Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-19-2009, 16:31   #6
Kullanıcı Adı
Dark Warrior
Standart
Beşiktaş, Diyarbakırspor ve Manisaspor beraberliklerindeki 4 puanlık zararı kapatmak için zirvede aynı hedefe koşan rakibi Bursaspor’a karşı maçı kazanmalıydı. Bunun tek yolu Bursaspor’u 3-0 yenen Kayseri gibi futbolu çok tempolu oynamaktı.
Bursaspor da kazanmanın özgüvenini ve gerekli donanımını taşıyordu. Her maça asılabiliyordu.

İkisi de kızışmıştı ya, gök de delinmiş yangın söndürürcesine yağıyordu. Zemin doymuş, sürekli yağışla biriken su futbola çelme takmaya soyunmuştu.

Zeminin daha çok etkilediği takım Beşiktaş oldu. Bursaspor kadar pas becerisi gösteremediler, çünkü topu çabuk kullanma alışkanlıkları yoktu. Top taşırken suya ya da su ile birlikte rakiplerine takıldılar. Bunlara bir de diş hekimi hakemin dengesiz faul kararları eklendi. Dişçi, 16.dakikada kartlık faul yapan sarı kartlı Ozan’a nasihat etmekle yetindi, az sonra Ozan golü atan adam oldu. Hüseyin’e ve (ikinci) ceza alanında aldatma atlayışı yapan Sercan’a da sarı kartları göstermedi.

Beşiktaş’ın oyuncu yapısı bu sahada oynamaya uygun değildi. Yetmiyor gibi ilk devre sonuna doğru Rüştü de sakatlandı ve kale hiç maç oynatılmamış genç Korcan’a kaldı!

İkinci yarıda Nihat’ın yerine Nobre’nin başlaması ve sahanın suyunun biraz çekilmesi Beşiktaş’ı hücumda başarılı olmaya itti. İlk yarıda sert faulleri görmeyen hakem Tolga Özkalfa’nın, Zapo’nun Toraman’ı düşürmesindeki inceliği yakalaması ilginçti!

Beşiktaş 2-1 öne geçtikten sonra rakibinin şoka girdiği sırada yakaladığı iki fırsatı değerlendirmeliydi. Bir takımın ve futbolcunun böyle zamanlarda nasıl oynayacağını ne denli titiz olması gerektiğini bilmesi gerekiyor.

Bilmezseniz, böyle rakibi ayağa kaldırıp, yeniliyorsunuz. Yitirilen bu üç puan Beşiktaş’ın canını çok yakacak.


Güven Taner
Dark Warrior isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla