AK Parti Türkiye'yi muasır medeniyet yapma yolunda dosdoğru ilerliyor, hiçbiryere gittiği yok muhterem.
Bu mesele, suya sabuna dokunmak istemeyenler için hiç gereği olmayan bir kalkışmadır. Ancak AK Parti, Türkiye'yi bu yükten kurtarmak için kararlıdır.
Bülent Arınç'ın açıklamasındaki 'öncekiler yıllar yılı çöpleri halının altına süpürmüşler' sözü Demokratik Açılımı anlamak için yeterlidir. Yine Arınç'ın önceki Başbakanlar için dediği 'hepsi tembel ev kızı gibi' sözü de AK Parti'nin altı çöp dolu halıyı kaldırarak evi temizleyip, ev halkını ferahlatma çabasının ifadesidir. Bu ev ülkemiz ev halkı da milletimizdir.
Geçmişe döndüğümüzde Kürt meselesinin çözümü için en fazla kafa yormuş olan Başbakan'ın, AK Parti felsefesine çok yakın bir siyaset yolu izleyen Turgut Özal olduğunu görüyoruz. Onun dışında samimi bazı Sol partiler de meselenin üzerine gitmek istemişlerse de uygulamaya geçme konusunda yetersiz kalmışlardır. Yine Erbakan Hoca, Kürt meselesini vurgulamak babında söylemlerde bulunmuş olsa da yeterli süre iktidarda kalamadığı için muvaffak olamamıştır.
Genç ve dinamik Muhafazakar, Demokrat Erdemliler Hareketi'nin İktidarıyla birlikte Türkiye statükocu yapısından sıyrılmaya başlamış ülkemizde geniş özgürlük sahaları oluşmuştur. Özellikle de AK Parti'nin medyada çeşitliliği ve hür sesi sağlamasının ardından 2002 yılından beri Hükümet ile Kamuoyu paralel biçimde Kürt Sorununun varlığı yüksek sesle dillendirmiştir. Ve artık, iktidarınının sağlam temellerini oluşturarak güçlü bir altyapıyı inşa eden AK Parti, küresel rüzgarın da lehimize estiğini görerek ülkemizin en büyük meselesinin üzerine cesaretle gidilmesi gerektiği fikrinden hareketle Açılımı ilan etmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'küresel konjonktür de lehimize, şartlar oluştu, tam zamanı' sözleri dikkatlerini celbetmeli düşünebilenlerin.
Bu konu bazı arkadaşlarımızın sandığı gibi birinin öbürünün ya da başka kurumların dayatması veya yönlendirmesi ile değil tamamen AK Parti felsefesinin gereği olarak hayata geçirilmiştir. Gerek forumda gerek dışarıda tanık olduğum konuşmalardan bazı AK Partililerin AK Parti'yi iyi tanıyamadığını anlıyorum. Özellikle de milliyetçi çevrelerden Türkiye'nin partisine dahil olmuş arkadaşlarımız AK Parti ile Türkiye gerçeklerini daha iyi tanıma yolu yerine kendi eski düşünce yapılarıyla Türkiye'yi izlemeye çalışmak yolundadırlar. Bazı arkadaşlarımızın Kürt meselesi konusundaki açılımı kavarayamamış olmaları bundan kaynaklanıyor. Bu zamanla aşılacak ve gelişmeler görüldükçe bu felsefeyi hep beraber daha iyi benimseyeceğiz.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ daha Kara Kuvvetleri Komutanı iken Kürt meselesi konusunda devlet olarak hata yapıldığını itiraf etmişti, şimdi siyasete müdahele belgeleri çıkıyor evet ama bu TSK'nın kronik sorunu yani her zaman olan belgeler şimdi çıkıyor ve öyle düşünüyorum ki hükümet sırf Genelkurmay açılımı desteklediği için bu belge konusunda İlker Başbuğ'un üzerine o kadar gitmiyor. Demek istediğim şu ki; asker bile açılıma destek veriyorsa varın gerisini siz anlayın.
Başbakan'ın daha birkaç gün önce Ulusal Sesleniş konuşmasında söylediği gibi "Türkiye bu kan kaybıyla geleceğe yürüyemez" akadaşlar. Türkiye 25 yıldır bölünüyordu bugün Milli Beraberik sağlanmaya çalışılıyor. Her vatan evladı Milli Birlik projesini mutlaka desteklemelidir.
|