İsyanın en ciddi gerekçelerinden birisini, 1924 Mart'ında mahkemelerde yalnızca Türkçenin kullanılması ve Kürtçenin okullarda yasaklanması oluşturmaktadır. Böylece zaten ancak 215 adet okulu ve 8.400 öğrencisi bulunan Kürtlerin yaşadığı bölge (o sırada Türkiye'deki toplam okul sayısı 4.875, öğrenci sayısı ise 382 bindi), eğitim sisteminden tamamen dışlandı, üstüne üstlük okullar kapatılırken bir de "eğitim vergisi" çıkarıldı.
Durum gerçekten tuhaftı. Eğitim hayatı bir kararla bitirilen bir bölgeden eğitim vergisi alınması tepkilere yol açmakta gecikmedi. Bir adım daha atılarak medreseler de kapatıldı ve nihayet Türk-Kürt birlikteliğinin son simgesi olan Halifelik de kaldırıldı.
İsyan başladı. Lice ve Hani bir hafta içinde düştü, Çapakçur da ertesi hafta düşecekti. İşte tam bu sırada Şeyh Said bir manifesto yayınladı. Bölgede bir Kürt yönetimi kurmaktan ve Hilafeti geri getireceğinden söz ediyordu.
Hafsalam almıyor yakın tarih olmasına rağmen aklımın almadığı çok şeyler var. Yukarıdaki bir kısım dayatmalar ayaklanmalardan öncemi olmuş sonramı , peki neden bize tarih kitaplarında şeyh sait ayaklanmasını sadece ingilizlerin kışkırtması diyerek yanıltıyorlar . Eğer böyle ise hakikaten kürt olanların neden halife olarak Türkü secme ihtiyacı hissediyorlar , gerçek de böyle bir durum varsa hakikaten şeyh sait nedir necidir.
|