Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-19-2009, 16:45   #28
Kullanıcı Adı
Dark Warrior
Standart
Maça geçmeden, öncesini anlatmak istiyorum...
İstanbul’a yağan sağanak yağmur, maçı izlemeye gelen binlerce taraftarı iliğine kadar ıslattı...
Ben de nasibimi aldım. Sahada mücadele eden futbolcular gibi her taraftar o psikoloji ile karşılaşmayı takip etti...
Kapıda yapılan güvenlik önlemi ise tam bir fiyasko, yağmur bardaktan boşanırcasına yağarken, sevgili emniyet mensupları tek tek içeri aldıkları taraftarı, ufak bir derenin ortasında beklemek zorunda bıraktılar...
Anlam veremiyorum. Açıkcası taraftarın maça takımını izlemek için geldiğinin artık farkına varmak lazım, her suçu taraftara atıp dışarı da işkenceye maruz bırakmak ne hakka uyar ne de hukuka, bilmem anlatabildim mi?!

**

Karşılaşmanın ilk dakikası geride kaldığında zeminin hangi bölgelerinin top kullanmaya elverişli olduğunu anlayabildik...
Özellikle orta alanın sağ ve sol kesiminde su birikintisi, topla oynamak isteyen futbolculara engel oldu...
Bu nokta da ufak bir dip not açıp İnönü Stadyumu yetkililerini tebrik etmek istiyorum. İstanbul’a düşen olağanüstü yağmura rağmen zemin de en ufak bir kalkma olmadı...
Gerçekten bravo!
Maça dönersek...
Bursaspor özellikle, İbrahim Üzülmez’in koruduğu kanattan çok etkili geldi...
Nitekim Deli İbo’nun yaptığı hata, kademesin de Ekrem’in hovardalığı, Volkan Şen’e hayatının en rahat ortasını açma fırsatı verdi...
Ozan’ın attığı gol ile takım biraz sirkelenip kendine geldi aslında...
Kazanmak için birşeyler yapmaya çalışsa da, ilk yarı futbol oynamaya elverişli olmayan zemin, buna engel oldu...
İlk yarı dikkatimi çeken bir diğer husus ise İbrahim Toraman, Ernst ve Fink dışında geri kalan tüm oyuncularımız birer gönüllü asker gibiydi, yalnızca izledi...
Devre arası taraftar maçın dönmesi konusunda umutsuzdu...
Yağmur ve soğuk hava bahane olarak gösterilse de, futbolcuların üzerinde ki isteksizlik taraftarında ruh haline işlemişti...
İkinci yarı herkesi yanıltan Nobre değişikliği açıkcası takımı ateşledi...
İbrahim Üzülmez’in, devre arası yediği fırça ile kendine gelmesi(!) takıma pozitif olarak etki etti...
Zira İbrahim’in taşıdığı toplar golün sinyalini veriyordu ki, sol kanattan kazanılan faul de, Tello, Ekrem ikilisi golü getirdi...
Nobre’nin altın dokunuşunu da unutmamak gerekiyor...
Erman Toroğlu’nu diyenler için bu konuya bir açıklık getiriyorum...
İşkembeden, oynat, dur, geri sar yöntemleriyle pozisyon analiz edilmez...
Olay tam önümde oldu...
Tolga Özkalfa, elini düdüğüne götürdü ve Tello, Ekrem’e pasını attı...
Pozisyon öncesi hatta çabuk başlamak için Tello, hakemi eliyle öne itti...
Erman Toroğlu, futbol oynamış bir hakem, demek oluyor ki oynamasına rağmen futbolu pek bilmiyor...
Anderalin seviyesi yükselen futbolcu, büyük oranda hakemi istemeden es geçebilir...
Üstelik pozisyonun da futbol oynamak, oyunu güzelleştirmek isteyen Tello’dur!
Anlıyor musun Erman Hoca?

**

Son olarak gelelim maçın nasıl kaybedildiğine...
Karşılaşma üstünlüğümüz ile devam ederken, “üçüncüyü bulmazsak maç gider!” ...
Aşağı yukarı, tüm taraftarın kafasında aynı düşünce vardı...
Korkulan oldu ve üçüncü gol gelmeyince, Bursa daha dirençli saldırdı ve beraberlik golünü attı...
Şunu unutmamak lazım, sonuç berabere devam ederken ve hava koşulları futbol oynamaya elverişli değilse, önemli etken mücadeledir!
Beşiktaş ve Bursaspor, beraberlik anından itibaren denk takımlar halindeydi...
Fırsatı iyi değerlendiren Zapo ile Bursaspor olunca kaybettik...

**

Futbol adına maçın iki adet kırılma noktası vardı...
Birincisi karşılaşma 1-0 devam ederken, Sercan’ın Korcan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda dışarı attığı top...
İkincisi ise karşılaşma 2-1’e döndüğünde Bobo’nun, İbrahim’in açtığı mükemmel ortaya vurduğu dengesiz vuruş... Dengesiz vuruştan kastım, kararsız kaldı kafa mı, ayak mı? Derken, ortaya karışık bir vuruş çıktı...

**

Umut elçisi olmak her zaman hoşuma gitmiştir...
Geri de bıraktığımız yarım sezonu iyi değerlendirmek gerekiyor...
Beşiktaş nereden nereye geldi...
17. hafta maçları sona erdiğinde oluşabilecek maksimum puan farkı beş...
Beş puan kesinlikle kapatılamayacak bir fark değil...
Bizim takımımız bunu başarabilecek güçte...
Geçen sezon bir Ankaraspor karşılaşması vardı, herkes hatırlar...
3-1 kaybedilen...
Bursaspor maçını da, Ankaraspor karşılaşmasına benzetiyorum...
Hakem son düdüğü çaldığında biz aslında Bursaspor’a kaybetmedik...
Şampiyon olduk...
Dark Warrior isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla