Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-29-2009, 12:26   #52
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
HASAN CEMAL
MİLLİYET
29.08.2009 06:06Yazarın Önceki Yazıları İnsanlığa karşı işlenmiş suçların mekanı yok olmasın! Asıl bölücülüğü Baykal’la Bahçeli yapıyor! Erdoğan, “Beni de tehdit ediyorlar, öldürmek istiyorlar” diyebilmişse bu ülkede... Hilmi Özkök Paşa’nın Evren Paşa’yla ilgili ‘no comment’i... Aldatılmak ya da bir ömür boyu aldanmak! Kürt sorununu çözen bir Türkiye havalanır, uçar diyen işadamı... Büyük işdünyası, Kürt sorununun ne kadar farkında? Geçmişi gömmeden güzel bir gelecek kurulamaz! Baykal-Bahçeli ikilisi bu sese kulak verebilir mi?.. Erdoğan’ın konuşması tarihi bir dönüm noktası olabilir Bu yazıyı okumayan Fenerli olsun!.. Ahmet Türk’ten çağrı: ‘Nerede o eski Baykal?’ On noktada darbe ortamı! Erdoğan-Türk buluşması: Olumlu bir ilk adım... Türkiye’nin barış seferberliğine ihtiyacı var! Devlet Bahçeli’nin tehlikeli oyunu! Kürt sorunuyla silahın, şiddetin bağını koparmak! Şeytanın bacağı Kürt açılımıyla kırılabilir mi? Ne günlerdi, bir zamanlar telefon başında saatlerce beklerdik, bağlansın diye... Hükümetten ihtiyatlı ama olumlu başlangıç! Şimdi hep birlikte avazımız çıktığı kadar bağırma zamanıdır: Yaşasın tam bağımsız Türk yargısı! Kürt sorununu hissetmek, anlamak, çözmek! (1) Devletin bu hoyratlığı neden, çocuklara da acımaz mı bu devlet?.. Urumçi’de 30 yıl önce Uygur Türkleri ile geçen zaman... Cumhurbaşkanı Gül, doğru olanı yaptı ama daha yapılması gerekenler var! Türkiye’de sorunların anası, ‘asker sorunu’ üzerine... Askerin sivile bu kadar güvensizliğiyle ne istikrar olur, ne de demokrasi! Askere karşı demokrasiyi ‘sivil koruma ve kollama’ görevi... DEMOKRASİ VE GELENEKSEL GAZETECİLİK... ASKER SORUNU TÜRKİYE İNANDIRICILIK SORUNU YAŞIYOR YOKSA İŞLER ZORA GİRECEK! TOP YİNE TÜRKİYE'DE SAYIN BAŞBAKAN, İYİ PAZARLAR ! DİLERİZ ARKASI GELİR KÜSKÜNÜM LEYLA! BUGÜN YENİ OLAN SÜRECİN KAPIMIZDA OLMASIDIR HASAN CEMAL KANDİL'E NEDEN GİTTİN?-2 KANDİL DAĞI'NA NEDEN GİTTİN? HATIRLAMA VE UNUTMA! BU SÖZLERE KATILIYORUM AMA... YAZIK DEĞİL Mİ? ÜZGÜNÜM LEYLA'DAN KÜSKÜNÜM LEYLA'YA ÖNCE ATEŞKES SONRA DİYALOG HAYAL KIRIKLIĞI SİYASETTE RİSK ALMAK ERGENEKON'A ÇEKİN BİR ÇİZGİ ÜŞENMEYİN! BÜYÜKANIT'IN SÖYLEDİKLERİ SÖYLEMEDİKLERİ... SİLAHLARIN SUSMASI İÇİNBunca gündür sesi sedası çıkmayanlara sesleniyorum: Yoksa onlar can değil miydi?
Günlerdir sesi sedası çıkmayanlara sesleniyorum. Öncelikle muhalefete sesleniyorum.
Baykal’la Bahçeli’ye sesleniyorum.
Yoksa onlar can değil miydi?
İktidara sesleniyorum.
Başbakan Erdoğan’a, Savunma Bakanı Gönül’e sesleniyorum.
Askere sesleniyorum.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’a sesleniyorum.
Neden sesiniz çıkmıyor?..
Yoksa onlar can değil miydi?
Onların ana babaları yok mu?
Birazcık vicdanı olan herkese sesleniyorum.
Neden susuyorsunuz?
Hepsi can değil miydi?
Yoksa ben mi yanılıyorum?
Komutan, ceza olarak, pimi çekilmiş el bombasını tutuşturuyor askerin eline...
Bomba elinde patlıyor.
Ve dört asker ölüyor.
Tarih 17 Ağustos 2009.
Kaza diye açıklama yapılıyor, şehit diye toprağa veriliyor dört asker.
Oysa kaza değil.
Kaza olmadığını, aradan dokuz gün geçtikten sonra Taraf gazetesinin manşetinde patlayan haberden öğreniyor Türkiye. Ancak o zaman tutuklanıyor komutan...
Ve Genelkurmay’dan bir açıklama ancak dün akşam üstü geliyor.
Bir haber daha var.
O da Taraf’ta çıktı.
Üç ay önce, 27 Mayıs’ta Güneydoğu’daki bir yerde mayın patlıyor, 6 asker şehit oluyor, açıklama PKK mayını diye geliyor. Büyük bir cenaze töreni düzenleniyor. Başbakan, DTP Genel Başkanı’yla randevusunu iptal ediyor.
Gerçekten PKK mayını mı?..
İlgili iki komutan arasında internete düşen telefon görüşmesi, eğer doğruysa, patlayan mayın PKK mayını değil. Altı erin ölümüne yol açan mayın, koruma amaçlı olarak bizzat asker tarafından döşenmiş.
Komutanların kendi aralarındaki telefon görüşmesinden çıkan gerçek bu, öyle mi?
Bir başka deyişle:
PKK değil, eğitim zayiatı mı?..
Evet, günlerdir sesi sedası çıkmayan herkese seslenmek istiyorum.
En başta da Baykal’la Bahçeli’ye..
Neden sesiniz çıkmıyor?..
Ölenler can değil miydi?
Bu önemsiz bir olay mı?
Orgeneral Başbuğ’a sesleniyorum:
‘Güçlü ordu’ böyle mi olur?
Savunma Bakanı’na sesleniyorum:
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki ‘eğitim zayiatı’ konusuna el atmayı düşünüyor musunuz?
Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum:
Asker sorgulanmayacak mı?
Asker tabu mu?
Asker, üstüne vazife olmadığı halde her gün siyaset kurumunun işine karışacak, ama siyaset kurumu, siyasetçiler askerin yanlışlarına sessiz kalmaya devam edecekler?
Siyasetçi askere mi tabi?
Yoksa tersi mi?..
Hatırlasanıza:
Daha bir kaç ay önce Yunanistan’da çok konuşan bir Genelkurmay Başkanı bir anda emekliye sevkedildi hükümet tarafından...
Gerçek demokrasi budur.
Canlar ölecek, hesabı verilmeyecek!
Böyle demokrasi olur mu?
Böyle hukuk devleti olur mu?
Sonra da mikrofonların karşısına geçilip bilgiçlik taslanacak, eski deyişle malumatfuruşluk yapılacak, “Güçlü ordu, güçlü Türkiye!” diye fetvalar verilecek!
Hadi canım sen de!
Önce ana babalar, askere gönderdikleri çocuklarının nasıl öldüklerini öğrenebilsinler.
Yapılacak ilk iş budur.
Genelkurmay’da dün yapılan haftalık basını bilgilendirme toplantısında ölümlerle ilgili sesi sedası çıkmayanlara sesleniyorum:
Nerelerdesiniz?
Yoksa onlar can değil miydi?..
Anaları babaları yok muydu?..
Ne yazık!
Ne zor bir ülkede yaşıyoruz.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla