Yalçın Karaca
Allah zalim topluluğa hidayet etmez ayeti, onlarla diyaloğa ve beşeri ilişkilere mani değildir ki
Zaten arkadaşların bir kısmının belirttiği gibi ehli Kitaptan kız almak, Kuranın hükmüyle sabit bir vaka değilmi
Aynı dili konuşuyoruz hocam bunları bende kabul ediyorum...
Yanlışmı anlaşılıyorum bilemiyorum ama ben beşeri ilişkilere karşı değilim ben sevmekten bahsediyorum...
Bakın bizim mahalle'de sahibi alevi olan bir bakkal var içki satmadığı için ben oradan alışveriş yapıyorum işte bu beşeri ilişki ama adamı sevmiyorum...
(Kişi, dünyada kimi severse, ahirette onun yanında olur.) [Buhari]
Sevgi sıfatı Allahın düşmanına duyulamaz,dostlukta sevgi temeli üzerine kurulur ben bunlardan bahsediyorum...
Allah,Peygambere inanmayan her kim olursa olsun Allahın düşmanı olur . Ehli Kitabın hepsi bir değil(idi) Eskiden öyleydi zımmi olan Ehli Kitap vardı,Harbi olan Ehli kitab vardı. Bugün ise Ehli Kitabın hepsi harbidir...
Evlilik husuna karşı olmadığımı yukarı da belirtmiştim zaten ayet var nasıl karşı olabilirim ki..?
Anlatmak istediğim evet ayet var onun için caiz ama Tahrimen mekruh...
Zımmi olan Ehli kitapla evlenmek Tenzihen mekruhtu..
Bugün dediğim gibi Ehli Kitabın hepsi harbiidir...
Harbi olan Ehli Kitapla evlenmekte caiz ama Tahrimen mekruh...
2 bin yılının müceddidi 70 bin evliyanın reisi İmamı Rabbani hazretleri mektubatında şöyle buyuruyor;
"Resulullah efendimize tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek gerekir. Tam ve olgun sevginin alameti de, onun düşmanlarını düşman bilmektir. Onu beğenmeyenleri sevmemektir. Sevgiye müdahene [gevşeklik] sığmaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıttan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/165)
Eğer İmamı Rabbani(r.h) kalitesin'de başka bir alimin görüşü varsa onuda görmek isteriz..
Kafirleri sevmekle ilgili bir kaç bilgi daha;
Mektubat-ı Masumiyye’de deniyor ki:
(Sevgi, sevgilinin [Allah’ın] dostlarını sevmeyi, düşmanlarına düşmanlık etmeyi gerektirir. Seviyorum diyen, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz, o yalancıdır. Allah’ın düşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Onun düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sevgiliye dost olunmaz.) [4/29]
Allahü teâlâ, Hz. Musa’ya, (Benim için ne işledin?) buyurdu. O da namaz, oruç, zekat gibi ibadetleri saydı. (Bunların faydası sanadır. Benim için ne yaptın?) buyurdu. Hz. Musa, (Ya Rabbi, senin için ne yapmak gerekirdi?) dedi. Allahü teâlâ, (Sırf benim için dostlarımı sevip, düşmanlarıma düşmanlık ettin mi?) buyurdu. Hz. Musa, Allah için olan en kıymetli amelin, Hubb-i fillah ve Buğd-i fillah olduğunu anladı. (1/22)
Allahü teâlânın rızasını kazanmak isteyenlerin kâfirlerden uzaklaşması gerekir. Allahü teâlâ, (Kâfirleri sevmek, Allah’ı sevmemektir) buyuruyor. Bir kimse, ben Allah’ı seviyorum dese, ama kâfirlerden uzak durmasa bu sözüne inanılmaz. Bir âyet meali:
(Kâfirleri sevenleri, Allah, azabı ile korkutuyor.) [Al-i İmran 28]
Bu büyük tehdit, çirkinliğin çok büyük olduğunu gösteriyor. (3/55)
Konu depare tarafından (09-19-2009 Saat 19:00 ) değiştirilmiştir..
|