Bu konu üzerinde biraz daha duralım. Ben şunlar konusunda AK Partiden çok şikayetçiyim;
1. Terör örgütü uzantıları destekçileri gözü dönmüşçe yıllardır saldırıyor ortalığı harabeye çeviriyor en haince sloganları atıyor ve bunların hakkından gelinemedi, hala orda burda çıkıyorlar ve yakalanmaları en ağır cezaları almaları gerekirken genellikle polisin bunları dağıtmaya çalıştığını görüyoruz. Bunlar yakalanamadı.
2. SÖZCÜ, CUMHURİYET gibi açık açık ETÖ'nün basın gücünü sağlayan gazeteler hergün yıkmaya çalıştı AK Partiyi, darbecilik yapıp duruyolar hala. Bunlar yalan ve zehir fabrikası gibi çalıştı. Bunlarla hiç mücadele edilmedi susturulmadı. Bir kaç tane hakaret davası açıldı. Bu ETÖ gazeteleri çok rahat ağır cezalara çarptırılabilirken ilgilenilmedi.
3. Aynı şekilde gizli ETÖ tetikçiliği yapan Güneş, Tercüman, Hürriyet, Vatan, Milliyet gibi paçavraların ve yazarlarının yaptıkları kuyu kazmalar hep yanlarına kar kaldı. Bunlara göz yumulmamalıydı.
4. Şemdinli, Dağlıca, Aktütün gibi içeriden destekli olayların üserine kararlıca gidilmeliydi. Başbakan burada kükremeli o çorap söküklerinden sonuna kadar çekmeliydi. Ama hüsnü zan yaptı, devlete güvendi, içerideki cerehat terör durduğu yerde duruyor ve gene böyle baskınlar olmasından korkuyoruz.
5. Baykal gibi ETÖ'nün üst düzey yöneticiliğinden yargılanması an meselesi olan, siyasetle bir alakası olmayan tek çalıştığı şeyin millet egemenliğine engel olmak olan kaale alınmayacak birisi olan bu herifi yerin dibine batırmalıydı. Devamlı çalıştığı bu şeyi yaptıklarını hatırlatmalıydı ekranlarda. Ama öyle yapmadı, kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı, adam yerine koydu çoğu defa.
|