alevden kelepçe
daldan düşmüş yaprağın vatanı hani rüzgâr
taşıyamaz bilirim yükümü hiçbir diyar
kalıyorum çaresiz serapsın kaçtıkça yaklaşılan
sığındığım her liman taşıyor seni bana
kesilmiş cümle gibi gideceğim bunu bil
dağ oluyorsun yaklaşan bense kaçışan deniz
mekânsız tenhadayım telaşlı / çaresiz
yağmurdan alır sükût susmayan gözlerini
|