14.09.2009 tarihli Sabah Gazetesi'nden
Engin Ardıç'ın ''
Solunuza soğan asın!'' başlıklı yazısından bir bölüm ;
...O dönemde sol, Türkiye'nin örtülü hiçbir gerçek meselesinin üstünü açamadı. Türkiye'yi
"ucundan tanımaya" bile zahmet etmedi. Türkiye'nin tarihini öğrenmeye de tenezzül etmedi. Kendisine sokuşturulmuş olan
"Kemalist dogmayı" aşmak şöyle dursun, üzerinde durup düşünme yeteneği bile sergileyemedi.
"Düşünme ve tartışma" kavramına, hele hele
"aykırı görüşlere" özü gereği yabancıydı. Şimdi yapabiliyor mu bunu?
Hayır. Şimdi de en küçük bir eleştiri kabul etmiyor. AKP iktidarını bir
"arıza" sanıyor. AKP'yi iktidara getiren ve uzun süre de orada tutacak gibi görünen
"dip gücüne" ya dağdaki çoban diye, ya ampul kafalı diye, ya da göbeğini kaşıyan ayı diye küfür ediyor (halkçıdır ya bu solcular!),
"önce halkı eğitmek" gibi İnönü safsatalarından kendini bir türlü kurtaramıyor (sola en büyük kazıkları atmış olan solcu lider İnönü!) ve ne hikmetse,
"yangında ilk kurtarılacak evrak" misali, işler sarpa sarınca tası tarağı toplayıp ilk tüyenler de gene onların arasından çıkıyor!
"Bugün yarın devrim tamam" diyenler de Kenan Efendi'nin sopasını görünce kaçacak delik aramışlardı.
