Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-03-2010, 20:23   #25
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Yeter ki kanıt iste sen biz arkamız da belge olmadan konuşmayız camiler hangi dönem satılmış bak bakalım belki yüzsüzlük yapıp bir daha üye olursan okursun artık (:


9 ikinciteşrin 937 (1937) tarihli Çankırı gazetesinin 4. sayfasına bakdığımızda bu konuyla ilgili olarak ilginç bilgilere rastlamak mümkündür. Belirtilen gazetede Çankırı Vakıflar Memurluğunun 11.11.937 Perşembe günü saat 13:00 da yapılacak olan bir satış ihale ilanı vardır. Bu satış ilanları içerinde bazı Cami ve mescitlerin bulunmasıda dikkat çekicidir.

Satılan Cami ve Mescitler:

İmaret Mahallesinde bulunan Kirmanoğlu Camisi
Yoğurtçu Mahallesinde Hoca Musa Cami arsası
Tabakhane Mahhallesinde Tabakhane Mescidi
Alibey Mahallesinde Hacışeyhoğlu Camisi
Tevfikiye Mahallesinde Kuşhane Mescidi arsası
Taşmescid Mahallesinde Alişeyh Camisi
Çetince Mahallesinde Çetince Mescidi
Yapar Mahallesinde Yapar Mescidi
Buğday Pazarı Mahallesinde İplik Pazarı Mescidi arsası ve Hoca Bahşayış Mescidi arsası
Taşmescid Mahallesinde Şeyh Kasım Cami arsası.




Bir devrin çıkmazı Edirne'de Satılan Camiler


Adurrahman Camii
Abdurraman mahallesinde, Abdurraman Cami sokağında, ahşap çatılı ve tek minareli olarak, Edirne Kadılarından Amasyalı Mevlana Abdurrahman bin Ali tarafından 1550 yılında yaptırılmıştır. Abdurrahman Camii (Mescidi)1752 depreminden etkilenerek harab olduğu ve bir sene sonra tamirinin yapıldığı, kapı üzerindeki tarih kitabesinden anlaşılmaktadır:
Sadr-ı Rum merhum-ı Fadıl (Fazıl) Abdurrahman benim
Kılmış idi bu mübarek mescidi muhkem bina
Zelzele müştedd olunca bu ibadetgah dahi
Ser-be~hak secde olup hef'ini etdi rica
Nazır-ı vakf-ı Şerif Şeyhü'l-İslam-ı enam
Nazhar-i tevfık-i Hakk ya'ni ki Seyyid Murtaza
Emri ile bir sadakat-karı mal-ı vakf ile
Bir bina yaptı ki, hakka-etti tahsil-i rıza
Şeş-cihatı hab olup tarihe imdad eyledi.
Oldu ta'mir ile nev bu mescid ahsen'i bina
(1753)


Bu caminin temlik tarikiyle satılması hakkında karar şudur:

Karar numarası: 5

Turgut Bezirgan, Rakkas Ali Bey, Sinan Bey, Hafız Ahmed, Veled-i Veliyyüddin, Zen-i İbrahim Paşa camilerinin arsaları ile Sıkça Murad, Hastahane caddesinde Tijtin Ağa, Soğuk çeşme caddesinde Soruca Paşa, Vize Çelebi, İbrahim Paşa, Nişancı Paşa, Emir Mescidi, Kösec Balaban, Haceği, Abdurrahman, Çokalca,Yaya Demirtaş camilerinin temliken satılmaları......

27 Mart 1939
Üye: Belediyeden Matbaacı Mustafa Çetinkol
Üye: Emlaki Mil. Md. Şükrü
Evkaf Müdürü İbrahim Kaya alp
Bu cami, 29 numaralı kararla 2759 liraya satılmıştır.

Alemdar Camii
Alemdar Hasan Baba tarafından Alemdar Mahallesinde mescit olarak yaptırılmıştır. Mustafa Efendi tarafından minber konularak Camiye çevrilmiştir. Yapıldığı zaman çatısının ahşap ve tek minaresi olduğunu Ahmet Badi Efendi aktarmaktadır. Günümüzde Cami arsasında temellerinin izi bile kalmamıştır.
Bu Cami ve arsası,
17 numaralı ve 8 Eylül 1940 tarihli karar ile kerestecilerde köprübaşındaki Alemdar Camii minaresinin taşları satılığa çıkarılmıştır.
28 Eylül 1940 tarihinde de cami arsası mülkiyetinin satılmasına karar verilmiştir.
Karar numarası:78
Nihayet 84 numaralı kararla 1940 yılında satılmıştır.

Ali Efendi Camii(Papasoğlu Mescidi)

Ali Efendi Camii Hakkında Badi Efendi'de, Papasoğlu Ali Efendi adıyla ve bir mescit olarak verilen bu yapının; Turgut Bezirgân Mahallesi’nde İstanbul yolunda Tekkanat Köprüsü denilen mevkide son bulan sokağın sonunda büyük ağacın yanında yapıldığı ve küçük, çatısı ahşap, kiremit döşeli, minaresiz bir mescit olduğundan bahsetmektedir.
Nakliye Taburu Binbaşısı Reşit Bey tarafından 1891 tarihinde tamir ettirilmiş ve haziresine de kahvehane inşasıyla mescide vakfetmiştir"
Badi Efendi burasının aslında bir zaviye olarak yapıldığını ve bu yapıyı "çatısı yıkıldıktan sonra dört duvar olarak" gördüğünü yazmaktadır. Badi Efendi şunu da ekler: " Sonradan onlar da yıkılıp arsa kalmıştı."
31 Mart 1932 ve 25 Nisan 1932 tarihli, 302 ve 309 numaralı kararlarla müzayedeye çıkarılmış; muhammen bedelinde otuz bir lira fazlasıyla 151 liraya 4 Mayıs 1932 de 313 numaralı kararla satılmıştır.

Balaban Paşa Camii
Cami ahşap çatılı ve tek minareli olarak Balaban Paşa mahallesinde, mahallenin de kurucusu Balaban Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mezarı da bu cami içindedir.
Balaban Faşa Enderun-ı Hümayun'dan yetişip Menteşe ve Tokat Beylerbeyliği yapmış değerli bir ve güçlü bir şahsiyettir. Ahmet Badi Efendiye göre 1452 tarihinde vefat etmiştir.
Bugün Camii'nin temellerinden de iz kalmamıştır. Haziresindeki taşlar kaldırım inşasında kullanılmıştır.
1 ve 21 Ağustos 1926 tarihinde cami enkazı diye satılmasına karar verilmiştir.
31 Ağustos 1926 da ve 246 numaralı kararla 30 lira bedelle satılmıştır. Arsası, 78 numaralı kararla 28 Eylül 1940 tarihinde satışa çıkarılmış; 88 numaralı kararla, 16 Kanunu evvel 1940 da, metre karesi 23 kuruştan Edirne Belediyesi ambar memuru ve merkez tahsildarına satılmıştır.
Mülkiyetleri satılmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 25 Eylül 1940 tarih ve 84814/215 sayılı emirleri ile satış mezuniyetleri verilip evvelce açık arttırmaya çıkarıldığı halde alıcı çıkmaması yüzünden satılamayarak kalmış olan yukarıda yazılı on dört parça cami arsası üzerinde yapılan inceleme neticesinde konulan kıymetleri hal-i hazır ve alım satım vaziyetine göre düşük görüldüğünden kezalik Genel Müdürlüğün 12.3.1942 sayılı genel yazıları uyarınca her birerlerinin hizalarında gösterilen kıymetler yeniden takdir ve tahmin kılınmış olduğundan bu bedellerle satışa çıkarılarak ihalesi 23.2.1948 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 14'te yapılmak üzere bir ay müddetle açık arttırmaya çıkarılmasına ve o suretle keyfiyetin ilanına oy birliği ile karar verildi. 22-1-1948.

Cedid Kasım Paşa Camii
Şimdi Sabimi Mahallesi muhtarlığı içindeki eski Güzelcebaba semtinde bulunan bu mescit, ahşap çatılı ve tek minareli olarak Cedid Kasım Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cedid Kasım paşa 1532 yılında Gelibolu'da vefat etmiş ve orada gömülmüştür.
Bu vakıf binaların, önce son cemaat yerleri,kubbeleri, duvarları yıktırılmış, avlu duvarlarının ve minarelerinin taşları satılmış, hazireler açıkta bırakılmış; sonra bakımsızlıktan, camları, çerçeveleri ve nakilleri sırasında bütün aksamı çalınmış olduğundan harabeye döndükleri için enkazları satılıp, yıktırılmış ve nihayet sadece arsası kalmıştır.
15 Şubat 1932 tarihli kararla yirmi gün süre ile müzayedeye çıkarılan cami enkazı 102 liradan satılmıştır. Arsasının ise 28 Eylül 1940 da (Karar No: 78) satılmasına karar verilmiştir.

Daha onlarcası vardı fazla yer kaplamasın diye koymadım

Kaynak:( Edirne/Yöre Dergisi Sayı: 43-44-46)


Hacca gitmek 1946 yılına kadar resmi olarak yasaktı bunun nesini kanıtlayayım (:

TEK PARTİ DÖNEMİNDE HAC YASAKTI

Kuran-ı Kerim’in basılması ve mevcutların toplatılması gibi uygulamalarla hafızalarda yer eden dönem Tek Parti döneminde, tüm dini faaliyetler gibi hac farizası da yasaktı.

1947'lere kadar Türkiye'den hacca resmen izin çıkmadı. 1948'de döviz yokluğu bahanesiyle hac yine yasaklandı. Hac için ilk izin ise ancak 1949'da çıkartıldı. O yasaklı yıllarda Rusya dahi hacılarına yasak koymamıştı.

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, hac farizasının uzun müddet yasaklı olduğunu belirterek, “1945’ten sonra, yani 2. dünya savaşı bitince Türkiye’de Tek Parti sistemi bitince o zaman izin verdiler.” Dedi. Eygi, Sovyetler Birliği’nin bile her sene 20-30 kişiyi sembolik olarak hacca gönderdiğini ifade ederek “Göz boyamak için Sovyetler bunu yaptı. Bu kadar bile yoktu Türkiye’de. İnsanlar kaçak olarak bin zahmetle develerle, Suriye’den İran’dan geçerek hac farizasını yerine getirmeye Suudi Arabistan’a gitmeye çalışıyordu.” Diye konuştu.

İHRAMLI FOTOĞRAFINI YAKTIRAN CUMHURBAŞKANI
Mehmet Şevket Eygi’nin aktardığı bilgilere göre, eski cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, ziyaret ettiği Suudi Arabistan’da umre yapmış ve zaruri olarak da ihram giymişti. Ancak Tek Parti zihniyeti Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına o kadar sirayet etmişti ki, Sunay, ihramlı fotoğraflarını Suudi yetkililere rica ederek imha ettirmişti.

Abdülhamid Güler-Vakit


depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla