Adına ''taraf'' denilen gazetecilikten yoksun, yanlızca karalama ve çamur atma manzumeleri ile döşeli kağıt ziyanlığından yine bu ülkenin ordusuna saldırı. Bu gazete (!) bunu devamlı yapmakta, Türk Silahlı Kuvvetlerine her daim saldırmayı kendisine misyon edinmiştir. Hiçbir berlge ve kaynağa dayandırılmadan, ortaya çıkarttığı belgelerinde tıpkı diğer gerici (vakit, zaman, yeni şafak v.s.) basın ile aynı paralellikte yazılar yazmakta ve iktidarı tüm bu olanlara rağmen halen daha savunmaktadır. Yalçın Karaca da kendi aklınca yorum yapmış, Türkiye Cumhuriyeti bile diyemeyip TC diyen birinin yorumuda ne kadar ilgiye mashar olur tartışılır. Yalçın'ın demokrasi dediği şey Başbakan'ın ve onun çevresinin anladığı demokrasi PKK'lıların gövde gösterisi olmuş, PKK denilen kanlı örgütün bez parçaları sallanır olmuş ve bunun adı demokratik(!) açılım olmuş. Ey Yalçın, hala daha ne demokrasisinden bahsediyorsunuz!? Ülke de devlet kurumu devlet kurumunu dinliyor, bu ülkenin en temel hakkı olan iletişim özgürlüğü kişilerin ellerinden alınıyor, PKK'lılar serbest bırakılıyor ve seyyar mahkemeler kuruluyoır, yargı erkleri dinleniyor, bir albay bir kağıt parçası yüzünden tutuklanıp serbest bırakılıyor, Ergenekon Tertibi, mahkemece ''terör örgütü'' denilmesi yasak olmasına rağmen, yasadışı dinlemelerde tutulan kayıtlarda ''Ergenekon Terör Örgütü'' diye geçiyor iken Yalçın KARA hala daha sen sağlam duruştan söz ediyorsun. Bir ÜLKENİN YARGI ERKİ SAVUNMAYA GEÇER İSE O ÜLKENİN HALİ İÇLER ACISIDIR DEMEKTİR. Büyük Önder'in ölüm yıldönümünde sanki günler çuvala girmiş gibi, açılımı (!) meclise taşıyan hükümetin mecliste açılan pamkartlardan neden rahatsız olduğu son derece düşündürücüdür.
|