Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-19-2009, 00:27   #32
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Sen, onların milletlerine (dinlerine)(1) uyuncaya kadar Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaktır…… “(Bakara/120)
“Ey (hakiki) iman sahipleri! Mü’minleri bırakıp da küfre sapanları/inkârcıları/İslâm karşıtlarını velî (sırdaş ve başlarınıza idareci) edinmeyin. (Bunu yaparak) Allah yanında aleyhinize olacak (onlardan olduğunuzu gösterecek) açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” (Nisa/144)
“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları velî (sırdaş, dost ve idareci) edinmeyin. Onlar (ancak) birbirlerinin yâr ve yardakçısı (İslâm’ın da düşmanı)dırlar. Kim onları (ve aynı zihniyette olanları) velî edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz Allah (böylece kendilerine ve Müslümanlara) zulmeden toplumu doğru yola eriştirmez.”(Maide/51)


Bu ayetlerin tefsir açıklamasına bakalım dost mu kastedilmiş velimi kaştedilmiş yoksa başka bir şeymi...

"Ey iman etmiş olan kimseler! Yahudileri ve Hristyanları (kendiniz için güvenecek,yardım edip yardım isteyecek ve ahbab gibi geçinecek) dostlar edinmeyin! Çünkü onların bir kısmı (size karşı) diğer bir kısmın dostlarıdır. içinizden kim onları dost edinirse,şüpesiz ki o da onlardandır. Gerçekten Allah (kafirlerle dostluk kurarak hem kendilerine hem de müminlere haksızlık yapmış olan) o zalimler topluluğunu (doğruyu bulmaya) hidayet etmez!"(Maide/51)

(Habibim!) Sen onların dinine tamamen uyuncaya kadar, ne Yahudiler ne de Hristyanlar asla senden razı olacak değil(ler)dir. De ki: "Allahın hidayeti (ve dosdoğru yolu olan islam var ya), şüpesiz ki (iki cihan saadetine ulaştıracak istikameti gösteren) hidayet ancak odur( sizin davet ettiğiniz sapık yolların ise hidayetle hiç bir alakası yoktur)! Andolsun ki; eğer (İslamın doğruluğuna dair) sana gelmiş olan (bunca) ilimden sonra yine de onların(eğri büğrü görüşlerine ve) kötü arzularına uyacak olursan, elbette Allah'tan(başına gelecek belalara karşı) senin için ne bir dost bulunur ne de bir yardımcı! (Bakara/120)

"Ey iman etmiş olan kimseler! Müminleri bırakıpta kafirleri bir takım dostlar edinmeyin!(Çünkü bu,münafıkların adetidir,siz de onlara benzemeyin!)
Yoksa siz (böyle yaparak) kendi aleyhinize (olacak nitelikte ve size azap etmesini haklı çıkaracak şekilde) Allaha apaçık güçlü bir delil mi vermek istiyorsunuz?" (Nisa/144)

Kaynak: Kuran-ı Mecid ve Tefsirli Meal-i Âlisi/Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s)/Cübbeli Ahmet Hoca vs...

Bu Tefsirli Kuranı Kerim bütün Tefsir Alimlerinin tefsirleri incelenerek hazırlanmıştır...
A cemaatinin ya da B cemaatinin görüşü değildir zaten tefsir bu şekilde hazırlanamaz...
Gayri Müslimler ile ticaret yapılır,onların "helal" ölçü kapsamın da olan yemekleri yenebilir...
Eğer komşumuz gayri müslim ise komşumuz olduğu için bizim üzerimiz'de komşuluk hakkı vardır...
Zaten İslam Dini Müslüman olsun,Gayri müslim olsun yada başka inanca sahip olsun kimseye kötü davranmayı değil iyi davranmayı tavsiye eder...

"Müslüman elinden ve dilinden başkasının zarar görmediği kimsedir"(Hadisi Şerif)

Bunlara zaten kimsenin karşı çıktığı yok yasaklanan dost edinmek ve sevmektir...
Yardım etmek için,iyilik yapmak için dost edinme yada sevme şartı yoktur...
"Size kötülük yapana iyilikle muamele ediniz (Hadisi Şerif)
Uhud savaşında sahabelerin bir çoğunun Babası,oğlu,karısı,dayısı kafirdi ve düşman safındaydılar...
Burda Baba oğlu ile oğul babası ile savaş yaptı bu ince ayrıntıya dikkat etmek lazım...
Tabi ki savaş zamanı durum farklıdır...Ama sahabe savaş dışında da kafir oldukları için Babalarına,oğullarına bakış açıları çok farklıydı..

Konu depare tarafından (09-19-2009 Saat 00:40 ) değiştirilmiştir..
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla