95 yılında İstanbul'a geldiğimde Fatih Balat'ta oturmuştum.. Haliç ne güzel kokardı ama?!! (!!!)
O günler ait işte bir anım.. Anlatayım ki.."fark" farkedelebilsin...;
Kartal Sahilinde oturmuş Denizi seyrediyordum ki, kopilin biri yanımda bitiverdi..Elindeki tepsiden bir çay bardağı alıp ban doğru uzattı; 'Çaay!' dedi.. Ben de teşekkür edip içmeyeceğimi söylediğimde.. 'O zaman buradan defol git! dedi ve ekledi.. 'Pırassaya bak!..Hem deniz sefası yapıyor hem de çay içmiyor..denizi seyretmenin de bir bedeli var tamma mı arkadaş?' dedi ben yerimden kalkmayınca , bir kaç kişi gelip beni yaka paça.. yolun diğer tarafına sürüklediler..
Bir zamanlar bu şehirde denizi seyretmek için bile para isteyen mafya vardı... Çamlıca'yı da unutmadık.. Gemilerde öbekleşen mafyaya ait büfeleri de....
|