Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-10-2009, 17:20   #5
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
10.09.09
Zaman- Hüseyin Gülerce-Yanaşık Düzende Yargı

"Ergenekon davası sürecinde bir tablo giderek netleşiyor. "Resmî ideoloji terk edilemez, bu memleket bizden sorulur- git bakayım biraz öte, tekere çomak sokulamaz, devletin çıkarları ferdin hak ve hürriyetlerine, özgürlüklere feda edilemez, güçlü devlet-sindirilmiş vatandaş, fazla demokrasi bizi bozar arkadaş" diyenlerin durumu gittikçe zorlaşıyor. Demokratikleşme hamleleri, onları giderek üzerlerine çevrilmiş sahne ışıkları altında mahcup, sıkıntılı, kaygılı, endişeli, telaşlı gösteriyor. Hani nasıl denir, mızrak artık çuvala sığmıyor. Bahsettiklerimiz, minderde künde üstüne künde yiyip, boş bakışlarla, yine de bir şey olmuyormuş gibi davranan pehlivan gibiler. "


Zaman- Mümtaz'er Türköne- Yargı İktidarı Reformdan geçiyor

"İstediğimiz tarafsız bir yargı. Gözleri kapalı bir şekilde adalet dağıtan ve terazisi eksiksiz tartan bir yargı düzeni içinde hayatımızdan, özgürlüklerimizden ve haklarımızdan emin yaşamak istiyoruz. Bize bu hayatı verecek yargının tarafsız olabilmesi için öncelikle bağımsız olması sonra hızlı, verimli ve etkili çalışması; suç işlemeye niyetlenenleri caydırması, işleyenleri terbiye etmesi lâzım. Türk yargı sisteminin temel sorunu tarafsızlık. Tarafsızlığın lâzım-ı gayr-ı mufarıkı olan bağımsızlık Avrupa standartlarına uygun düzeyde var. Bağımsızlık yargı erkini yürütme ve yasama erki karşısında dokunulmaz kılıyor. Bizde ise bağımsızlık bir yargı iktidarı alanı yaratmış durumda. Kendisinden beklenenin tam tersine yargının tarafgirliğine koruma zırhı sağlıyor. Yargımız bağımsız ama tarafsız değil."

Taşlar yerine otururken, zemin kontrolünden geçiyor kuvvet erkleri..
İki yazarda yargı reformunun üzerinde duruyor.
Neden ihtiyaç var ki böyle reforma?

Deforma olan şeylerin aşikar olduğu ortada da onun için.. Ergenokon davası sürecinde hakimlerin hükümlerinin nasıl mağduriyetlere yol açtığını gördük.. Verilen kararlarla nahak yere hapislere saklanan insanları duyduk.. Ve kaç gözyaşına eşitlendi verilen kararlar..

Ve Ergenokon davasıyla beraber yargıdaki çatlakları onarma niyetinde olan hakimlerin alaşağı etmek için meslektaşlarının (!) nasıl davranışlar sergilediklerine de şahit olduk..

Şimdi devlet farklı bir zeminde yeni bir adım atıyor.. Yargı Reformu..

Adaletin, mülkün temeline oyuk açmak için değil, mülkün zeminini sağlamlaştırmak için olduğunu göstermek adına.. İsabetli kararlarla "adalet"in bizim topraklarımızda da neşv-ü neva bulmasına vesile olsun inşaallah.. Ve her sine adalete teşne..

Taşlar yerine otururken..

Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla