Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-31-2009, 16:59   #5
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
Bediüzzaman

a.


kuşlar savrulur, gök bahçelenir
bir ezgi mi, hüzünden
dura dura söylenir

kışı gelincikli tarla edip
buğdayı büyütmek, renginden
bir gülün; karı eritmesi gibi
yüreği yakmak sana, o gülden
sevda, o buğdaydan ekmek

seni şiire dökmek sonra

işte, gülün düş gördüğü an
at bedir ve tan: kor bir demir
ki düştüğü örs; hizan
nurs köyünde bir çocuk
büyür ve bilenir

kuşlar savrulur, gök bahçelenir
bir ezgi mi, hüzünden
dura dura söylenir

b.

sevdanın fetretinden
ferhad dağı kazmada

o dağ ki, yarılır tilloda
deniz dürülür düşünde
bir kıyamet imgesidir
gider gelir boşlukta
elinde “Fütûh-ül-Gayb”
dönüp dönüp okumakta
bir ırmak ki
derinlerde akmada

sevdanın fetretinden
ferhad dağı kazmada

sen, sürgünlerin uzmanı
mardinde sürgün yolunda
kıyama durdun da
ne müthiş bir vecd anı
o namaz ki
kelepçeleri kırmada

sevdanın fetretinden
ferhad dağı kazmada


c.

gece bir göldür burada
dağlardan bakılınca

evler ki, belki
en çok acıyı konuk etmiştir
akşam olunca; kavaklar
tekmil sıra

bitlis, siirt
mardin ve urfa
gece bir sestir burada
kapılar kapanınca

salkım söğütler vardır
dere boylarında
dağılmış saçları gibi
çocuların; gülme nedir
bilmeyen yüzlerine
poyraz vurunca

gece hüzünden bir türküdür burada
uykular bozulunca

ey karıncaların piri
gecenin türbedarı
sen ki, kalbiyin
külliyesini kurup
bilginin künhüne erince

gece açılan bir güldür burada
ş
afak sökünce

d.

barla: kırlar ve güller
yazılır sözler; ulu bir çınar
ki altından sürekli akan çeşme
kuşlardan bir çeşme
eriyen nedir akşamın sonunda
yaşanmış yılların bendinde
içim dopdolu yağmur
hüzünden bir yağmur
iner, iner de

güz yaprağını döker
ağaçta döner kendine


Arif AY
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla