Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-26-2010, 00:00   #36
Kullanıcı Adı
fatih güneş
Standart
4-Asrımız alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. İsa (a.s) ile ilgili getirdiği delil ve yorumları: Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya tekrar teşrifleri, nasıl geleceği ve yapacağı faaliyetlerle ile ilgili çok çarpıcı ve net ifadeleri mevcuttur. Bediüzzaman hazretlerine göre:
•Hz. İsa (a.s) kesinlikle dünyaya teşrif edecektir. Fakat Hz. İsa (a.s)’ın semavattan gelişi iki aşamada olacağını; bunlardan birisinin manevi olarak gerçekleşeceği ve Hıristiyanlığın yanlış fikirlerden arınması ve manen İslamiyet’e inkılap etmesi şeklinde olacaktır. “İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlahiyenin semasından nüzul edecek; hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılab edecektir. Ve Kur'ana iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı manevîsi tâbi' ve İslâmiyet metbu' makamında kalacak; din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır.” İkinci inişinin ise maddi ve cesedi bir iniş olacağını haber veriyor: “Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken; âlem-i semavatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey' va'detmiş, elbette yapacaktır.” ( Mektubat, 57 )


•Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya gelişinin İlahi kudret açısından bir zorluk teşkil etmeyeceği, aksine Allah’ın (c.c)her zaman uyguladığı bir kanun olduğunu şu ifadelerle ortaya koymaktadır: Evet her vakit semavattan melaikeleri yere gönderen ve bazı vakitte insan suretine vaz'eden (Hazret-i Cibril'in "Dıhye" suretine girmesi gibi) ve ruhanîleri âlem-i ervahtan gönderip beşer suretine temessül ettiren, hattâ ölmüş evliyaların çoklarının ervahlarını cesed-i misaliyle dünyaya gönderen bir Hakîm-i Zülcelal, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ı, İsa dinine ait en mühim bir hüsn-ü hâtimesi için, değil sema-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i İsa, belki âlem-i âhiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azîme için ona yeniden cesed giydirip dünyaya göndermek, o Hakîm'in hikmetinden uzak değil.. belki onun hikmeti öyle iktiza ettiği için va'detmiş ve va'dettiği için elbette gönderecek. ( Mektubat, 57 )

•Hz. İsa (a.s) Müslümanların emiri olan Hz. Mehdi’ye tabi olacaktır. Bu tabi olmanın neticesinde İslami kaide ve ahlakın tüm dünyaya yayılışı gerçekleşmiş olacaktır. "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir, Hz. Mehdi’ye namazda iktida eder, tabi olur." diye rivayeti bu ittifaka ve Hakikat-i Kur’aniye’nin metbuiyetine ve hakimiyetine işaret eder. (şualar 587)

•Hz. İsa (a.s)’ın en büyük işlerinden birisi de, Deccali öldürmektir: Bediüzzaman; "İsa Aleyhisselâm büyük Deccal'ı öldürür." (Tirmizi, Fiten: 62) hadis-i şerifine şöyle bir yorum getirir. “Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî hârikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o dehşetli Deccal'ı öldürebilecek, mesleğini değiştirecek; ancak hârika ve mu'cizatlı ve umumun makbulü bir zât olabilir ki: O zât, en ziyade alâkadar ve ekser insanların peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâm'dır. (Şualar; 588)

•Hz. İsa (a.s), herkes tarafından tanınmayacaktır. “Hazret-i İsa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. Onun mukarreb ve havassı, nur-u iman ile onu tanır. Yoksa bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.” ( Mektubat, 57 )

Cenab-ı Hak (c.c) bizi O kutlu zata (a.s) hakiki dost ve yolunu gözleyip davasında çalışan, O’nu sevip arzulayan insanlardan eylesin. Amin
fatih güneş isimli Üye şimdilik offline konumundadır