Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-18-2009, 12:05   #2
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Şeyhin biri müridiyle giderken bir köyün yanından geçmişler. Şeyh demiş ki: Evladım. Ben şu incir ağacının altında biraz nefesleneyim, sen de al şu testiyi, git köyün çeşmesinden dolduruver bir zahmet. Mürid gitmiş çeşmeye. Bir de ne görsün çeşmenin yanında dünya güzeli bir kız testisini dolduruyor. Takılmış peşine.. Yolda aşkını ilan edivermiş. Kız da ondan hoşlanmış ve babamdan iste beni demiş. Delikanlıda gidip babasından ALLAH'ın emriyle, peygamber'in kavliyle kızı istemiş. Adamın gözü delikanlıyı tutmuş, verdim gitti demiş. Derken çocukları olmuş, aradan yıllar geçmiş, çocuklar büyümüş, hatta en son gelip babalarına demişler ki: baba bize destur ver de rızkımızı arayalım. Çocuklar gitmişler, derken bizim ki iyice yaşlanmış. Bu sırada kayınpederi vefat etmiş, çok geçmeden hanımını da kaybetmiş ve öylece yalnız, tek başına kalmış. Birdenbire incir ağacının altında unuttuğu şeyhini hatırlayıp Eyvah! demiş, Ben ne yaptım?. Hemen koşup bir testi almış ve çeşmeye gidip testiyi doldurduktan sonra koşa koşa incir ağacının yanına gitmiş. Bir bakmış şeyh hala ağacın altında ayaklarını uzatmış oturmakta.
Şeyh tebessüm ederek şöyle demiş bizim delikanlıya; Evladım nerede kaldın? Az kalsın ben de gidecektim!

Çeşmenin başındaki dünya güzeli kızlara karşı teyakkuzda olmak gerek , hayatınızı yer unutturu verir şeyhinizi
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla