, devleti ele geçirmek istemiyoruz. Türkiye'nin açık ve ayrımcılığın olmadığı, herkesin her konuma gelebildiği bir toplum olmasını istiyoruz” dedi.
Cemaatin laiklik anlayışını “Amerikan laikliğini istiyoruz” diye anlatan Aslandoğan, Gülen Hareketi'nin eğitimle başladığını belirtti. 1980'lerde Anadolu'daki muhafazakâr halkın, çocuklarının bilim, hukuk, ordu gibi konularda eğitim görmesini istemediğini iddia eden Aslanoğlu, “Ama Gülen bunun doğru olmadığını, dindarların da bu okullara gitmesi gerektiğini savundu” diye konuştu.
Ahu Özyurt
Kaynak:
|
Konu FarukARSLAN. tarafından (06-20-2009 Saat 15:40 ) değiştirilmiştir..
|
|
|