O dönemin yasalarında şapkaya karşı çıkmanın cezası 1 yıldan daha az bir hapisti. Sadece halkı isyana teşvik suçunun cezası idamdı. İskilipli Atıf Hoca'nın tam olarak hangi gerekçeyle idam edildiği aslında bilinmemektedir.
Atıf Hoca'yı idama götüren asıl sürecin, Said-i Nursi ve birkaç din adamıyla birlikte kurdukları bir islam cemiyeti olduğu söyleniyor. Bu cemiyet, padişah tarafından zorla kullanılmış bir cemiyettir. Ankara hükümetinin yaptıklarının dinen uygun olmadığına yönelik, İstanbul hükümeti tarafından bu cemiyete zorla fetva çıkartılıp, Yunan uçaklarıyla anadoluya dağıtılmıştır.
Ama Atıf Hoca gazetesi Vakit'te, Yunan uçaklarıyla dağıtılan bu fetvanın sarayın zorlamasıyla çıkartıldığını ve hüküm ifade etmediğini bildirmiş. İdamdan önce de Vakit'teki bu ilanı gösterdiyse de mahkemeyi bir türlü ikna edememiştir. Ayrıca içinde bulunduğu dini cemiyetin zamanla amacından saptığını görünce, bu cemiyetten de ayrılmıştır. Zaten idamdan önce de kendisi bunu açıkça beyan etmiştir.
Son olarak mahkeme huzurunda şapka konusunda da ciddi çıkışları olur. En bilineni mahkeme heyetinin "feste bir bez, şapkada bir bez. Neden karşı çıkıyorsun?" diye sormaları üzerine hocanın verdiği cevaptır. "Arkanızdaki bayrakta bir bez. O zaman indirip İngiliz bayrağı asın."
Peki bunların sonucunda İskilipli Hoca'dan özür dilenmeli mi? İtibarı geri verilmeli mi? Bana soracak olursanız, bunun pek bir önemi yok. Hoca'nın son söylediği söz gibi mahşer yerinde zaten hak hak sahibine verilecektir.
Burada üzücü olan Atatürk'ün bile şiirlerini okuduğunda bir bomba kadar ülke için tehlikeli bulduğu bir kişinin, yani Nazım'ın göklere çıkartılırken, Atıf Hocaların unutulmasıdır.
|