|
Devam ediyor...
4. İşte Dünya Bankası Raporu
Dünya Bankası, 7 Nisan 1997 tarihinde, ulusal basında da çıkan raporun*da, Türkiye'yi, dünyada ekonomisi yükselen 10 ülke arasında gösteriyordu.
5. İşte The Economist Dergisi Raporu
The Ekonomist Dergisinin 25 Mart 2001 tarihli sayısında , Refahyol Hü*kümetinin istifasından tam dört yıla yakın bir zaman geçtikten sonra, "Türkiye'de ekonomide en başarılı lider kim?" başlıklı ve Gayrisafi Milli Hasılada Büyüme ve Fert Başına Milli Gelir kriterleri açısından sıralamada aslında bilinen ve üstü örtülen bir gerçek ortaya çıkıyordu:
Türkiye'de son yılların ekonomide en başarılı lideri Erbakan!
İşte tablolar:
Gayrisafi Milli Hasıladaki Büyüme :
Turgut Ozal (1984-1989 =5.1)
Tansu Çiller (1993-1995 =3.1)
Necmettin Erbakan (1996-1997 =7.1)
Mesut Yılmaz (1997-1998 =6.1)
Bülent Ecevit (1999-2000 =-0.3)
Fert Başına Milli Gelir:
Turgut Özal (1984-1989 =2.8)
Tansu Çiller (1993-1995 =1.6)
Necmettin Erbakan (1996-1997 =5.5)
Mesut Yılmaz (1997-1998 =4.5)
Bülent Ecevit (1999-2000 =-1.7)
Bu tablonun yayınlanmasından bir süre sonra, medyada, "Nerdesin be Hocam" başlıklı yazılar çıkıyor ve bu yazılarda:
"Sadece 11 ay kaldığı iktidarda, Türkiye'nin ekonomik büyümesini 3.1’den 7.17’e yükseltti. 1995'de 1.6 olan kişi başına milli gelir artışını da 5.5'a çıkarttı. Bu rakamlarla, Cumhuriyet tarihi artışını da 5.5'a çıkarttı. Bu rakamlarla, Cumhuriyet tarihi boyunca en kısa sürede en büyük artış ve en büyük zenginleşmeyi sağlayan Baş*bakan Necmeddin Erbakan oldu" (05.04.2001 Milli Gazete)
yorumu yapılıyordu.
6. İşte Amerikan Kongresi Araştırma Servisi Raporu
Daha Refahyol işbaşında iken Sabah gazetesinde tesadüfen yayınla*nan bir haberde Amerikan Kongresi Araştırma Servisi Raporu'dan söz ediliyor ve raporda aşağıdaki ifadelere yer verildiği belirtiliyordu :
"Refahyol hükümeti piyasa ekonomisini uygularken ekonomi bü*rokrasisinin işine karışmadı ve Merkez Bankasının özerkliğine de müda*hale etmedi... Refahyol hükümeti, asgari ücrete yaptığı yüzde 101'lik zam ve devlet memurlarına yaptıkları yüzde 50'lik (aslında yüzde 130) artışlar*la enflasyona karşı korunmaları amacıyla Türkiye'deki son yirmi yılın en yüksek zam oranını verdi." (12.05.1997 Sabah)
7. İşte Ehil Kişilerin İtirafları
7. İşte Ehil Kişilerin İtirafları
İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kürsüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bener Karakartal, Milli Gazete köşe yazarlarından Nedim Odabaş'la yaptığı mü*lakatta REFAHYOL Hükümetinin başarısını Başbakan Erbakan'ın şahsında görü*yordu:
"Erbakan-Çiller koalisyonu belki de son elli yılın en büyük olayıdır. Türkiye en büyük fırsatını yakalamıştır. Çünkü Türkiye'de dış politikada ni*hayet çok boyutlu, çok yönlü, haysiyetli, kimliği olan bir dış politika uygu*lamasının şartları oluşmuştur. İçerde istikrarlı kalkınmaya öncelik veren, teknolojinin, ileri sanayiin Türkiye'de yerleşmesine imkan veren şartlar gerçekleşmiştir." (18.9.1996)
"Erbakan, Türkiye'nin bir adım önünde yürüyor. Türkiye'nin Erba*kan'dan öğreneceği çok şey var. Türk demokrasisi, şu anda Erbakan'ın gerisinde yürüyor. Siz hiç Erbakan'ın kavgaya kavga ile cevap verdiğini gördünüz, işittiniz mi? Sinirli ve hırçınlıkla, bütün vaktini, diğer parti lider*lerine sataşarak geçirdiğini gördünüz mü? Türkiye'de siyasetin sürüklendiği tüm sinirlilik ve gerginlik ortamına rağmen, Erbakan kavganın dışında ve üstünde yer almaktadır. Yangına körükle gitmemektedir. Ve hepsinden önemlisi, tebessümü ve güler yüzlülüğü ile Erbakan, Türk siyasetçilerine demokrasi dersi vermektedir, işte demokrasinin ta kendisi budur." (30.11.1996)
Yine Türkiye Gazetesinde "Gerçek Millet İktidarı" başlıklı yazısında mer*hum Prof. Ayhan Songar Hocamız şunları yazıyordu:
"Gerçek millet iktidarının başı Necmettin Erbakan. Kimisi laf üretir, kimisi iş... Bugünün kıymetini bilelim ve başarılarına da dua edelim. Siz bakmayın gevezelik fabrikatörlerine"
Yeni Günaydın gazetesinin köşe yazarlarından Yaşar Özışık, 10.08.1996 tarihli yazısında şöyle diyordu:
"Hükümet kısa zamanda seçim hükümeti değil, icraat hükü*meti olduğunu ortaya koymuştur. Ancak medyada bir faaliyet bir faa*liyet; REFAHYOL hükümetinin temellerini çatırdatmak için ellerinden geleni esirgemiyorlar. Her girişim, demirbacı ile Erbakan Hocamızı birbirine daha çok yaklaştırıyor.
Medyanın gidici olarak vasıflandırdığı REFAHYOL kalıcı ve ic*raatçı kimliğine bürünmüş bir kere. Ülkenin neşter vurulması gereken sorunları ameliyat masasında. Hukuksuzluk abidesi gecekondular, kaçak yapılar, kağıt üzerinde görünen tahsili imkansız vergi kalemle*ri, bir bir ele alınıyor."
Necati Doğru Erbakan'ın D-8 girişimlerini büyük ilgiyle izliyordu:
"...Erbakan, dünyanın tek kalan jandarması, kabadayısı, yöne*tip yönlendiricisi. ABD'n in kırmızı görmüş İspanyol Boğası gibi sinir*lendiği Nijerya, İran gibi ülkeleri de içine alan D-8 Birliğini kuruyor.
Erbakan saman altından su yürüten biri olamaz mı? Erbakan, Tür*kiye'yi Batı'nın ağzına bakan ve iplerini ABD'ye ve Avrupa'ya teslim etmiş, uyuşukluktan çıkartıp, 'ben kendim de bir şeyler başarabilirim' diyen yeni bir vizyon yüklenmiş olamaz mı? Erbakan, İran'ı, Libya'yı Saddam'ın ülkesi Irak'ı ehlileştirerek, ABD'yle barıştırma planı yapmış olmaz mı?
Böyle bir rol Erbakan'ı, ABD ve Avrupa karşısında daha sözü dinlenir, iti*bar edilir bir lider yapmaz mı? Yapar.
Erbakan yine Batı treninde... Fakat farklı bir yolcu gibi... Erbakan Hasan çocuğu oynuyor. ABD ve Avrupa'ya verdiği mesaj şu: 'Ben size eğilerek gelmeyeceğim, karşınıza bir iş başarmış olarak gelece*ğim..." (20.12.1996 Sabah)
işadamlarından Sabancı Grubu Başkanı Sakıp Sabancı da REFAHYOL ik*tidarını takdir etmekten kendini alamıyordu:
"Refah Partisi ve yanındakileri alkışlıyor ve şapka çıkarıyo*rum. RP ve onun yanındakiler, ileriye birlik içinde gidiyorlar. Hükü*metin yıpranmasını bekleyenler yanlış yapıyorlar. (İş adamlarının memnuniyeti)" (18.11.1996)
Bunlar Refahyol'un ilk altı ayı içindeki takdirkar beyanlardı.
Peki 1997 yılından sonraki altı ayda özellikle Başbakan Erbakan'ın 27 0-cak 1997 tarihli MGK Toplantısından 3 gün önce 24 Ocak 1997 tarihinde basın mensuplarının karşısına "REFAHYOL Hükümetinin 6 aylık Ekonomik Tablosu"nu ortaya koyup, arkasından 35 milyar dolarlık Büyük Türkiye Yatırım Projeleri hak*kında, kendilerine, "İşte yaptıklarımız, işte rakamlar " demesinden sonraki du*rum neydi?
Önce iş adamları:
Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Halman, Hükümetin tarım politikasını şöyle değerlendiriyordu:
"Refahın tarım politikaları doğru bir politika. Biz çiftçiler, bu politikayı tasvip ve takdir ediyoruz." (27.02.1997 Milli Gazete)
Yine Sakıp Sabancı şunları diyordu :
"Penceremden, ufukta mutluluk görünüyor!" (24.01.1997 Sabah)
Ve de köşe yazarlarının itirafları
Devam edecek...
|