Gururlu ve Kibirlidir
Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde büyüklük gururu onu günaha sürükler kuşatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o. (Bakara Suresi 206)
Allah korkusu olmayan insanların en belirgin özellikleri boş bir kibir ve gurur içinde olmalarıdır. Bunun temelinde kişinin kendisini Allah'tan bağımsız bir varlık olarak görüp sahip olduğu bazı özelliklerin kendinden kaynaklandığını zannetmesi yatar. Oysa bu son derece anlamsız bir düşüncedir. Çünkü insan son derece aciz ve pek çok eksikliği olan bir varlıktır. İstediği kadar kendini üstün ve kusursuz zannetsin mutlaka yorulur acıkır susar başı ağrır uyumadan yapamaz hasta olur yaşlanır ve eninde sonunda ölür bedeni çürüyüp parçalanır.
Allah'ın büyüklüğünü herşeyi yoktan var ettiğini insanlara sahip oldukları bütün imkan ve özellikleri verenin O olduğunu dilediği anda hepsini geri alabileceğini tüm canlıların ölümlü olduğunu yalnızca Allah'ın varlığının baki olduğunu bilen ve sürekli bunun bilincinde olan bir insanın kibirli ve azgın bir tavır içinde olması mümkün değildir. Ancak bunları kavrayamayan eksikliklerini acizliklerini ve ölümlü olduğunu unutan şuuru bulanık bir insan böyle bir şeye cüret edebilir.
Tıpkı Allah'ın Kuran'da insanlara bu konuda ibret olarak aktardığı Karun gibi...
Karun'un Allah'tan korkmadan azmasına ve kibirlenmesine sebep olan şey zenginliğidir. Mülkün tamamının Allah'ın olduğunu ve dilerse hepsini geri alabileceğini unutmuş bu hazineleri kendisinin sahip olduğu bazı özelliklerinden dolayı hak ettiğini düşünmüştü:
Gerçek şu ki Karun Musa'nın kavmindendi ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki anahtarları birlikte (taşımaya) davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki: "Şımararak sevinme çünkü Allah şımararak sevince kapılanları sevmez."
"Allah'ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara dünyadan da kendi payını (nasibini) unutma. Allah'ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama. Çünkü Allah bozgunculuk yapanları sevmez."
Dedi ki: "Bu bende olan bir bilgi dolayısıyla bana verilmiştir." Bilmez mi ki gerçekten Allah kendisinden önceki nesillerden kuvvet bakımından kendisinden daha güçlü ve insan-sayısı bakımından daha çok olan kimseleri yıkıma uğratmıştır. Suçlu-günahkarlardan kendi günahları sorulmaz. (Kasas Suresi 76-78)
Ayetlerde görüldüğü gibi Karun aynı ahlaktaki tüm insanlara ibret olarak daha dünyadayken azaplandırılmıştır. Eğer iddia ettiği gibi bir güç sahibi olsaydı kuşkusuz önce kendini bu azaptan kurtarırdı. Ancak ne bilgisi ne hazineleri ne de topluluğu ve itibarı onu Allah'ın gazabından koruyamamıştır:
Sonunda onu da konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi. Dün onun yerinde olmayı dileyenler sabahladıklarında: "Vay demek ki Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı bizi de şüphesiz batırırdı. Vay demek gerçekten inkar edenler felah bulamaz" demeye başladılar. (Kasas Suresi 81-82)
Karun'un durumu Allah korkusu taşımadıkları için büyüklenme tutkusuna kapılan ve kendilerini acıklı bir sona sürükleyenlere apaçık bir örnek teşkil etmektedir. Ahiretteki güzel sonucun ise ancak büyüklenmeyen takva sahiplerine ait olduğu bir ayette şöyle bildirilmektedir:
İşte ahiret yurdu; Biz onu yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir. (Kasas Suresi 83)
Kıskanç ve Saldırgandır

Konu Duygu'Seli~ tarafından (11-14-2009 Saat 20:54 ) değiştirilmiştir..
|