Ak Parti Siyasetinin Doğuşu ( akparti38 ve Necip Fazil )
2. kısım
Abdullah GÜL - Evet teşekkür ederiz. Şimdi değerli arkadaşlar Bülent bey görüşlerini ifade edecek.
Bülent ARINÇ - Çok değerli basın mensupları ben de hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Bugün basın toplantımızda sayın Abdullah Gül Fazilet Partisi büyük kongresinde aday olacağını resmen açıkladı. Biz de kendisine refakat ediyoruz. Öncelikle bu kararın partimiz için de milletimiz için de hayırlı olmasını diliyorum. Bu fevkalade bir medeni karardır. Arkadaşımızla iftihar ediyoruz. İyi yetişmiş, güzel deneyimlere sahip bu parti içerisinde çok önemli hizmetlerde bulunmuş bir arkadaşımızdır. Gerçekten Abdüllatif Şener beyle birlikte hemen hemen partimizde bu konuda aday olabilecek arkadaşlarımızın da düşüncelerini alarak onlarla birlikte verdiğimiz bir karardır. Ben kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum ve sayın genel başkanımızın ortaya koyduğu ölçüler içersinde bu partide partinin genel başkanlığına layık pek çok iyi yetişmiş deneyimli ehliyetli insanlar vardır, bunlarla kongre bir centilmence yarışa sahne olacaktır. Kaybedeni olmayan bir kongrede sadece Fazilet Partisi kazanacaktır ve böylece biz bu parti içersinde birbirimize her zaman destek olarak el ele gönül gönüle sadece Fazilet Partimizin iktidarı ve sadece milletimizin huzur ve mutluluğu için çalışacağımıza söz veriyoruz.
Benim bir özelliğim oldu. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana Fazilet Partisi'nde ilk defa genel başkanlığa aday olduğunu açıklayan insan bendim. Daha sonra sayın genel başkan da aday olabileceğini söyledi. Bu yarışı birlikte yapacağımızı düşündük. Hemen hemen 10 aydan bu yana da genel başkanlıkta aday olarak ısrarlı olduğunu söyleyen insan bendim. Değerli arkadaşlarım bugün bakınız bir genel başkan adaylığı açıklaması var. Hep beraberiz. Eğer başka partilerde böyle bir toplantı olsaydı umarım herkes kendi taraftarlarını getirir, bir nümayiş havası verir ve belki de bunu bir gövde gösterisi şekline dönüştürürdü. Halbuki biz böyle düşünmedik ve hiçbir zaman da düşünmeyeceğiz. 104 milletvekilimiz var, hepsiyle aynı düşüncelere aynı ideallere sahibiz. Ne dünya görüşümüzde bir farklılık var ne de Fazilet Partisi'nde siyaset yapma anlayışımızda. 80 il başkanımızın, 1000 tane ilçe başkanımızın, 2000 tane belde başkanımızın hepsiyle müşterek düşüncelere sahibiz. Bizim hareketimiz bu parti içerisinde bir yerlere gelmek için her şeyi mübah gören bir anlayış değil, partinin birlik ve bütünlüğü içersinde karşılıklı saygı ve sevgiye dayanarak, fedakarlık yapılması gereken yerlerde sağa sola bakmadan önce kendimizin fedakarlık yapması gerektiğine inanarak bu beraberliğimizi daha da büyüteceğimize alacağımız sonuçların çok daha büyüyeceğine inanmıştık.
Değerli arkadaşlarım bu 10 aylık adaylık süresince hepiniz de biliyorsunuz her defasında karşı karşıya geldik. Televizyonlarda basın mensuplarının önünde sorularınızı cevaplandırdım. Hatta dün sabah bile katıldığım bir televizyon kanalında bir radyoda bu adaylık konusunda "evet genel başkanlık adaylığım devam ediyor" dedim. Herkes bunu biliyor. Siyaset yapma anlayışımızın, yönetim anlayışımızın, Türkiye'nin ve dünyanın meselelerine bakış açımızın ne denli farklı ve özellikli olduğunu hemen herkes biliyor. Ancak bildiğiniz gibi bu 10 aylık süre içersinde biz ve özellikle ben farklı olarak belki diğer partilerde genel başkan adaylarından beklenen pek çok şeyi yapmadım. Yani kulis yapmadım. Yani delege hesabı yapmadım. Yani bu partide mutlaka seçimi kazanmak için maddi ölçüler içersinde şunların da yapılması gerekli dendiği halde ben partimizin büyümesini, partimiz içersinde yıllardan beri devam eden en azından bir çizgi olarak inancımız ve bu inancımızın yaşantımıza akseden yönleriyle Türkiye'de huzur ve mutluluğu yakalamamız açısından önemli olanın sevgi olduğunu birlik olduğunu vefa duygularıyla dolu olmak olduğunu ve birbirimize yıllarca sadakat içinde kalmış insanların yine bu bütünlüğü muhafaza edeceklerini düşündüm.
Değerli arkadaşlarım adaylık konusu Fazilet Partisi teşkilatlarında, tabanında, medyada bütün Türkiye'de bütün partilere mensup insanlar arasında da bir büyük heyecan uyandırmıştı. Fazilet Partisi'nin kongresi heyecanla bekleniyor, böylesine bir değişimin olumlu değişimin Fazilet Partisi'nde muaffak olması halinde sadece kendi teşkilatlarımızın değil Türk siyasi hayatında bile bir büyük bütünleşmeye ve beraberliğe yol açacağı gözleniyordu. Şurada kongreye iki ay kaldı. Partimiz içersindeki gelişmeleri değerlendirdik. Türkiye'deki siyasetin geldiği noktayı değerlendirdik ve bu değerlendirme sonunda biraz evvel sayın Şener'in de ifade ettiği gibi bir karar verme durumunda kaldık. Bu karar benim genel başkan adaylığından çekilmem ve sayın Gül'ün adaylığını desteklemem konusudur. Bundan dolayı vicdanen müsterihim. Büyük bir sevinç içersindeyim ve inşaallah bu kararımızın umarım ki hem partimiz içersinde hem de diğer partiler arasında bütün insanlar nezdinde anlayışla ve takdirle karşılanacağını düşünüyorum. Bizim için benim veya bir başkasının genel başkan olması değil, bu partide doğru haklı makul bir zihniyetin Türkiye meselelerinde ağırlığını koyması önemlidir. Ben 104 milletvekili arkadaşımın hemen hepsi için böyle bir feragatı düşünebilirim. Çünkü il başkanlarımızın ilçe başkanlarımızın hepsi benim şahsımdan da öncedir ve kıymetlidir. Biz böyle bir terbiyeyle yetiştik, biz böyle bir anlayışla yetiştik ve yıllar süren beraberliğimizi böyle devam ettirdik. İnanıyorum ki bu parti içersinde genel başkan adaylığına genel başkanlığa layık onlarca insan vardır ve biz çok zengin kadrolara sahibiz. Bu zengin kadrolardan iyi yetişmiş, birikimli, fedakar insanlardan büyük bir kapasiteyle istifade ettiğimiz zaman, siyaseti bir hizmet yarışı haline soktuğumuz zaman, siyaseti kendi şartları içersinde dürüst biçimde yaptığımız zaman bundan sadece Fazilet Partisi değil bütün Türkiye bütün insanlar kazançlı çıkacaktır.
Ben bugünkü bu davranışımızın Türkiyemiz için, partimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bundan sonra genel başkan adayımız sayın Abdullah Gül'dür ve biz elimizden geldiğince arkadaşlarımızın hepsinin gayretleriyle bir güzel sonuca ulaşacağımızı düşünüyorum. Ve bu arada adaylığını ilan eden sayın genel başkan Recai Kutan'a da kongreye kadar adaylığını koymayı düşünen bütün arkadaşlarımıza da üstün başarılar diliyorum. Bunun zevkli, centilmence, ahlaklı bir yarış olacağını ümit ediyor ve kongremizin sonuçlarının tekrar hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Abdullah GÜL - ...ne tip çekişmelerin ne tip kişisel yarışmaların olduğunu çok iyi bilirler ama burda arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi ve özellikle Bülent bey arkadaşımın da ifade ettiği gibi Fazilet Partisi'nin nasıl bir fazilet mücadelesi verdiğini ve Fazilet Partisi'nde ne kadar çok faziletli arkadaşlarımızın olduğunu hep beraber görüyoruz. Bu açıdan özellikle Bülent beye ve Abdüllatif Şener bey arkadaşıma huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum ve aynı zamanda ben de sayın genel başkanımız Recai Kutan beye de başarılar diliyorum ve bu kongremizin partimiz için ülkemiz için insanlık için hayırlı olmasını şimdiden temenni ediyorum. Şimdi arkadaşlarımın sorularını buyrun...
Soru - Siz emanetçi olacak mısınız?
Abdullah GÜL - Hayır ben kesinlikle emanetçi olmam. Daha doğrusu herhangi bir bırakın bir ana muhalefet partisini herhangi bir siyasi partiyi bir dernekte bile eğer iş yapılacaksa emanetçilikle olmaz. Dolayısıyla yetki ve sorumlulukların bir kişide tam olarak üstlenmesi gerekir. O açıdan başarılı olmam için benim yetki ve sorumlulukları tam üstlenmem, fiili ve resmi başkan olmam gerekir. Benim anlayışım budur ve eğer kongremiz beni uygun görürse böyle bir başkanlık yapmayı şimdiden taahhüt ediyorum.
Soru -Sayın Erbakan ile ilişkileriniz nasıl olacak?
Abdullah GÜL - Şimdi değerli arkadaşlar tabi herkesin zihnindeki soruyu sordunuz. Dolayısıyla teşekkür ederim size. Hiç kimseden saklamanın bir anlamı yoktur. Sayın Erbakan'la bizim ilişkimiz bizim yakınlığımızı herkes bilmektedir. Bizim hocamızdır, genel başkanımız olmuştur ve başbakanımızdır. Ama maalesef bu ara dönem içerisinde Türk siyasetine Türk demokrasisine gölge düşecek bir şekilde kendisi şu anda siyasetin dışındadır. O bakımdan bizim saygımız sevgimiz bu ayrıdır ama kendisi zaten şu anda siyasetin dışında olduğu için biz burada kendimiz karar verdik ama görevimizin de şu olduğunu açıklamak isterim. Sadece sayın Erbakan için değil diğer arkadaşlarımız için de bu yasakları kaldırmak, Türk demokrasisinin üzerine Türk siyasetinin üzerine düşen bu gölgeyi kaldırmak bizim vazifemiz olacaktır borcumuz olacaktır. Bunu yapmak için de Fazilet Partisi'ni %15'lerden % 25'lere, %25'lerden %35'lere 45'lere yükseltmeyi ve büyütmeyi hedefliyoruz. O açıdan bu konudaki görüşlerim bu şekildedir.
Soru - Sayın Gül siyasi parti liderleri genel başkanları ya vefat edince ya da cumhurbaşkanı olunca koltuğu bırakıyorlar. Bu sıfat bu sefer değişebilecek mi?
Abdullah GÜL - Şüphesiz ki buna en büyük istişare organı olan genel kongremizdeki delegeler karar verecektir ama ortada gözüken bir şey vardır ki herkesin tahmin etmediği şekilde Fazilet Partisi içerisinde medeni, centilmence ve demokratik bir yarış başlamıştır. Bunun yolunu sayın genel başkanımız Recai Kutan bey açmıştır. O bakımdan kendisine de burada huzurlarınızda teşekkür ederim. Netice delegelerin vereceği kararla gerçekleşecektir ama önemli olan ortaya çıkmaktır ve saygı ve sevgi içerisinde bu yarışı başlatmaktır.
Soru - Sayın Gül makam kavgası yaptığı bu hareketin ileri sürülüyor. Yeni politikalar yeni projeler ortaya konulmadığı eleştirileri getirildi geçtiğimiz günlerde. Siz Fazilet Partisi'nde nasıl bir yeniden yapılanma düşünüyorsunuz? Fazilet Partisi yönetimine gelirseniz ne tür değişiklikler olacak Fazilet Partisi'nin izlediği politikalarda?
Abdullah GÜL - Değerli arkadaşlar bunun bir makam yarışı olmadığının en güzel nedenini biraz önce hep beraber gördük. Siyasi tarihte ender rastlanan bir olaydır dedim bu. Eminim ki bizi takip edenler de bunu büyük bir sevgiyle gördüler, büyük bir coşkuyla alkışladılar. Dolayısıyla aramızda makam veya rütbe veya şan şöhret peşinde olan arkadaşlarımız yok. Ben de kesinlikle öyle değilim. Biz Fazilet Partisi'nin içerisindeyiz. Biz yeni bir parti kurmuyoruz. Biz partimiz için çok temel prensipler yeni bir kimlik ortaya koyma durumunda da değiliz. Biz Fazilet Partisi'nin gün ışığına Türkiye kitabını hazırlayanlarız. Dolayısıyla Fazilet Partisi'nin bu güzel fikirlerinin, Fazilet Partisi'nin bu yüksek düşüncelerinin değerlerinin bunların çok daha fazla halk kitleleri tarafından benimseneceğine inanıyoruz. O açıdan biz inanılırlığımızı güvenimizi haklı olduğu yerde başımızı dik tutacak ve sonuna kadar da haklılığımızı koruyacak bir üslup bir metot koyacağız. Şüphesiz ki dünya değişmektedir, şüphesiz ki Türkiye değişmektedir, şüphesiz ki realitede bir çok gelişmeler olmaktadır. Bunları en canlı bir şekilde takip edeceğiz ve bunlara göre partimizin içerisinde şüphesiz ki yeni politikalar üreteceğiz. Bunları önümüzdeki günlerde zaten çok tartışacağız ve çok konuşacağız.
Soru - Efendim Türkiye'nin güçlü bir Fazilet Partisi'ne ihtiyacı olduğunu söylediniz. Bu bir anlamda mevcut yönetimin güçsüzlüğünün ifadesi mi ?
Abdullah GÜL - E şimdi tabi son seçimlerden aldığımız oy bizim % 15'tir. Bizim potansiyelimizin çok daha büyük olduğunu herkes bilmektedir. Biz Türkiye'nin en kuvvetli siyasi akımıyız. Biz Türk halkının değerlerini düşüncelerini politikaya yansıtıyoruz. O bakımdan en geniş tabanı olan en geniş kitlesi olan ve en geniş dayanağı olan parti biziz. Ve böyle bir partinin kesinlikle oyunun çok çok daha fazla olması iktidar olması gerekir. Son seçimlerde belediye başkanlığı seçimlerinde %25'e kadar oy aldık aynı sandıklardan aynı müşahitlerin bulunduğu yerden. O açıdan biz inanıyoruz ki potansiyelimiz büyüktür geniştir önümüz açıktır. Bunun için Fazilet Partisi'ni güçlendirmek Fazilet Partisi'ni büyütmek hepimizin görevidir. Bunu el birliği içerisinde yapacağız. Biraz önce değerli arkadaşımın da söylediği gibi bütün milletvekillerimiz bütün il başkanlarımız ilçe başkanlarımız ve bütün üyelerimiz ve bize sempati duyan herkesle birlikte yapacağız.
Soru - Efendim bu cumhurbaşkanlığı yarışı pazarlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Abdullah GÜL - İsterseniz bunu bu bugünün şu anda bizim basın toplantımızın birazcık mevzusu dışında olduğu için bunu başka bir zaman değerlendirmeyi arzu ederim.
Değerli arkadaşlar çok teşekkür ederiz hepinize. Tekrar hayırlı olsun. Sağ olun.
Bülent ARINÇ - Tekrar tebrik ediyoruz Allah hayırlı etsin.
Abdullah GÜL - Sağ olun...
Bülent ARINÇ - Efendim hayırlı günler hepinize, teşekkür ediyorum.
akparti38
|