Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-15-2009, 13:28   #3
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart
Ahmet Taşgetiren

Sistem nasıl yürüyecek ?

Türkiye bugün de,28 Şubat'ın açdığı yaraları sarmaya çalışmakdadır.
Aynı şeklilde Türkiye'nin, aradan geçen 29 yıl sonra 12 Eylül Anayasasını değiştirmeye çalışması gibi..

1950'den bu yana, sistem bünyesinde pek çok rotasyon yapıldı.
Toplum talepleri en azından fiilî planda, sisteme enjekte edildi.
Buna rağmen, Türkiye, toplum - sistem ilişkisinde hâlâ ciddi sancılar yaşıyor.

Denir ki;
- bu sistem bilinç derinliğinde Türk - Sunni - Hanefi üçlüsünün buluşduğu bir sistemdir.

Böyle olsa, söz konusu toplum kesiminin sistemle ilişkisinin aliyyülâlâ olması gerekir.

Peki öyle mi ?
Tabii değil..

" Ülke çoğunluğunun sistemle problemli olduğu "nu şu anda ülkeyi yönetme sorumluluğu bulunan,
yani seçimlerde ülke insanının 50 ye yakınının oyunu alan kadroların sözcüleri seslendiriyor.
Hâkim sistem nasıl bir denge (!) kurdu ki, ülke çoğunluğu ile problemli hâle geldi?

"Kürt meselesi", ta Cumhuriyet'in kuruluş günlerinden bu yana, ülke gündeminden düşmüş değil.
Hep güç kullanılarak çözülmüş bir mesele. Son 25 yıllık dönemde, gücün gücü meşrulaştırdığı gibi
bir telafi mekanizması işlese bile, bu gün, ifade özgürlüğünün bir ölçüde de olsa sağlanması sonucu,
Kürtlerin sistemle çok hayati sorunlarının bulunduğu ortaya konuyor.

...

Türkiye, yıllardır " Askerin sistem üzerindeki etkisini azaltmak " için yasal ve psikolojik adımlar atmaya uğraşıyor.
Yargının sistem içindeki misyonu, demokratik talepleri kontrol ve ve yaptırım uygulama yönünde gündeme geliyor.
...

AKSİYON dergisi 14-20 Eylül (haftalık dergi)
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla