Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-09-2009, 22:39   #4
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
Yorumlarınız için teşekkür ederim..

Kültürün taşıyıcısı ve şahitleri kitaplar..
Bir çiçek gibi özünde zamanının polenlerini taşıyor ve elden ele dolaşarak şifasını aktarıyor yapraklarına dokunanlara..

Her okuyanının düşüncesinde daha da zenginleşiyor kelimeler.. Ve zamandan zamana geçişte tuğlalar üstüste binerek kültür binası oluşuyor bu kitaplar ile..

Geleneğimizde kitaplara şerhlerin yazılması da bir önceki dönemin güzelliklerinden istifadeyle bugüne dair söz söylemek için büyük ehemmiyet arzediyordu. bu yüzden.

Yazarımız çok güzel anlatmış:


"Kitaplar, yorumlana yorumlana zenginleşir ve yeni boyutlar kazanırlar. Sürekli yorumlanan kitaplar kalıcı olurlar. Zamanla geçerliliğini yitirmeyen kitaplar, sınırları olmayan bir denize benzerler. Güçlü kültürler, kalıcı kitaplardan beslenen kültürlerdir. Toplumları, üzerindeki yaşadıkları topraklardan önce, kültürlerinin beslendiği kitaplar ayakta tutarlar.

Düşünceyi şiire, şiiri düşünceye dönüştüren, bilge düşünür ve şair Sezai Karakoç'un “Sütunun Sıla”sı başlıklı yazısında vurguladığı gibi: “Yansın söz, sussun kalem! Biz söyleneni ve yazılanı yaşamalıyız. Yazılanlar ve söylenenler, düşünceden eyleme, eylemden düşünceye dönüşmüyorsa, yazma ve okuma gücünü ve anlamını yitirir.
Yazma okumanın, okuma da yazmanın yolunu açmalıdır. Yazma düşünceyse, okuma da eylemdir. Düşüncesiz eylem, eylemsiz de düşünce olmaz. Düşünce eyleme, eylem de düşünceye dönüşmelidir. Yazılan okunmalı, okunan yazılmalıdır."
Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla