08-30-2009, 17:03
|
#1
|
|
Demokratik açılım olmazsa ne olur ?
Demokratik açılım olmazsa ne olur?
Tarihçi Yazar Genç: Demokratik açılım olmazsa, gizli bir el Türkiye'yi karıştırmaya devam edecek!
Samsun Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi Derneği (SASEM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı tarihçi- yazar Mustafa Genç, AK Parti Hükümeti'nin devlet politikası haline getirdiği demokratik açılım projesine; her türlü gelecek hesap ve kaygılardan uzak politikacıların, yazarların, aydınların ve Türk halkının sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Demokrasinin olmadığı yerde, her zaman bir gizli elin ülkeyi karıştırdığına dikkat çeken Mustafa Genç, "Demokratik açılım gerçekleşmezse, bu gizli el görevini yapmaya devam edecektir. Herkes Ergenekon iddianamelerine baksın. Gerçek demokrasi olsaydı bu antidemokratik bataklık ile orada üreyen sineklerin hiçbiri olmazdı." diye konuştu.
Türkiye'nin uluslararası ve bölgesel düzlemlerde kabul ederek imzaladığı insan hakları belgelerine sosyal, ekonomik ve siyasi yapı olarak uyum sağlayamadığını belirten Genç, "Bu durum, dünyaya hukuk, adalet ve insanlık dersi vermiş bir milletin çocukları açısından son derece üzücü olmaktadır. Bazen yasa devleti olma niteliğini dahi kaybeden Türkiye, artık anayasasında belirtilmiş hukuk devleti niteliklerini tüm boyutlarıyla yaşayan bir ülke haline gelme zamanını çoktan geçirmek üzeredir." dedi.
Sivilleşmenin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Genç, şöyle konuştu: "Demokratik açılımı bir sivilleşme ve ülkenin tüm insanlarını kucaklama projesi olarak görüyoruz. Şeffaflık ve hesap verebilirlik olarak kabul ediyoruz. İnsan hakları merkezli demokratik açılım, Türkiye'nin bugününün ve yarınının olmazsa olmazlarındandır. Kişiliğini, düşüncesini, özel kimliğini, inancını özgürce ifade edemeyip yaşayamayan bireylerin oluşturduğu toplumlarda huzur, güven, refah ve kalkınmanın olamayacağı aşikardır. Türkiye'nin geçmişinde ve bütün zamanlarında en büyük sorunu bu olmuştur. Demokratik açılım gerçekleşemezse bundan sonra da hep bu olacaktır. O zaman da kan, gözyaşı, fakirlik, açlık, güvensizlik ve terör, can ve mal kaybı devam edecek demektir."
'Bana ne' anlayışıyla, 'benim çocuğum öldü, seninki de ölsün; ben fakir yaşadım, sen de yaşa' deme lüksünün bulunmadığını kaydeden Genç, "Kurtuluş Savaşı'ndaki şehitlerimizin yarısı kadar askerimizi teröre şehit verdik. Kaybettiğimiz diğer on binlerce insanımızı ve maddi değerlerimizi istisna tutuyoruz." ifadesini kullandı.
(CİHAN)
|
|
|