Ak Parti Siyasetinin Doğuşu ( akparti38 ve Necip Fazil )
Erbakan'a ilk bayrağı açtı
FP'nin emanet usülüyle yönetilmesine itiraz edenlerin başında Gül geliyordu. Parti yönetimini gençleştirmek ve yenileştirmek isteyen güçlü bir eğilim vardı Fazilet'te. Parti içinde 'yenilikçiler' olarak nitelenen kuşağın başında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı R.Tayyip Erdoğan geliyordu. Siirt'te okuduğu bir şiir nedeniyle hapse mahkum edilen ve siyaset yasağı konulan Erdoğan'ın parti içindeki mücade arkadaşları Abdullah Gül, Bülent Arınç, Abdullatif Şener gibi isimlerdi. Gül, Erdoğan, Arınç ve Şener'in desteğiyle 14 Mayıs 2000'da yapılan FP I. Olağan Büyük Kongresi'ne Genel Başkan adayı olarak katılma kararı aldı. Bu karar 30 yıllık Milli Görüş geleneğinde bir ilkti.
Emanetçi olmayacağım
Emanetçi ve icazetçi olmayacağını, yetki ve sorumluluk alarak iş yapacak genel başkan olacağını vurgulayan Gül, "Büyük bir partide farklı görüşlerde kişiler olması normaldir, ama temel ilkelerde bir ayrım yok. Olayları daha yakından takip eden, olayların daha çok içinde olan ve reel politikaya daha yatkın olan arkadaşlara 'yenilikçi' deniyor dışarda. Öncelikle toplumun güvenini sağlamanız gerekir. Bunun için de çok realist olmanız, değişimi kavramanız gerekir. Bunları yaparken de kendi kimliğinizi muhafaza etmelisiniz" diyordu.
Gül büyük baskılara rağmen aday olduğu kongrede 122 oy farkla kaybetti. Delegelerin yarısının oyunu alan Gül, kaybetmişti, ama sonuçlar Kutan için zafer değildi. Gül'ün aldığı oy, parti tabanında yenilikçilerin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu.
Yol ayrımında AK Parti
FP'nin Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılmasından sonra Gül ve arkadaşları Saadet Partisi'ne katılmadılar. Artık bir yol ayrımına gelinmişti. Yenilikçiler, Erdoğan'ın liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurdular. Kurucuların başında Gül geliyordu. "Kendimizi FP'nin devamı düşünmüyoruz. Popülizmden, abartıdan uzak, gerçekçi olacağız. Tek kişi partisi olmayacağız.
Birinci önceliğimiz ekonomi olacak" diyen AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül, "Bizler bireyler olarak dindar olmanın gayreti içindeyiz. Bunun ötesinde din temsilciliği, din partisi gibi şeyler kesinlikle yanlış. Dinci parti de olmayacağız. Aramızda dindar olmayanlar da yer alabilir. Bizler ancak birey olarak dindar olabiliriz, o kadar" şeklinde konuşuyordu.
akparti38 2. kısım
|