09-26-2009, 09:05
|
#88
|
|
Alıntı:
depare Nickli Üyeden Alıntı
Neye veya kime karşı söylediği zaten sözlerinden gayet net anlaşılıyor kardeşim...
İlk sözünde iki mana var biri kafirlere karşı şiddetli olmak ikincisi onlarla dost olmamak...
Bu demek değil ki kafiri gördüğün yerde öldür ya da kötü davran,yahut dost olmayacaksın diye onlara adaletsiz davranacaksın,iyilik etmeyeceksin diye bir mana çıkmaz buradan...
İkinci sözü zaten çok açık Allahın kafirlerin düşmanı,Müminlerin'de dostu olduğunu söylüyor bu kadar açık konuşuyor..
"alçak,kalpazanlar" sözünü kullanmasınamı içerlediniz..?
Allahu teala'da "Belhum adal" Hayvandan daha aşağılar buyuruyor kafirler hakkında bir başka ayette'de pisliğe benzetiyor kafirleri anormal değil yani Mevlananın sözleri...
Bu bizde Yahudiye,Hristyana kötü söz söyleyeceğiz anlamına gelmiyor Mevlana hazretleri büyük insan ne söyleyip neye işaret edeceğini çok iyi bilir...
Peygamberimiz Şeytana bile sövmeyin derken bizim ne haddimize..!
Hala mana karmaşası yaşıyoruz daha ilk mesajlarım'da;
"Size kötülük yapana,iyilikle muamele ediniz" Hadisi Şerifini yazmıştım...
Ve beşeri diyalogları(dostluk hariç) desteklediğimi söylemiştim...
Peygamberimiz onlarla ticaret yapmış,konuşmuş,beşeri ilişkilerde bulunmuş benmi bunlara karşı çıkacam..?
Ama yeri gelmiş Peygamberimiz;
"İmanın temeli Müslümanı sevmek,kafiri sevmemektir"(Ahmed ibni Hanbel) buyurmuştur...
Bundan neyi anlıyoruz onlara savaş dışında kötü davranmayacağız,iyi davranacağız adaletli olacağız,islamı tebliğ edeceğiz, ama sevmeyeceğiz,dost olmayacağız...
Hz.Ömer (r.a) bile kiliseye giriyor rahiple konuşuyor kötü davranmıyor,ama bir başka zaman yanında bir Hristyanı çalıştıran bir Müslümana "Sen Allahın"Yahudileri,Hristyanları dost edinmeyin"ayetini duymadınmı..? Allahın alçalttığını yükseltme,Allahın zelil ettiğine ikram etme vs.." diye bir ton fırça atıyor sahih hadiste geçiyor bu...
Ben diyaloğa karşı değilim gerekirse kliseye'de girer islamı tebliğ ederim,Ehli Kitap komşum olsa bir şey ikram edeceğim zaman ilk önce onun kapısına gider ona ikram ederim(Çünkü Peygamberimiz öyle yapmamızı istiyor) ben buna karşı değilim araya "dinler arası diyalog"(!) girmediği sürece...
Hristyanlar'da diyalog yapıyor biz niye yapmayalım demişin sence Hristyanlarla senin yaptığın diyalog aynımı...??
Siz onlarla diyalog yaparken Hristyanlığı kötülüyormusunuz..? Onları kandırmaya çalışıyormusunuz..? Hayır.. Siz onların Peygamberine Kutsal kitabına inanmıyormusunuz..? İnanıyorsunuz...
Sizin amacınız Hristyanlığı yok etmek mi..?
Peki onların ki ne..? Adam geliyor Türkiye'ye İslamın iciğine,ciciğine kadar öğreniyor misyoner evi açıyor oraya gelen cahil Müslümana;
"Sizin kutsal kitabınız kaç ayet..? diye soruyor..
Müslüman'da ne yapsın garibim bilmiyor "6666" ayet diyor.....
Misyoner'de ona hayır seni kandırmışlar 6666 ayet değil bak diyor elinde ki Kuranı Kerim mealini ona veriyor say diyor...
Bana güvenmiyorsan git bir camiye orada ki Kuran mealine bak diyor...
Adam evinde ki kuranı kerime bakıyor camiye gidiyor ordakine bakıyor harbiden'de 6666 ayet yok sayıyor,sayıyor 6300 küsür çıkıyor...
En sonunda caminin İmamına soruyor "Hocam Kuranı Kerim kaç ayet diyor..?" Hoca'da 6666 diyor oda bilmiyor ki bunu bilecek ilme sahip değil...
"Peki Hocam ben saydım 6666 ayet değil evde'de saydım yine değil diyor..?"
İmam'da "Olurmu hiç öyle şey yanlış saymışındır"diyor yok hocam kaç defa saydım yanlış değil dese de İmam onun şüpeci olduğuna hükmediyor ve daha fazla ilgilenmiyor...
Peki sonra ne oluyor..? kafasında ki bu şüpeyi cevaplaya bilecek birisini bulamıyor ve malesef imandan oluyor...
İçiniz'de bilmeyen olabilir ne demek yani Kuranı Kerim 6666 ayet değil mi diye sakın sizde şüpelenmeyin ha (:
Bunu Dini bölüm de açıklamak gerek aslında,Bunun bir ton örneği var Türkiye'de...
Hristyan misyonerin derdi 3 Dinin diyalog için de olması birbirinden faydalanması değil ki İslamı yok etmek..!
Benim Peygamberime,Benim Kitabıma inanmıyor ki diyalog kursun...
Papanın derdi 3 Dinin barış içinde birbirinin benzer taraflarını bulup aynı paydada birleşmek değil ki bütün Asyayı,Afrikayı Hristyanlaştırmak..! Kendisi söylüyor bunu, yerine geçen yenisi eskisinden daha beter zaten...
|
Burada konu sevip sevmemek değil.Biz onlarla konuşurken seviyoruz demiyoruz ki.Konuşmak ile sevmeyi karıştırıyorsun.
Örnek olarak bana misyonerin yaptığı yazmışsın.Bunun konu ile alakası yok.Çünkü ''diyalog'' dediğimiz buluşmalarda sokaktaki adam değil ilim sahibi alimler katılır.Diğer dinlerinde temsilcileri katılır sorunlara çözüm üretilir.
Mesela komünizmin ya da modernizmin dini yıkıcı etkileri vardır.Bu tehlike sadece İslam için değil diğer dinler içinde geçerlidir.Bunun için ne yapabilirizi konuşabilir oradaki insanlar.
Konuyu sürekli olarak Hristiyanlar şöyle yapacak amaçları bu diye yorumluyorsun.Ön şart olarak İslam'ı kabul etsin diyorsun.Sen hristiyanın dinini kabul ediyor musun masaya otururken?Hayır.
Anlamadığım konu şu Hristiyanlardan niye korkuyorsun?Sürekli Hristiyanın ne yapacağını konuşuyorsun.Birazda İslam için ne yapılabilir diye düşün.Burada tebliğ şansı vardır.Sen bir dini zorla bir insana kabul ettiremezsin.Böyle serbest bir alanda anlata anlata insanların ilgisini çekebilirsin.
Benim Peygamberime,Benim Kitabıma inanmıyor ki diyalog kursun...
Böyle bir cümle kurmuşsun.Sen bir yabancıya dinini anlatmadan önce kabul et mi diyorsun?Böyle bir mantık olabilir mi?
Bu diyaloglar sayesinde diğer inanç sahiplerinin kafasındaki Müslüman şeklini değiştirmek mümkün olur.Bir örnek vereyim ;
Vatikan'da diyalogla görevli bir akademisyen papaz Konya'da kaldığı birkaç ay içinde komşularından gördüğü iyiliği, güzel ahlakı örneklerle açıkladıktan sonra "Müslümanları ben böyle gördüm, onlar kana susamış insanlar değil" dedi.
(Hayrettin Karaman'ın sitesinden alıntı)
Hatta ben sana diyalog nasıl olur örneğini vereyim :
Toplantıda iki taraftan üniversite hocaları ve din adamları vardı. Genel konu da inananlar arasında diyalogun gerekliliği ve faydaları idi. Sorulara geçildiğinde bir Hıristiyan dinleyici "Siz müslümanlar Hz. İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğuna inanıyor musunuz? İnanmıyorsanız diyalog nasıl olacak?" diye sordu. Bizden bir hoca ona özetle şu cevabı verdi: Bize göre Hz. İsa bir peygamberdir, Tanrı'nın oğlu değildir. Siz O'nun oğlu diye inanıyorsanız bu inanç aramızdaki farklı noktalardan birini teşkil eder, ancak bu ve benzeri farklı inançlarımıza rağmen bir araya gelebilir, dünyanın ortak problemlerine çözüm arayabilir, birbirimize inanç dayatmadan barış ve huzur içinde yaşamanın yollarını ve usulünü araştırabiliriz....
Bir müslüman dinleyici "Tanrı'nın oğlu" kavramının tevhide aykırı ve şirk olduğunu ileri sürerek bunun Hıristiyan temsilciler tarafından açıklanmasını istedi. Tebliğine İslam selamı ile başlamış olan, Pakistan'da görevli bir Hıristiyan din adamı şu cevabı verdi: "Bu çok zor bir soru, uzun boylu konuşmayı gerektirir, ancak kısaca söylemek gerekirse bu "baba-oğul" meselesi bizim bildiğimiz, insanlara mahsus bir ilişki mahiyetinde değildir, manevi ve mecazidir, Allah birdir, oğul kavramı bu birliğe aykırı olmayacak bir yorum içinde kabul edilir..."
(Hayrettin Karaman'ın sitesinden alıntı)
Son olarak görüşmelerden sonra katılımcı Hristiyanların görüşünü söyleyeyim ;
Toplantıya dinleyici olarak katılan Hıristiyanlar "İslam'ı ve müslümanları daha yakından tanımakla çok yararlandıklarını" ifade ettiler.
Bakın bu sayede insanların İslam'a karşı olan önyargılarını yok etmek mümkün.
|
|
|