09-26-2009, 21:43
|
#114
|
|
Alıntı:
menes Nickli Üyeden Alıntı
Burada konu sevip sevmemek değil.Biz onlarla konuşurken seviyoruz demiyoruz ki.Konuşmak ile sevmeyi karıştırıyorsun.
Örnek olarak bana misyonerin yaptığı yazmışsın.Bunun konu ile alakası yok.Çünkü ''diyalog'' dediğimiz buluşmalarda sokaktaki adam değil ilim sahibi alimler katılır.Diğer dinlerinde temsilcileri katılır sorunlara çözüm üretilir.
Mesela komünizmin ya da modernizmin dini yıkıcı etkileri vardır.Bu tehlike sadece İslam için değil diğer dinler içinde geçerlidir.Bunun için ne yapabilirizi konuşabilir oradaki insanlar.
Konuyu sürekli olarak Hristiyanlar şöyle yapacak amaçları bu diye yorumluyorsun.Ön şart olarak İslam'ı kabul etsin diyorsun.Sen hristiyanın dinini kabul ediyor musun masaya otururken?Hayır.
Anlamadığım konu şu Hristiyanlardan niye korkuyorsun?Sürekli Hristiyanın ne yapacağını konuşuyorsun.Birazda İslam için ne yapılabilir diye düşün.Burada tebliğ şansı vardır.Sen bir dini zorla bir insana kabul ettiremezsin.Böyle serbest bir alanda anlata anlata insanların ilgisini çekebilirsin.
Benim Peygamberime,Benim Kitabıma inanmıyor ki diyalog kursun...
Böyle bir cümle kurmuşsun.Sen bir yabancıya dinini anlatmadan önce kabul et mi diyorsun?Böyle bir mantık olabilir mi?
Bu diyaloglar sayesinde diğer inanç sahiplerinin kafasındaki Müslüman şeklini değiştirmek mümkün olur.Bir örnek vereyim ;
Vatikan'da diyalogla görevli bir akademisyen papaz Konya'da kaldığı birkaç ay içinde komşularından gördüğü iyiliği, güzel ahlakı örneklerle açıkladıktan sonra "Müslümanları ben böyle gördüm, onlar kana susamış insanlar değil" dedi.
(Hayrettin Karaman'ın sitesinden alıntı)
Hatta ben sana diyalog nasıl olur örneğini vereyim :
Toplantıda iki taraftan üniversite hocaları ve din adamları vardı. Genel konu da inananlar arasında diyalogun gerekliliği ve faydaları idi. Sorulara geçildiğinde bir Hıristiyan dinleyici "Siz müslümanlar Hz. İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğuna inanıyor musunuz? İnanmıyorsanız diyalog nasıl olacak?" diye sordu. Bizden bir hoca ona özetle şu cevabı verdi: Bize göre Hz. İsa bir peygamberdir, Tanrı'nın oğlu değildir. Siz O'nun oğlu diye inanıyorsanız bu inanç aramızdaki farklı noktalardan birini teşkil eder, ancak bu ve benzeri farklı inançlarımıza rağmen bir araya gelebilir, dünyanın ortak problemlerine çözüm arayabilir, birbirimize inanç dayatmadan barış ve huzur içinde yaşamanın yollarını ve usulünü araştırabiliriz....
Bir müslüman dinleyici "Tanrı'nın oğlu" kavramının tevhide aykırı ve şirk olduğunu ileri sürerek bunun Hıristiyan temsilciler tarafından açıklanmasını istedi. Tebliğine İslam selamı ile başlamış olan, Pakistan'da görevli bir Hıristiyan din adamı şu cevabı verdi: "Bu çok zor bir soru, uzun boylu konuşmayı gerektirir, ancak kısaca söylemek gerekirse bu "baba-oğul" meselesi bizim bildiğimiz, insanlara mahsus bir ilişki mahiyetinde değildir, manevi ve mecazidir, Allah birdir, oğul kavramı bu birliğe aykırı olmayacak bir yorum içinde kabul edilir..."
(Hayrettin Karaman'ın sitesinden alıntı)
Son olarak görüşmelerden sonra katılımcı Hristiyanların görüşünü söyleyeyim ;
Toplantıya dinleyici olarak katılan Hıristiyanlar "İslam'ı ve müslümanları daha yakından tanımakla çok yararlandıklarını" ifade ettiler.
Bakın bu sayede insanların İslam'a karşı olan önyargılarını yok etmek mümkün.
|
Sevmiyorsan zaten üstüne alınmana gerek yok ki
Yazdığımın nasıl konuyla alakası olmaz siz onların alimleriylen görüşürken onlar size güler yüz gösteriyor ama bir yandanda benim ülkem'de ev açıp bilgisiz insanları kandırıp aklını çeliyor...
Madem inançlarımız farklı olduğu halde bir arada barış için yaşayabiliriz...
O zaman onların bu hain planlarını'da eleştirip yüzlerine vurmanız gerekmiyormu..?
Aynı Çılgın Marslılar filminde ki gibi biz dostuz diye,diye içerden vuruyor adamlar...
Ben sizin niyetinizin iyi olduğuna hükmediyorum zaten ama karşınızdakilerin niyeti bu değil bunu ne zaman göreceksiniz..?
İslamı tebliğ etme hususun'da sonuna kadar varım ama bozuk bir din ile kendi hak Dinim arasın'da ortak bir payda bulmam,bulamam..
İnsanların İslama karşı olan art niyetlerini düzeltmek için onlara İslamı tanıtmak zaten kafi gelecektir...
Dinden fedakarlık yapıp tevhidin yarısı söküp atmanın hiç bir yararı olmadığı gibi bunun zararı tekrar bize geri dönecektir...
Hristyan papazın teslis hakkında ki saçma görüşünü yazmışınız...
Şu Hristyan alemin'de teslise inanamayan kaç hristyan vardır Allah aşkına...
Hiç elinize bir incil alıp içinde ki saçmalıklara göz gezdirmedinizmi..?
Onlara göre Hz.İsa(a.s) Tanrıdan gelen bir tanrı çocuk e hal böyleyken nasıl oluyorda bu Allahın birliğine aykırı olmuyor el insaf yoksa artık papazların sözüne itibar edermi oldunuz böyle bir saçmalığa nasıl inanbilirsiniz...
|
|
|