Bu ülkede daha yakın zamanlara kadar "memleket yönetimi" yüksek siyasetin işi olarak görülür, halka da takdir edildiği ölçüde bilgi verilirdi. Hatta demokrasimiz bile bir tür yüksek siyaset demokrasisiydi. Güncel tartışmaların diliyle söyleyecek olursak geçmişte bütünüyle siyaset kozmik bir alandı, devlet demek her aşamada gizlilik demekti, şimdi kozmik alan anladığımız kadarıyla bir odaya kadar inmiş, oraya da hukuk girmiş durumda. Devletin sırları olmaz denilmiyor, elbette olur. Ama bu sırrın, içerdiği amaca matuf olup olmamasını nasıl denetleyeceksin? Yoksa üstü örtülü her alanda potansiyel olarak farklı işler yapmak mümkün. Denetimi ancak "başka bir akıl" marifetiyle yaparsın. Denetimsiz güç olmaz. Cumhurbaşkanının bile denetimden muaf olmadığı bir devlet düzeninde özerk, hesap vermesi düşünülemeyecek iktidar alanları olamaz. Bir ülkede hem insanlar tarihi, toplumsal, siyasi gelişmelerle reşit bireyler olacaklar, böylelikle kendi hayatlarının ve geleceklerinin faili haline gelecekler, hem de iktidar ilişkileri gizli kapaklı sürecek. Bu mümkün değil. Haberlerdeki "kozmik oda"ya giren, hukukla birlikte Türkiye'nin değişen sosyal ve siyasi yapısıdır.
|