Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-05-2009, 16:37   #2
Kullanıcı Adı
LeyaL
Standart Mahmud Efendi Sohbet-Kadınlar Tesettüre Dikkat
Bir tarihte kadınlar benim yanıma geldiler. İçlerinden biri dedi ki:

"Hoca Efendi burada bîr kadın var, kocası onu hiç kimseden gizlemiyor "

dedim kî:

"Allah bu kadının kocasına horoz kadar kıskançlık versin!"

Horoz kendi arkadaşı olan tavuğun yanına başka horozları yaklaştırmaz,
bunun horoz kadar aklı yok yahu! Ailen gizlensin ne istiyorsun,
millet onu görürse sana ne fayda var? Sen bir erkek olarak onu gizlemekle memursun.
Kimseye göstermemekle memursun sen. Haberin var mı bu işten?
Bunlar sadece evlenmeyi bilir; evlenmeyi kedi de biliyor.
Kediler gece gündüz birbirlerinin peşine gider. Onlar kedi, siz kedi olmayın.

Peki, biz kedi miyiz arkadaşlar? Biz kedi değiliz, biz İnsanız!
İnsan, eşref–i mahlûktur, ahsen–i mahlûktur; en güzel mahlûktur,
en güzel biçimde yaratılmıştır. Sen aileni nasıl açarsın, ailenden çarşafı nasıl çıkarttırırsın?
Bu ne büyük zulümdür arkadaşlar! Böyle kocayla yaşamanın
Cehennemde yaşamaktan pek bir farkı yoktur. Çünkü bu adam kendisi ile birlikte ailesini de cehenneme doğru sürüklüyor.
Horoz kadar kıskançlığı yok, aklı da yok. Allah ona akıl verdi amma aklını çürüttü, dünya sevgisi onun aklını şaşırttı.
Dünyayı sevmek insanı sarhoş eder.
Sarhoş akılsız demektir. Ne ayet anlar, ne hadis anlar, ne dosdoğru yol anlar, hiç bir şey anlamaz.
Bu şikâyetler geliyor bana. Bazı hanımlardan da şikâyet geliyor kocalarına yaramazlık ediyorlar.
Evvelce bir umre ziyaretinde Hatice Validemizi Mekke– i Mükerreme'de ziyaret ettik.

"Bazı hanımlar kocalarına itaat etmiyorlar, az itaat ediyorlar" buyurdu. Daha sonraki bir ziyaretimizde de; buyurdu ki:

"Çarşafı belinden kesenlerle harp edin."
Yani onlarla mücadele edin, onları yola alın demek istedi.
Her ziyaretimizde bir şeyler buyuruyor. Aman dikkat edelim arkadaşlar o büyükler bizi bekliyor. Onlar bizim anamızdır.
* * *
Çok acayip bir zamanda yaşıyoruz. Tabiri caizse sapla samanın birbirine karıştığı bir zamandayız.
Nice insanları görüyoruz, duyuyoruz Kur'ân'a yaklaşmıyor, Kur'ân'dan çok uzak duruyorlar.
Bu ne akıldır? Bir insanın evinin içinde hazine olsa ve bu hazineye kayıtsız kalsa ne olur?
O insan hazineyi dışarıda arasa onun durumu neyse, Kur'an'dan uzak duranında durumu odur.
Ya Rabbi! Bizi Kur'ân'ı sevenlerden, ona tazim edenlerden eyle!
Bizi dünyada ve ahirette ondan ayırma! Onun hürmetine güneş doğuyor,
yağmurlar yağıyor. Mevlâ bu kadar nimeti yaratıyor. Kendisi için değil, kimin için, kulları için…
Arazî, toprak, dağ taş yaratıyor. Kimin için bizim için… Ne kadar büyük Allah!
* * *
Birileri, bunlar hocalar olabilir, akıl sahibi müminler olabilir,
bunlar tecrübe sahibi büyüklerimiz olabilir, bize hakkı söyledikleri vakitte ondan
dolayı kızmayalım, bilâkis teşekkür edelim. İyi ya, o suçtan kurtardı seni, şöyle düşünün o
zatın ikaz ve uyarısı olmasaydı suça devam edecektin.
İllâ emr–i bi'l–ma'rûf, nehy–i ani'l–münker yapalım. Dikkat edelim, unutmayalım.
Bir daha bugünü bulamayabiliriz. Nefis der ki, bu soğuk havada,
karlı havada camiye nasıl gideceksin? Hatm–i Hâce'ye nasıl gideceksin?
Her türlü vesveseyi verir. Hiç, utanmak bilmez. Kalın kafalının birisidir.
Efendi babam kuddise sirruhû onun için "yeryüzündekilerin en cahili" derdi.
Sen onu dinlemedin camiye geldin. Elhamdülillâh, bunları Mevlâ görüyor.
Dünyada, âhirette bizi bu yoldan ayırma, bizi dostlarından ayırma. Unutmayın ölmekle beraber
hısımlık, akrabalık bitmiş oluyor. Ondan sonra hısımlık, akrabalık, tarikat, şeriat, hakikâtle oluyor.
LeyaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla